Ben beni tekzip ederim!
Mutsuz insanlar ülkesinde bir sabah;
Hangi yüze dönsem; acı bakla, acılı tarhana…
Bütün yüzler asık, somurtkan.
Yüzler nursuz pirsiz.
Yüzler fersiz, ölgün.
Bakışlar kırık.
*
Hangi kapıyı çalsam; soluk beniz. Mutsuz, umutsuz.
Hangi yöne gitsem git, git çıkmaz sokak.
*
Kimle karşılaşsam; üzgün, moralsiz, mecalsiz, bozgun, yılgın, bitkin.
Kime baksam; benzi uçuk, kalbi kırık, ampulü sönük. Çatık surat, ekşi surat, depresif.
*
Kimi dinlesem; ağzı yangın yeri. Küfür kıyamet.
Kime kulak versem; bugün dertli, yarından karamsar.
Kime sorsam; siyasetçinin adı: Ömür hırsızı.
Sokaklar loş.
Kaldırımlar ışıksız.
Yolun berisi, caddenin sonu karanlık.
*
Tam da diyecektim ki;
“Bu ülkede her şeyden mutsuzluk akıyor; şehirlerden, caddelerden, sokaklardan insanların yüzlerinden. Mutsuzluk, umutsuzluk, yarınsızlık ve de karamsarlık…”
Aha tam da böyle diyecekken…
Tesadüf ya ajansın sonuna yetiştim. Lütfen sesi açınız:
- TÜİK Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden 18 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı, 2024 yılında %49,6 oldu. Mutsuz olduğunu beyan eden bireylerin oranı ise
%14,5 olarak gerçekleşti.
- Geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı, 2024 yılında %64,3 oldu.
*
Sesler, yüzler, sokaklar ayrı…
Ajans apayrı telden çalarken…
Vaziyet tam da böyle böyleyken…
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz: Ben beni 7 sütuna tekzip ederim!
Öyle ya,
- Türkiye'nin yarısı mutlu, yarıdan çok fazlası geleceğinden umutlu!
Ne vereyim abime?