Hülya Aslan | KAMUSAL DEĞERLİLİK | Güney Gazetesi Mersin
Hülya Aslan

KAMUSAL DEĞERLİLİK


Covit -19 salgını küresel anlamda pek çok eşitsizliği daha da derinleştirdi. Mart ayı ortalarından beri devam eden bu süreç birçok ülkede azalma eğilimi gösterse de artan ekonomik krizin tüm dünya ülkelerini etkisi altına aldığı bilinen bir gerçek.

 

Bu ekonomik krizin yol açtığı tablolarda en fazla zarar gören ülkelerin kamusal eğitim ve sağlık sistemlerine yeterli yatırım yapmamış ülkeler olduğu  “Amerika” örneğinde ki gibi gözler önüne serildi.

 

Kapital ve Emperyal sistemin ağır topları elektrik mikroskobunda bile görülemeyecek kadar küçük olan bir varlık tarafından kuşatılmaya ve sömürünün(?) nasıl bir şey olduğunu yaşamaya devam etmekte yazık ki.

 

Böyle olmakla birlikte bu süreç, ülkelerin kamusal yatırımlara ağırlık vermesi gerektiğinin de altını çizmektedir. Özellikle sağlık ve eğitimin kamusallaştırılması yolunun açılması gerektiği uluslararası örgütler tarafından raporlarla ortaya konulmaktadır.

 

Geçtiğimiz hafta bu örgütlerden biri olan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO)  “Salgın sonrası eğitim nasıl olmalı” başlığı ile bir rapor yayınladı. Covit-19 sonrası dünya da eğitim ve eğitim sistemlerinin geliştirilmesi için dikkatle ele alınması gereken öneriler sunuyor.

 

UNESCO Eğitimin Geleceği Komisyonu başkanı, Etiyopya Devlet Başkanı Sahle-Work Zewde, “Covid-19 dünyamızı radikal bir şekilde yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Ancak pasif bir şekilde oturup nelerin olacağını gözlemlememeliyiz. Şimdi demokratik olarak hesap verebilme ve halka açık tartışma zamanı. Şimdi doğru kamusal hareket zamanı’’ diyor.

 

Evet çok haklı pasif olarak oturup beklemek, ya da yılların birikimi olan kamu kaynaklarını satmak savurmak değil, fabrikalar –işlikler- derslikler gibi devlet yatırımlarına kaynaklar aktarmak gerekmektedir. Çünkü dünyanın radikal bir değişime uğrayacağı çok açıktır. Bu değişimin içinde kaybolmama ve bu yıkıcı tablodan ulusların çıkış yolu bulması Kamusal yatırımların gücü ile olacaktır. Eğitimden Tarıma uzanması gereken kamusal yatırımlar ülkelerin değişen dünya düzeninde yerini koruyacağının da ifadesidir. Özellikle ülkelerin bugünden alacakları her türlü kamusal yatırım kararlarının eğitimin geleceği için uzun vadeli sonuçlara sebep olacağı bilinen bir gerçekken.

 

UNESCO’nun bu raporu ve dünyaya sunduğu dokuz fikrin temelinde sağlık, sosyal ve eğitim hizmetlerinin kamusallığının neden gerekli ve zorunlu olduğu üzerinde düğümleniyor.

 

Raporun eğitimin geleceği konusunda sunduğu “Eğitimi herkesin yararı için güçlendirmeden, okulların sağladığı sosyal alanların korunmasına, Eğitim hakkının tanımına, Müfredatta bilimsel okuryazarlığın gerekliliğine, Öğretmen mesleğine ve öğretmen işbirliğine değer verilmesi” gibi başlıkları taşıyan her bir maddesi üzerinde bizlerinde kafa yorması gerekiyor.

 

Bilinmesi gereken esas şu ki; eğitim insani temel haklardan biri olmanın yanında, eğitimin çağdaş, eşit ve kamusal olması gerektiğidir. Bu bağlamda ülkelerin eğitim sistemleri için alacakları kararların da, Kamusal eğitimin korunması ve finansmanın sağlanması gerçeği çok açıktır. 

 

Covit-19, dünya da eğitimin geleceği ve geliştirilmesi konusunun nasıl olacağı yanında ülkelerin kamusal yatırımları anlamında kendilerini gözden geçirmelerine de neden olmuştur. Bu açıdan bakıldığında yaşanabilir bir dünya için olumlu kararlar ve uygulamalar çıkabilir diye bakmak ve umutlanmak da insan olmanın farklarından olsa gerek. Ya da bardağın biraz dolu tarafını görme ve yarınların karamsarlığını birazda olsa savurma ihtiyacı kaynaklı da diyebiliriz.

 

Sonuç olarak; Komisyon başkanının dediği gibi Eğitim de sağlıkta olduğu gibi herkes güvende olduğunda güvende oluruz; herkes geliştiğinde gelişiriz.



ARŞİV YAZILAR