ESRA ŞASİ YAĞMUR
Mersin Millet Bahçesi projesi alanının bitişiğinde bulunan Müftü Deresi kıyısındaki ağaçların kesilmesine tepkiler sürüyor. HDP Mersin İl Örgütü Ekolojik Komisyonu ile CHP'li ve HDP'li meclis üyeleri ağaç kesiminin yapıldığı bölgede tepkilerini dile getirdiler.
HDP Ekolojik Komisyonu Sözcüsü İhsan Derinöz, ağaçların kesildiği alanın küçük bir ormanı andırdığını ve burada 13'e yakın kuş çeşidinin barındığını söyledi. Dere ıslah çalışması adı altında kesilen ağaçlarla doğanın katledildiğini anlatan Derinöz, ağaç kesiminin yaşandığı gün alana gelerek müdahale ettiklerini söyledi. Derenin ıslah çalışmalarını yürüten firmadan bilgi almaya çalıştıklarını ancak kendilerine doğru bilgi verilmediğini aktaran Derinöz, "Biz onlara ağaç kesimi ile ilgili ellerinde bir belge olup olmadığına dair soru sorduk. Bu sorularımıza yanıt vermediler. Mersinlilere sesleniyoruz Mersin’in küçükte olsa akciğeri konumunda olan bu ağaçlar yok edildi. Türkiye'nin dört bir köşesinde olduğu gibi betonlaşmaya ranta dayalı doğa katliamı var. Burada birlerine ihale vermek için yapılıyor. Benim yaptığım tespite göre bölgede 17 tane yaşları 80 ila 100 arası ağacımız resmen katledildi. Yalnız sadece o ağaçlar katledilmedi. Burada yaşayan 13 kuş türünün yuvaları da katledildi" dedi.
HDP Mersin İl Genel Meclis Üyesi Sözcüsü Bedriye Kuş ise konun takipçisi olacaklarını belirterek, "Burada bir Millet Bahçesi yapılacağını biliyorduk. Yapımı meclis gündemine geldiğinde bizler insanı ve doğayı koruması noktasında tavrımızı koymuştuk. Bugün gelinen noktada onlarca ağaç ıslah adı altında katledildi. Şu ana kadar ağaçların kimin kestiği bilinmiyor. Biz bu konunun takipçisi olacağız ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağız" diye konuştu.
CHP Yenişehir Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız da, kesilen ağaçlardan dolayı çevrede bulunan apartmanların zemininde kayma olacağını iddia etti. Yıldız, "Burada sadece 100 yıllık ağaçlar kesilmedi aynı zamanda çevredeki apartmanların göçmesine neden olunacak. Çünki bu ağaçlar 100 yıldır buradaki akarsu ile toprağın arasındaki erozyonu önlüyor. Doğayı yağmalamaya, katletmeye devam ettiğimiz sürece kendi varlığımıza kast ediyoruz. Artık buna bir dur dememiz lazım. Bu yok etme kültüründen vazgeçmemiz lazım yoksa daha kötü durumlarla karşı karşıya kalacağımızı bilmemiz lazım. Yarın bu apartmanlar göçüp dereye dolduğunda yüzlerce binlerce insanın hayatını tehlikeye atacağımızı bilmemiz lazım" dedi.