ESRA ŞASİ YAĞMUR
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘Türk Tabipler Birliği kapatılmalıdır’ şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. Antmen, “Türk Tabipler Birliği olmasaydı, bütün sağlık kuruluşları özelleştirilir, parası olmayanların hastanelere, Aile Sağlığı Merkezleri’ne giremeyeceği bir ortam olurdu. Bunu TTB’ye borçluyuz. Ben bunu Devlet Bahçeli’nin anlamasını beklemiyorum” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, salgın sürecinde sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmek için siyah kurdele eylemi yapan Türk Tabipler Birliği’ni hedef alması ve birliğin kapatılmasını istemesi geniş yankı uyandırdı.
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, Bahçeli’nin bu açıklamalarını ve Türk Tabipler Birliği’nin Türkiye için önemini değerlendirdi. Antmen’in değerlendirmelerinden satırbaşları şöyle:
‘TTB SADECE KENDİ SORUNLARIYLA İLGİLENMEZ, HALKIN SORUNLARIYLA DA İLGİLENİR’
“Türk Tabipler Birliği hekimlerin örgütlendiği bir meslek örgütüdür. Basit anlamda bir meslek örgütü olarak görülebilir ama somut gerçeklik bu şekilde değil. TTB özellikle halk sağlığı sorununda mücadele eden, halkın eşit, parasız ve kaliteli sağlık hizmeti almasını savunan ve bunun için mücadele eden, salgın ya da dünya çapında pandemi olduğunda buna yanıt üretmeye çalışan bir birliktir. Hükümetlerle anlaşmazlıklar olduğun ‘Siz sadece hekimlerin haklarını savunun gerisini biz hallederiz’ gibi ithamlar gelir TTB’ye ama TTB meseleyi asla böyle görmez. Şu anda mevcut salgında üzerine düşeni fazlasıyla yapan, halkın koruyucu sağlık hizmetlerine ulaşması için, halk sağlığı hizmetlerinin daha kaliteli olması için saha çalışmaları yapan, teorik çalışmalar yapan bir konumda. Evet bir meslek örgütüdür ama klasik anlamda bir meslek örgütü değildir. Sadece kendi üyelerinin sorunlarıyla değil halkın sağlık sorunlarıyla da ilgilenen bir sağlık örgütüdür.”
‘SAĞLIĞIN PARASIZ OLMASINI TTB’YE BORÇLUYUZ’
“2002’den beri uygulanmak istenen sağlıkta dönüşüm projesi var. Sağlığın ticarileşmesine, piyasaya açılmasına yönelik, şirketlerin sağlıktan para kazanmasına yönelik bir proje. Özellikle ilaç şirketlerinin daha fazla gelişmesinİ ve paranın halkın cebinden alınıp sermayedarların cebine aktarılmasını öngören bir sistem. TTB halkın sağlık sorununu kamusal bir alan olarak gördüğü için, sağlık hizmetlerinin kamu eliyle eşit, ücretsiz ve nitelikli olarak verilmesini savunduğu için bu konuda sürekli mücadele ediyor. Birinci basamaktan üçüncü basamağa kadar bütün sağlık kuruluşları özelleştirilmiş durumda. TTB bir yandan buna karşı mücadeleyi örgütlüyor. Bu halk sağlığı ve sağlık çalışanlarının iş güvencesi için atılan adımlardır. TTB’nin bu mücadelesi olmasa çok kısa sürede sağlık tamamen özelleştirilir. 18 yıldır, TTB’nin mücadelesi sayesinde sağlıkta dönüşüm projesine geçilmedi ve bu sayede kamu hastanelerinde sağlık hizmeti hala ücretsiz. Türk Tabipler Birliği olmasaydı, bütün sağlık kuruluşları özelleştirilir, parası olmayanların hastanelere, Aile Sağlığı Merkezleri’ne giremeyeceği bir ortam olurdu. Bunu TTB’ye borçluyuz”.
‘BUNLARI SAYIN BAHÇELİ’NİN ANLAMASINI BEKLEMİYORUM’
“Devlet Bahçeli iktidarın ortaklarından birisi. Sağlık sisteminin özelleştirilmesi konusunda en önde savaşan insanlardan biridir. Onun TTB’ye karşı olmaması bir mucize olurdu. Hükümet içinde TTB’ye karşı en kabadayı şekilde mücadele eden biri. Onun söyledikleri biz TTB’leri sadece ve sadece güçlendirir. Devlet Bahçeli TTB’nin kapatılmasını istiyorsa bu TTB’nin doğru yolda olduğunun göstergesidir. TTB bugüne kadar herkese eşit, ücretsiz, nitelikli sağlık hizmetini savundu. O nedenle TTB’nin yaptığı şeylerin bölücülük olduğunu söylemek ancak kafası bölücülüğe çalışanların yapacağı bir iştir. Bu ithamların bile bölücülük olduğunu Bahçeli daha iyi bilmelidir. Pandemide bu eylemi yapıyoruz. Devletin, bakanlığın ve hekimlerin halka daha iyi hizmet verebilmesinin önünün açılması için bu etkinliği yapıyoruz. Ben bunu Devlet Bahçeli’nin anlamasını beklemiyorum.”