Gıda Mühendisleri Odası, Ziraaat Mühendisleri Odası ve Kimya Mühendisleri Odası Dünya Gıda Günü’nde gıda güvencesine, yerli ve kamucu tarım politikalarına dikkat çekti. Üç odanın ortak açıklamasında, koronavirüs salgınının, temiz su ve sağlıklı gıda hakkının önemini bir kez daha ortaya çıkardığı vurgulandı. Açıklamada, “Gıdanın bulunabilirliği, gıdaya ulaşılabilirlik, gıdanın kalitesi ve güvenliğini kapsayan gıda güvencesi herkesin yeterli, güvenli ve sağlıklı gıdaya kolayca ve sürdürülebilir bir şekilde ulaşma hakkıdır. Çiftçilerimizin tarım ürünlerini üretebileceği olanakların güçlendirilerek yerli ve yeterli üretime geçilmeli, tüketicilerimizin de bu gıdalara uygun fiyatta sürdürülebilir bir şekilde ulaşması sağlanmalıdır” denildi.
Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Necmi Birim ve Kimya Mühendisleri Odası Mersin Temsilcisi Emre Üresin Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) kuruluş tarihi de olan olan 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla ortak bir açıklama yayınladı.
Bu yıl Dünya Gıda Günü’nün temasının “Büyütelim, Besleyelim; Hep Birlikte Sürdürelim” olarak belirlendiğinin kaydedildiği açıklamada, “Geçmişten günümüze belirlenen temalar çerçevesinde dünya ölçeğinde henüz ciddi bir başarıdan söz etmek mümkün değildir. Odalarımız; her yıl Gıda Gününü kutlamaktan öte; ülkemizde ve dünyadaki egemen kapitalist sistemin, neoliberal politikaların yarattığı açlık, yokluk ve yoksulluğu deşifre etmenin yanında; insan, emek ve çevre odaklı üretim modelleri ile adil ve eşit tüketim biçimleri için öneriler geliştirerek, toplumsal sorumluluklarını yerine getirmektedir” denildi.
‘KOLAYCA ULAŞMAK HERKESİN HAKKI’
2020 yılı TMMOB Dünya Gıda Günü Etkinliği düzenleyicisi 3 odanın bu yıl pandemi sürecinde gıda ve tarım politikalarını gündeme aldığının belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bugünlerde dünya ölçeğinde ve ülkemizde yaşanan Koronavirüs salgını (Covid-19), insanların sağlık hakkı kadar, yeterli ve dengeli beslenme ile bağışıklık sisteminin güçlenerek sağlıklı yaşayabilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğini bir kez daha göstermiştir. Salgın döneminde en fazla gündeme gelen kavramlar gıda egemenliği, gıda güvencesi ve gıda güvenliği olmuştur. Gıdanın bulunabilirliği, gıdaya ulaşılabilirlik, gıdanın kalitesi ve güvenliğini kapsayan gıda güvencesi; herkesin yeterli, güvenli ve sağlıklı gıdaya kolayca ve sürdürülebilir bir şekilde ulaşma hakkıdır. Çiftçilerimizin tarım ürünlerini üretebileceği olanakların güçlendirilerek yerli ve yeterli üretime geçilmeli, tüketicilerimizin de bu gıdalara uygun fiyatta sürdürülebilir bir şekilde ulaşması sağlanmalıdır.”
‘STOKÇULUK VE FAHİŞ FİYATLAR DENETLENMELİ’
Odaların açıklamasında, insan sağlığını olumsuz etkileyecek gıda faaliyetinde bulunanların “insan yaşamına kastetmek” suçundan yargılanması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, “Kamu sağlığını gözetmeyen merdiven altı ve riskli katkı ve kalıntılar taşıyan gıda ham maddeleri ile yapılan üretim, stokçuluk ve fahiş fiyatlar, doğru, etkin ve hızlı şekilde denetlenmeli, gerekli ve yeterli cezalar verilmelidir. Gıda işletmelerinde istihdamı zorunlu personel olarak gıda denetçisi görevi yapan ziraat mühendisleri, gıda mühendisleri, kimya mühendisleri dahil gıda konusunda öğrenim görmüş ilgili kişilerin yetki ve sorumlulukları açıkça düzenlenmeli, güvenilir gıda temininde toplumsal sorumlulukla birlikte bilimsel çalışmalarının önü açılmalıdır. Okul öncesi eğitim başta olmak üzere ilk ve orta öğretim müfredatına gıda güvenliğiyle ilgili dersler konulmalı, kamu spotları gibi yayınlar ile halk bilgilendirilmelidir. Üretim alanlarında ve işyerlerinde salgına karşı bulaşmayı gerçekten ortadan kaldırılacak önlemler alınmalı, Covid-19 tespit edilen işyerlerinde faaliyetler acilen durdurulmalıdır. Salgın süresince herkesin işi ve geçimi devletin güvencesinde olmalıdır. Güvenlikli çalışma ortamları oluşturulmalı, iş cinayetleri engellenmelidir” ifadelerine yer verildi. (Haber Merkezi)