3 kız kardeş davasında zamanaşımı riski | Güney Gazetesi Mersin

3 kız kardeş davasında zamanaşımı riski

Mersin’de yaşayan 3 kız kardeş H.G. (34), S.D. (30) ve S.D. (28) öz babaları S.D tarafından yıllarca cinsel istismara maruz kaldıklarını açıklamışlar ve baba S.D hakkında Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Mahkeme kız kardeşlerden H.G’nin şikayetinin zamanaşımına uğradığına hükmetti. Son duruşmada ise savcılık, kız kardeşlerden 30 yaşındaki S.D’nin şikayetinin de zamanaşımına uğradığı yönünde mütalaa verdi. Avukat Semra Kabasakal, “Çocuk istismarı davalarında zamanaşımı olmamalı” diyor.

3 kız kardeş davasında zamanaşımı riski


ESRA ŞASİ YAĞMUR

 

Mersin’de çocuk yaştan itibaren yıllarca öz babaları S.D tarafından istismar edilen 3 kız kardeşin davası Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.  3 kardeşten birinin şikayeti hakkında geçen duruşmalarda zamanaşımı kararı verilmişti. Son duruşmada da savcılık kardeşlerden birinin daha şikayetinin zamanaşımına uğradığı yönünde mütalaa verdi. Savcılık, sanık S.D’nin, bir çocuğuna istismar suçundan dolayı en az 16 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını istedi.

Mersin’de yaşayan 3 kız kardeş H.G. (34), S.D. (30) ve S.D. (28) öz babaları S.D tarafından yıllarca cinsel istismara maruz kaldıklarını açıklamışlar ve baba S.D hakkında Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı. Dava süreci başında tutuklanan S.D sonraki duruşmalarda tahliye edildi, mahkeme kız kardeşlerden H.G’nin şikayetinin zamanaşımına uğradığına hükmetti. Son duruşmada ise savcılık, kız kardeşlerden 30 yaşındaki S.D’nin şikayetinin de zamanaşımına uğradığı yönünde mütalaa verdi. Savcılık, sanık S.D’nin sadece, 28 yaşındaki S.D’ye yönelik cinsel istismar suçundan dolayı cezalandırılmasını talep etti.

Dava sürecini gazetemiz Güney’e değerlendiren Avukat Semra Kabasakal, 30 yaşındaki S.D.’nin şikayetinin zamanaşımına uğraması yönündeki savcılık görüşüne katılmadıklarını vurguladı.

Yürürlükteki Türk Ceza Kanunu 2006 yılında yürürlüğe girdiği için zamanaşımı yönünden bu tarihin dikkate alındığını kaydeden Kabasakal, “S.D yaşadığı travma nedeniyle 2006 yılında intihar girişiminde bulunmuştu. Bu nedenle davanın S.D açısından zamanaşımına uğramaması gerekir” dedi.

Kabasakal, “Bu davaların genel yapısı şu. Genelde gizliyorlar. Kapalı ailelerde, muhafazakar ailelerde babanın istismarı fazla. Babaların yaklaşımı, konuşmaları, sokağa çıkarmama gibi yapılar aynı. Benzer özellikler arz ediyor. Biz istiyoruz ki çocuk istismarında özel ihtisas mahkemeleri kurulsun ve kesinlikle zaman aşımı olmaması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.