ESRA ŞASİ YAĞMUR
Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olarak görev alan Yüksel Çelik Kapıkıran ve Özlem Arapaslan’ın küçük bir atölyede başlattığı bez maske üretimi, girişimci Defne Bilir’in de sürece dahil olmasıyla önce Mersin’e, sonra Türkiye’ye yayıldı. Kadınların her aşamasını kendi olanaklarıyla planladıkları, tasarladıkları ve çeşitlendirdikleri bez maskeler şimdi de Amerika pazarına açılıyor.
Usta öğretici Yüksel Çelik Kapıkıran, pandemi sürecinde Halk Eğitim Merkezi’ne çağrıldıklarını ve maske üretime katıldıklarını anlattı.
O süreçte “Bez maske üretebilir miyiz” diye düşünmeye başladıklarını kaydeden Kapıkıran, bir grup usta öğretici ile birlikte Şahintepesi Mahallesi’nde HEM’e bağlı bir kurs merkezi ve atölye oluşturduklarını, ilk üretime burada başladıklarını anlattı.
“İNSANLARIN RAHATLIKLA TAKTIĞI MASKELER ÜRETİYORUZ”
Bir benzin istasyonu firmasına toplu olarak bez maske üretimi siparişi aldıktan sonra 4 ayrı sağlık kuruluşundan da sipariş aldıklarını kaydeden Kapıkıran şunları söyledi: “Bir yandan üretirken bir yandan da araştırmalar yaparak standart belirlemeye başladık. Yaz döneminde Mersin’de ter ve sıcaklık hissi veriyordu. Bizim ürettiğimiz bez maske ise teri emiyordu, fazla sıcak tutmuyordu. O nedenle tercih edildi. Kadınlar desenli olması nedeniyle tercih ediyordu. Kıyafetlerine uygun maske istemeye başladılar. Hastanelerde bu kadar uzun süreli takmıyordu çalışanlar. Tek kullanımlık maskeler onları da rahatsız etmeye başladı. Bez maske ise daha rahat nefes almayı sağladığı için hastanelerde kullanılmaya başlandı. İnsanlar tip özelliklerine göre maske arıyorlardı. Tek kullanımlık maskelerin lastiklerinin kulakları acıttığı söyleniyordu. Biz de lastik üzerine çalıştık. Sabit değil de hareketli lastik tasarladık. Uzunsa kısaltabileceği ya da çıkarıp yenisini takabileceği maskeler tasarladık. Yanak kısımlarının açık kalmasına neden olan, kabarmasına neden olan tasarım yerine hareketli lastikle bu sorunu aştık. En sonunda standardını bulduk. Teli de olsun, filtre cebi de olsun, yandan da boşluk bırakmasın dedik ve bunları üretmeye başladık. Kendimiz tasarladık ve ürettik.”
“DAHA SAĞLIKLI, DAHA UCUZ VE DAHA KULLANIŞLI”
Usta öğretici Özlem Arapaslan da, kaktüs modeli, penguen modeli, filtre cepli, boyundan askılı filtreli, boyundan askılı klasik model olmak üzere 5 model ürettiklerini söyledi.
Bez maskenin, tek kullanımlık maskelere göre hem daha sağlıklı, hem daha ucuz olduğunu ifade eden Arapaslan, “İnsanlar ürettiğimiz bez maskelere rahatlıkla güvenebilirler. Hastanelere verdiğimiz bez maskele ile sokaktaki vatandaşa verdiğimiz bez maske aynı özellikte.
Klasik maske üretimi olarak başladıklarını, süreç içinde ihtiyaca göre, tüketici taleplerine göre modeller geliştirdiklerini ifade eden Arapaslan, “Maskeye aynı zamanda boynuna takma olanağı getirdik. İnsanların maskelerini kollarına takmak yerine boyunlarına takmasını sağlayan model geliştirdik. Göğüs hizasında kalıyor ve içe katlandığı için temiz kalıyor. Bunları filtre cepli olarak kullanacağız. Haziran ayında bu atölyeye geldiğimizden beri 27 kadınla birlikte bu işi yaptık. Ev eksenli çalışan 27 kadına ulaşmış olduk. 20 bin adet bez maske ürettik, 35 bin civarında tek kullanımlık maske ürettik” dedi.
“NİCE KUMAŞLAR HEBA ETTİK, SONUNDA EN İYİSİNİ BULDUK”
Türk yapımı bez maskelerin markalaşmasında ve yurtdışına açılması adımlarında payı olan BLR şirketinin kurucusu Defne Bilir de, salgın sürecinin başlarında bez maske üzerine market araştırması yaptığını ve bez maskenin bir süre kullanımda kalacağı fikri oluşunca maske üretimine odaklandığını anlattı.
Maske üretimi üzerine çalışan Yüksel Çelik Kapıkıran ile yollarının ağustos ayında kesiştiğini ve ardından BLR olarak küçük bir atölye kurduğunu ifade eden Bilir, “Biz sentetik kumaştan yaparız, virüs kapan da kapsın diyebilirdik. Fırsattan istifade para kazanabilirdik. Bunu yapmadık. Maske ihtiyacı vardı ve biz bunu nasıl iyileştirerek yapabiliriz diye araştırmaya başladık. Nice kumaşlar heba ettik ve en sonunda en doğru, en sağlıklı tasarımları geliştirdik. Şu anda filtre cepli ve biyeli maske üretiyoruz. Bez maskelerde tel kullanılmaz. Biz tel de kullanalım dedik. Telleri bile uzun süre inceledik ve en sonunda en doğru teli, lastiği de bulup üretime başladık. 6 farklı yüz bedenine göre da tasarım yapıyoruz” dedi.
“TSE’NİN BELİRLEDİĞİ TÜM STANDARTLARI YAKALADIK”
TSE’nin bez maskeler için standart belirlediğini, İstanbul’daki İhracatçılar Birliği laboratuvarına maskeleri göndererek ekoteks testlerini yaptırdıklarını belirten Bilir, “Testlerden biri bakteri filtreleme verimliliğidir. Bir diğeri kumaşın ne kadar bakteri topladığı testidir. Bir diğer test de soluk alabilme testidir. Her birinde yıkama testi de var. Biz 25 yıkama istedik. Şu anda solunabilirlik tamamen TSE standartlarında çıktı. Bakteri yükü tamamen TSE standartlarında çıktı. Bakteri filtreleme özelliği ideale çok yakın bir sonuç çıktı. Bu test sonuçlarını BLR adına belgelendirdik” diye konuştu.
Koronavirüs aşısı bulunsa bile, insanların bir süre daha maske kullanmak zorunda kalacağına işaret eden Bilir, önümüzdeki süreçte hem yurtiçine, hem yurtdışına maske tedarik etmeyi hedeflediklerini söyledi.
“AMERİKALILAR BİZİM ÜRÜNLERİMİZE GÜVENİYOR”
Bilir, “Amerika Amazon ürün vermemizi kabul etti. Amerika’da Amazon’a maske göndermek için belli aşamalardan geçmeniz gerekiyor. 5 aylık bir çalışmadan sonra Amazon’dan onay aldık. Kendi markamızla ürünlerimizin çıkışını yapacağız. Amerika iç pazarına Amazon üzerinden yayılacağız. Amerikan iç piyasasına Amazon üzerinden giren ilk Maden İn Turkey damgalı markalardan biri biz olacağız. Bizim pamuğumuza güveniyorlar, bizim üretimimize güveniyorlar. Halk Eğitim Merkezi’nde başlayan bir üretim serüveni dünyanın en büyük pazarı olan Amerikan pazarına girmeye, dünyaya açılmaya hazırlanıyor. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz” ifadelerini kullandı.