ABİDİN YAĞMUR
TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Atar, Mersin Limanı’nın batıya doğru genişlemesi projesine karşı olduklarını söyledi. Projenin ÇED raporunda sadece deniz alanında dolgu yapılacağının anlatıldığını kaydeden Atar, “Tarihi kent merkezi ve yakın çevresindeki kullanım değerlerine, kentsel maliyetlere olacak olumsuz etkileri ve hesapları değerlendirilmemiştir. Bu alan aynı zamanda kentin en büyük parkının kıyı düzenlemesi ile kültür ve kongre merkezinin önünde, bunların bütünlüğünü, görsel ve işlevsel yapısını tamamen ortadan kaldıracak nitelikte planlanmıştır” dedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin İl Koordinasyon Kurulu bileşeni meslek odaları, Mersin Limanının, Atatürk Parkı’na doğru genişletilmesi projesi üzerine görüşlerini paylaştı. Meslek odalarının açıklamasında, Mersin Limanı’nın şehir merkezine doğru genişlemesinin hem Atatürk Parkı’nın bütünlüğünün bozulmasına hem şehir içi trafiğe ek yük binmesine, hem şehir merkezinin sosyal ve ekonomik yaşamının olumsuz etkilenmesine neden olacağı vurguladı. Meslek odaları, Mersin Limanı’nın bu hamlesiyle konteyner limanı yatırımını engellediğini de iddia etti.
TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu adına hazırlanan açıklamayı kamuoyu ile paylaşan Seyfettin Atar, limanın genişlemesi için batıya doğru yeni dolgu alanları yapılacağını belirterek bu durumun deniz yaşamına ve balıkçılığa olumsuz etkilerinin olacağını dile getirdi.
“PARKIN BÜTÜNLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRIR”
Atar, Mersin Limanı genişleme projesinde işletmecinin maliyetleri göz önüne aldığını belirterek “Ancak kentin merkezi iş alanı niteliğindeki tarihi kent merkezi ve yakın çevresindeki kullanım değerlerine, kentsel maliyetlere olacak olumsuz etkileri ve hesapları değerlendirilmemiştir. Bu alan aynı zamanda kentin en büyük parkının kıyı düzenlemesi ile kültür ve kongre merkezinin önünde, bunların bütünlüğünü, görsel ve işlevsel yapısını tamamen ortadan kaldıracak nitelikte planlanmıştır” dedi.
“KAMYON VE TIR TRAFİK YÜKÜNÜ 5 KAT ARTIRIR”
Proje ile önerilen ilave dolgu alanı yapıldığında ve tam kapasite çalışmaya başladığında limanın mevcut kapılarından giriş çıkış yapan kamyon-tır sayısının yaklaşık 5 kat artacağına değinen Atar, “Proje ile sadece liman içi dolgu alanının ve kapasitesinin arttırılması amaçlanırken ulaşım bağlantılarının güçlendirilmesi, kent içi ulaşım faaliyetleri ile limandan çıkacak kamyon-tır trafiğinin ayrıştırılması, doğrudan otoyol ve karayolu bağlantı olanaklarının sağlanması, limanın bugünkü kapasitesinde bile sorunlar yarattığı bilinen giriş ve çıkışlarının yeniden düzenlenmesi gibi planlama konularını göz önünde bulundurmadığı, bu konularda projenin çözüm öngörüsü sunmadığı görülmektedir” ifadelerini kullandı.
“LİMANIN KENTLE OLAN İLİŞKİSİ GÖZ ARDI EDİLİYOR”
Gelişmiş ülkelerde limanların şehir içine doğru değil, şehir dışına doğru genişlediğine işaret eden Atar, şunları söyledi:
“Rapor sonucunda görülmüştür ki kentimiz bir kez daha stratejik kararlar üzerinden değil belirli grupların öngördüğü hedefler üzerinden kentsel kararlar üretmeye ve uygulamaya çalışılmaktadır. Çağdaş ve modern liman kentlerinde liman alanları düzenlenir iken sadece deniz içerisinde yapılacak dolgu alanlarının teknik özellikleri değil sosyo ekonomik, çevresel ve kentsel kaygılar ele alınarak planlanmaktadır. Maalesef ülkemizde kentliye ait olan limanların üst kullanım hakkını elinde bulunduran gruplar imzaladıkları sözleşmelere dayanarak kentlerin stratejik planlarının uygulamasını geciktirecek hamleler yapmaktadır. Taşıma kapasitesine ulaşmış limanlar genişletilmeye çalışılmakta bu süreçte harcanan giderler ise vergi gelir kaybına sebep olmakta ve en önemlisi mevcut limanlar genişleme projeleri ile kentimizin yarım asırdır beklediği ve çevre düzeni planında yer seçimi tamamlanan ana konteyner limanı yatırım programına alınması konusu gündeme gelmemektedir. Söz konusu proje ile yapılması düşünülen dolgu alanı ile sadece deniz içerisinde birtakım imalatlar planlanmakta bu planlar üzerinde kentimizin tarihsel açısından en önemli simgelerinden olan Mersin Limanının kent ile olan kentsel ilişkileri göz ardı edilmektedir. Mevcut limanın batı istikametinde gelişmesi Atatürk Parkı gibi şehrin simge rekreasyon alanının silüetini etkilemesi, dolgu alanının kentimizin en önemli ve en yoğun bulvarlarından İsmet İnönü Bulvarı ve şehrin doğu girişinin ulaşım sistemine yük getirmesi kentsel anlamda sorunların ortaya çıkmamasını talep ediyoruz.”