“Oy kaygısıyla değil, dünya görüşümüz gereği bu politikaları üretiyoruz” | Güney Gazetesi Mersin

“Oy kaygısıyla değil, dünya görüşümüz gereği bu politikaları üretiyoruz”

“Oy kaygısıyla değil, dünya görüşümüz gereği bu politikaları üretiyoruz”


Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, sosyal belediyeciliğin ayrı, özel insanların ya da dezavantajlı grupların duygu sömürüsü ile oylarına talip olmanın ayrı şeyler olduğunu belirterek  “Biz bu insanlarımız, hangi hal ve şartta olursa olsun bize oy versin kaygısıyla bu çalışmaları yapmıyoruz. Bunu vicdanen yapıyoruz ve dünya görüşümüz gereği yapıyoruz” dedi.

 

 

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, spor, bocce, hobi ve avokado bahçesi gibi çok yönlü alanları ile özel gereksinimli vatandaşların hizmetine açılan Mezitli Belediyesi Kent Konseyi Engelli Meclisi Merkezi’nin açılış törenine katıldı.

Törende, Başkan Seçer’in yanı sıra CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Talat Dinçer, Meclis üyeleri, engelli dernekleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de yer aldı.

 

“Biz oy kaygısıyla bu hizmetleri yapmıyoruz, vicdanen yapıyoruz”

 

Merkezin açılış töreninde konuşma yapan Başkan Seçer, “Bugün burada bizi bir araya getiren Mezitli Belediyesi Kent Konseyi Engelli Meclisi’nin yaptığı çok önemli bir alan engellilerimiz için. Aslında engelli demek de çok içimden gelen bir kavram değil. Özel insanlarımız. Aslında engel akıllarda oluyor. Meselelere nasıl baktığınıza bağlı” dedi. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın yaptığı açılış konuşmasındaki bir cümleye atıfta bulunan Başkan Seçer, şöyle devam etti:

“Başkan güzel bir şey söyledi konuşmasında. Genelde belediyecilik imar, yol, para, insanların rant elde ettiği kurumlar olarak gözlemlenir ama belediyeciliğin bu olmadığını özellikle yakın tarihte 31 Mart’taki seçim sonrası Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin yönetime gelmesi ile Türkiye tekrar hatırladı. Sosyal belediyecilik başka bir şey, oy devşirme amacı ile fakir fukaranın ya da özel insanların ya da dezavantajlı grupların duygu sömürüsü ile oylarına talip olma, onları devşirme başka bir şey. Bunu karıştırmamak lazım. Biz kimseye öykünmüyoruz. Belediye başkanları ya da yöneticiler mutlaka özel insanlarımıza, dezavantajlı gruplarımıza politikalar üretiyorlar ama bu politikaları üretirken yola çıkış amacımız farklı. Biz bu insanlarımız, hangi hal ve şartta olursa olsun bize oy versin kaygısıyla bu çalışmaları yapmıyoruz. Bunu vicdanen yapıyoruz ve dünya görüşümüz gereği yapıyoruz. Onun için sosyal demokrat belediyecilik deniyor bunun ismine. Çok güzel çalışmalar oluyor. Sayın Belediye Başkanımızı, Sayın Kent Konseyi Başkanımızı kutluyoruz. Bunlar önemli ve değerli çalışmalar.”