“Bu ormanlarda bizim de emeğimiz var” | Güney Gazetesi Mersin

“Bu ormanlarda bizim de emeğimiz var”

Mersin Orman Bölge Müdürlüğünün Emirler köyü sınırlarındaki ormanlık alanda “gençleştirme” adı altında ağaç kesimi yapmasına köylünün tepkisi dinmiyor. Emirler köyünden bir grup yurttaş, ağaç kesimini önlemek için başlattıkları nöbet eylemini sürdürdü.

“Bu ormanlarda bizim de emeğimiz var”


ABİDİN YAĞMUR

 

 

Mersin Orman Bölge Müdürlüğü “gençleştirme” projesi kapsamında Emirler köyü sınırlarına isabet eden ormanlık alanda çok sayıda ağacı kesti. Kesimlerin devam edeceği, geçtiğimiz yıllarda bin dönüme yakın alanı tıraşlayan Orman Bölge Müdürlüğünün bu yılda yaklaşık 500 dönüm alanı tıraşlayacağı söylentileri Emirler ve civar köylerdeki vatandaşların tepkisini çekti.

Vatandaşlar hem tıraşlanan alanın heyelan bölgesi olması nedeniyle hem de kesilen ağaçların büyük kısmının genç ağaç olması nedeniyle endişeli.

2 yıl önce de bin dönüme yakın alanın Mersin Orman Bölge Müdürlüğü tarafından tıraşlandığı, o alana dikilen fidelerin 2 yılda 10 santime bile ulaşamadığını belirterek, “Burada ormanların birdenbire, büyük alanlarda kesilmesi doğru değil” diyorlar.

Vatandaşın en büyük endişesi heyelan riskinin yeniden oluşması ve kesilen alanların gelecekte orman vasfından çıkarılması.

Üstelik bu endişeleri sadece Emirler köyü sakinleri değil, civardaki İnsu, Çavak, Turunçlu, Kocahamzalı köylüleri de dile getiriyor.

Emirler ormanlarının Mersin şehir merkezine en yakın ormanlık alan olması nedeniyle Yenişehir’e bağlı mahallelerin muhtarları da Emirler köyü sakinlerine destek veriyor.

Çok sayıda köylü dün sabah saatlerde kesim yapılan yerlerde bir araya geldi ve kesim ekiplerini bekledi. Köylülerin amacı kesim ekiplerini ormandan uzaklaştırmaktı ancak kesim ekipleri nöbet eyleminin başladığı günden bu yana kesime ara verdi. Geçtiğimiz hafta kesilen ağaçlar da oldukları yerde kaldı.

 

“Bu ormanları yakıyorlardı, biz koruduk”

 

Hüseyin İkiz (Eski Muhtar): Bu köyde bir deli vardı. Başka bir köyden gelirdi. Her gün bir ateş koyuverirdi ormana. Ben muhtarken köylüyü içtima yapıyordum, bu ormanları söndürüyorduk. Bu ormanları biz öyle yetiştirdik. Yoksa bu ormanlar yok oluyordu, hep yakıyorlardı. Ben köylüyü kaldırıyordum, içtima yapıyordum, bu ormanları öyle koruduk. Mersin’in tek oksijen köyü burası. Başka yerde orman da bulamazsın. Tek orman bu köyde var. Bu ormanlar da bizim de emeğimiz var. Şimdi bu koruları kesmenin alemi yok.

 

“20 yaşındaki ağacı niye kesiyorsunuz?”

 

Yunus Baltacı (Turunçlu Muhtarı): Genç ormanlarımızın kesilmesini istemiyoruz. Şehre çok yakın olan, şehrin akciğeri olan ormanlar burası. Ve çok genç ağaçlar. Çamlar kesiliyor. Buna izin vermeyeceğiz. Emirler Mahallesi halkıyla birlik beraberlik için de ağaçlarımızı koruyacağız. Eğer ağaç ille kesimi olacaksa bunun ara ara yapılmasını istiyoruz. Atıyorum 100 dönüm yer kesilsin, ağaçlandırması yapılsın, 10 yaşına gelsin, ondan sonra diğer yerler kesilsin.

Giray Atilla (Yenişehir Muhtarlar Derneği Başkanı): Mersin’in akciğeri olan ormanların kesilmesini istemiyoruz. Sonuna kadar da bu düşüncemizin arkasında olacağız. Gelecek nesillerin, çocuklarımızın daha rahat, daha iyi nefes alması için bu ormanlarımıza ihtiyacımız var. Bu nedenle ormanlarımızın kesilmesini istemiyoruz. Biz gençleştirmeye değiliz. Burada gördüğümüz ağaçların en yaşlısı 25 yaşında. Zaten genç ağaçlar. Genç ağaçlar neden kesiliyor. Seyreltilme olabilir. Aralarında büyük gövdeli, yaşlı ağaçlar var. Onlar alınabilir ama genç ağaçların kesilmesine karşıyız. 20 yaşında ağacın kesilmesinin anlamı yok.

 

“Keseceklerse bizi kessinler diyor köylü”

 

Rüştü İkiz (Emirler Köyü Muhtarı): 3 gündür burada ormanın kesilmemesi için oturma eylemi yapıyoruz. Köylüyü durduramıyoruz, biz de gelmek zorunda kalıyoruz. Burası genç bir orman. Kesilmesini istemiyoruz. Buralarda çok atıl yerler var. Yine mülkiyeti ormanda olan atıl yerler var. Bu çalışmaların orada yapılmasını istiyoruz. Görüyorsunuz halk burada, 3 gündür gelip oturma eylemi yapıyor. Halkı durduramıyoruz. Köylü diyor ki biz kestirmeyeceğiz. Sonucu nereye gidecekse gitsin diyorlar. 1 ay kalacaksak 1 ay kalalım. Keseceklerse bizi kessinler diyor köylü. Bu halk bu ormanın kesilmesini istemiyor. Devlet büyüklerimiz de bu sesi duysun, bu işe bir çözüm bulsun istiyoruz.