Sivil toplum örgütlerinden tepkiler | Güney Gazetesi Mersin

Sivil toplum örgütlerinden tepkiler

HDP İzmir İl Başkanlığına yapılan silahlı saldırı ve saldırganın Deniz Poyraz’ı katletmesine toplumun her kesiminden tepki yağdı.

Sivil toplum örgütlerinden tepkiler


ABİDİN YAĞMUR

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz: Maalesef ülke gündemine kara bir leke olarak sürülen bir olay yaşadık. Sadece bir siyasi partiye yapılan saldırı değil. Biz hukukçular ülkede yıllardır hukukun üstün kılınmasını, insan yaşamının kutsallaştırılmasını, ölümlerin bir an önce bu ülkeden atılmasını istedik. Hep bunu talep ettik. Burada bir araya gelmemizin nedeni, bu ülkede artık barış gelmesi istedi. Biz hiçbir zaman ölümleri kutsamadık. Her zaman yaşamı, barışı, özgürlüğü, kardeşliği kutsadık. Bundan sonra da herkes bu eşit ve kardeşlik içinde yaşayacak. Bu ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyenlere bu aydınlık yürekli insanlar asla izin vermeyecek.

Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Kemal Göksoy: Biz yıllardan beri bu partiye hayırlı olsun, başarılar dileriz demeye gelmedik. Her gelmemizde ya başınız sağ olsun ya da geçmiş olsun demekten biz emek ve demokrasi güçleri artık bıktık. Yıllardır beridir devlet, mafya, siyaset üçgeninde dönemleri herkes izliyor. Biz dün olduğu gibi bugün de barışı, eşitliği, adaleti, kardeşliği savunmaya devam edeceğiz. HDP asla yalnız kalmayacaktır. Barışa olan inancımızla, bu ülkeyi karanlığa sürüklemeye çalışanlara karşı, siyaset, derin devlet, mafya üçgeniyle ülkeyi bu duruma getirenlere karşı barış umudumuzu, kardeşlik umudumuzu asla yitirmeyeceğiz. Bu ülkeyi bu karanlık güçlere asla teslim etmeyeceğiz.

İHD Şube Başkanı Hakkı Demir: Bu ülkenin insanlarının can güvenliğinden sorumlu olan İçişleri Bakanından göstermelik de olsa bir açıklama beklerdim. Ama bu ülkenin cumhurbaşkanı kalkıp bu konuyla ilgili bir çift laf edemez mi? Eğer bu ülkede huzurun, barışın oluşması isteniyorsa cumhurbaşkanının bu olayı kınaması gerekmez mi? Eğer bu kişiler bir açıklama yapmazlarsa insanların kafasında soru işaretleri oluşur. Biz İnsan Hakları Derneği olarak diyoruz ki İçişleri Bakanı derhal istifa etmelidir ya da azledilmelidir. Bu olayla ilgili bir komisyon oluşturulmalı ve bütün açıklığıyla ortaya çıkarılmalı.

CHP İl Yönetim Kurulu üyesi Şerife Arıcı Yıldız: Dün tepeden tırnağa bir demokrasi katliamı, insan hakları katliamı olmuştur. Biz her türlü siyasal düşünceye, hukuk ve demokrasi içindeki her türlü siyasi harekete saygı duyuyoruz. Ama iktidarın karşısındaki muhalif güçlere sabrı olmayan, onları kapatmaya çalışan, kapatamıyorsa yok etmeye çalışan bir siyasi düşünceye ve siyasete saygı duymuyoruz. Yaşasın demokrasi, yaşasın Denizler, yaşasın barışçı, demokratik siyaset.

TİP Temsilcisi Bülent Ufuk Ateş: Dün beraberdik. Kürt hareketinin politik temsilcileriyle omuz omuzaydık. Bugün beraberiz. Yarın da beraber olacağız. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Karanlık odaklar, karanlık sokaklar bu mafya çete düzeninin elindeyse, onların egemenliğindeyse aydınlık meydanlar, aydınlık caddeler bizlerindir, tüm emekçilerindir, tüm ezilenlerindir. Bu baskılar, bu cinayetler elbette ki bizleri yıldıramayacak. Birliğimizi, saflarımızı sıklaştırmaya vesile olacaktır.

Mersin Kadın Platformu Sözcüsü Ceren Ünal: Bunun bir faşist saldırı, faşist cinayet olduğunu biliyoruz ama aynı zamanda bir kadın cinayeti. Biz sokaklarda İstanbul Sözleşmesi için olduğumuzda kirli ilişkilerle, mafya, devlet, çete ilişkileriyle kadınların üzerinde baskı ve zor araçlarının nasıl işletildiğini, kadın düşmanı politikaların nasıl yürütüldüğünü açığa çıkarmaya, ifşa etmeye devam ettik. Dün yine bu erkek devletin, bu faşist devletin kadın düşmanı politikalarıyla, kadın düşmanı politikalarıyla bir kadın daha katledildi. Biz falii biliyoruz, faili işaret ediyoruz. Arkasındaki isimleri hepimiz biliyoruz. Katilin gözaltına alınırken nasıl gözaltına alındığını gördük. Kadınlar ters kelepçe ile gözaltına alınırken bir faşist katilin, bir kadın katilinin kelepçe bile takılmadan gözaltına alındığını gördük.

KESK Sözcüsü Murat Doğan:

Bu saldırı bu ülkede muhalif kesimlere, sol ve sosyalist kesimlere yapılan saldırıların cezasızlığının bir sonucudur. Bununla ancak halkların kardeşliğiyle mücadele edebiliriz.

EMEP Temsilcisi Halil Kara:  Burada toplanmak için HDP’li olmaya, sosyalist olmaya gerek yok. İnsan olmaya, bu ülkeyi sevmeye gerek var. Eğer bu seven birisi gelip burada bu olay karşısında bir tavır sergilemiyorsa da boş olduğunu düşünüyoruz. Belki bir katil yargılanacak, ceza alacak ama yalnızca katil değil. Arkasındaki karanlık güçleri de bu iklimi yaratan siyasal iklimi de görmezden gelemeyiz. Sorumlular bellidir. Onların yargılanması için mücadelemiz sürecektir.

MESİAD Başkanı Hasan Engin: Bütün siyasi partiler Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan vatandaşların iradesidir. Herkes ve herkesim milletin iradesine saygılı davranarak yurttaşlık görevlerini yerine getirmelidir. Son zamanlarda siyasi parti liderlerine, temsilcilerine ve il binalarına yapılan saldırıları kınıyoruz. Demokrasi hayatını hedef alan bu senaryoları daha önce yaşayan vatandaşlarımız, provokasyonlara imkan vermeyecektir. Bu tuzaklara karşı sağduyulu olmalı ve birlik beraberlik içerisinde cevap vermeliyiz. Kaos ortamı, ülkemizin demokrasisinde yara açtığı kadar, ekonomimizi de olumsuz etkilemektedir.

 

Bir arada yaşamı tahrip eden, ayrıştırmayı körükleyen ifade ve davranışların demokraside yeri yoktur. Moral bozukluğu yaşayan ülkemizde uzlaşmacı ve saygıya dayalı diyalogların sağlanması herkese örnek olacaktır.