ABİDİN YAĞMUR
Pandemi sürecinde artan işsizlik sorununa çözüm getirmek adına alınan kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarma yasakları Haziran ayıyla birlikte bitiyor. Yasakların kalkmasıyla birlikte birçok insanın işsiz kalacağı tehlikesine dikkat çeken DİSK-Genel İş Sendikası Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, birçok büyük firmanın bu yasağın kalkması için pusuda beklediğine dikkat çekti. Göksoy, “Bu yasakların kalkmasıyla birlikte büyük işçi kıyımlarının geleceğini söyleyebiliriz. Yasağın kalkmasını bekleyen pusuya yatmış bir sürü firma var. Özellikle büyük firmalar, büyük holdingler ve hatta kamu kurumları da dahil olmak üzere (belediyeler) burada bir sürü işçinin aşından, işinden, ekmeğinden edilebileceği tehlikesi göz önündedir. Zaten ikide bir yasak koymasının sebebi de budur. Fakat bu kalıcı bir çözüm değildir” dedi.
“KOD-29 MAĞDURLARININ ARTIK İŞ BULMASI ÇOK ZOR”
Kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarma yasağı aslında birbiriyle çelişkili düzenlemeler olduğunu söyleyen Göksoy, “. Biz bir kere kısa çalışma ödeneğine DİSK olarak karşıyız. Çünkü bu kısa çalışma ödeneği işçinin haklarını kısıtlayan bir yapıya sahip. Pandemi sürecinde sağlık emekçileri ne kadar zorlu bir süreç geçiriyorsa, işçiler de o kadar zor bir süreçten geçti. İşçiler, Covid-19 tehlikesine maruz kalarak çalışma hayatlarına devam etti ve ediyor. Pandemi sürecinde işçilerimiz her zaman eksiksiz çalışmaya devam etti. Daimi işlerin yapıldığı bir yerde esnek çalışmanın doğru olmadığını, esnek çalışmanın keyfi bir uygulama olduğunu özellikle kamu kurumlarında uygulanmaması gerektiğini bağıra bağıra söyledik. İşten çıkarma yasağı bitiyor diye konuşuluyor ama işten çıkarma yasağı hiç bitmedi zaten. Pandemi sürecinde işten çıkarma yasağı olmasına rağmen on binlerce insan işten atıldı. Kod29 iş ahlakına uymayan, toplumsal ahlaka uymayan gibi bahanelerle işçiler işten çıkartıldı. Kod29’la işten çıkarma yasağının önünü açtın. KOD29 ile işten çıkartılan insanların birçoğu artık bu ülkede iş bile bulamıyor. Bu çelişkilerin olduğu bir yerde gerçekten işçilerin, emekçilerin barışçıl bir şekilde çalışma şansı kalmadı” dedi.
“TOPLUMUN AKLIYLA ALAY EDİLİYOR”
Ücretsiz izin sürecinde verilen 1400 TL’lik ücretin azlığına dikkat çeken Göksoy, “İşten çıkarma yasağı varken de ücretsiz izin diye bir şeyi getirip koydular. Ücretsiz izine yollayıp 1400 TL veren hükümet rakamı neye göre belli değil. Ya Türkiye’de yaşamıyorlar ya da Türkiye gerçekliğini görmüyorlar. 1400 TL ile bir aile nasıl geçinsin? TÜİK araştırmasına göre bir işçinin yaşamını sürdürebilmesi için 3438 TL’dir. Olması gereken rakamlar ortadayken bu 1400 TL’lik rakam nasıl belirlendi. Onu anlamış değiliz. Kendileriyle çelişen, toplumun aklıyla alay eden bir uygulama şekli sürdürülüyor. Bu tür kararlar işçiden çok iş verene koruyan şekilde uygulanıyor. Bu da gerçekten bu ülkedeki iş barışını, toplumsal düzeni ciddi anlamda yaralıyor” ifadelerini kullandı.
“KOD-29 İLE ZATEN İŞÇİLER İŞTEN ÇIKARTILIYORDU”
İşten çıkarma yasağında patronların Kod-29 ile işçileri zaten işten çıkardığına dikkat çeken Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası Çukurova Temsilcisi Ahmet Subaşı, “İşten çıkarma yasağında ise patronlar yasakları uygulamayıp işçileri işten çıkarmaya devam ettiler. Kod29’dan işten çıkartılan çok fazla işçi oldu. Bununla birlikte uzun bir süre işçiler ücretsiz izne çıkartıldı. Ücrette alamadılar. Böyle durumlarda işçilere ‘kendi isteğinizle, tazminatsız’ çıkış yapın baskısı oldu. İşçilerinde büyük bir kısmı ücretsiz izinden kaynaklı işten kendi istekleriyle ayrıldılar. Pandemi öncesine kadar ücretsiz izin zaten kanunen yasaktı. Ancak iş kanununda yasak olan durum yasallaştırılmış oldu. Bu işçiler için bir hak kaybı aynı zamanda. Bundan sonra çeşitli olağanüstü dönemlerde yeniden uygulanabilecek kapıyı açmış oldular. Bundan sonra işçiler tekrardan ücretsiz iznine çıkarılma endişesi yaşayacaklar. Kod29’la işten çıkartılan işçiler daha sonra iş bulmakta çok zorlandı. Çünkü bu durum aynı zamanda sicillerine de işledi.