Özdemir, kuraklıkla ilgili yaptığı açıklamada, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün son yayınladığı yağış ve sıcaklık analizi raporlarına göre, 2021 yılı mayıs ayında yağışlar normaline göre yüzde 56, geçen yılın mayıs ayı yağışlarına göre yüzde 66 azalma olduğunun görüldüğünü söyledi.
İlgili analizlerde Türkiye'nin büyük bir bölümünün 'olağanüstü kurak', 'çok şiddetli kurak', 'şiddetli kurak' olarak gösterildiğine dikkat çeken Özdemir, "Benzer şekilde World Resources Institute tarafından 138 ülke için hazırlanan kuraklık risk haritasına göre Türkiye orta-yüksek risk grubunda yer almaktadır. Birçok tarım ürününde olduğu gibi buğday ve bakliyatta da verimliliği belirleyen en önemli unsurlardan biri yağış seviyesidir. Dolayısıyla kuraklık verim ve üretimde azalma ile sonuçlanmaktadır. Ülkemizin 1,3 milyon tonluk bakliyat üretiminin yüzde 75’i kırmızı mercimek ve nohuttur. Nohudun yüzde 85’i İç Anadolu Bölgesinde, kırmızı mercimeğin ise yüzde 94’ü Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ekilmektedir. 20,5 milyon tonluk buğday üretimimizin yüzde 38’i yine İç Anadolu Bölgesinde gerçekleşmektedir. Son sekiz aylık dönemde yağışlar İç Anadolu’da yüzde 36 ve Güneydoğu Anadolu’da yüzde 39 azalış gösterdi" diye konuştu.
"Buğdayda yüzde 7,3 azalış öngörülmekte"
TÜİK bitkisel üretim tahmin verilerine göre bu yıl buğdayda yüzde 7,3 azalışın öngörüldüğünü belirten Özdemir, "Rekoltede gerçekleşen düşüşler ise ürün fiyatları üzerinde yukarı yönlü etki oluşturmaktadır. TMO fiyat verilerine göre son bir yılda makarnalık buğdayın ton başına piyasa fiyatı yüzde 48 yükseldi. Benzer şekilde kırmızı sert buğday yüzde 49, nohut yüzde 103 ve kırmızı iç mercimek piyasa fiyatı yüzde 75 artış gösterdi. Önümüzdeki süreç için devletimiz istikrarın sağlanması için her türlü tedbirin alınacağını açıkladı. İlk olarak 17 Mayıs tarihinde hububat ve bakliyat için alım fiyatları Cumhurbaşkanımız tarafından duyurulmuştu. 18 Haziran tarihinde ise TMO ürünlerin uygun fiyatla piyasaya arz edilmesi ve gıda enflasyonu riskinin önüne geçilmesi amacıyla dış alım yöntemini kullanacağını bildirdi. Dolayısıyla TMO son üç yıldır piyasada sürdürmekte olduğu regülatör görevini bu yıl da piyasa gelişmelerini takip ederek üretici, sanayici ve tüketici için en uygun dengeyi sağlayacak şekilde devam ettireceği görülmektedir. Buğday ve mercimek için hasat sezonu içerisindeyiz. Bu olağandışı süreçte devletimiz ile birlikte üreticiden, sanayiciye ve nihai tüketiciye azami çabayı göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Doğru belirlenmiş, zamanında ve istikrarla atılacak adımlar ile hasat sezonunu üretim hacmimiz ve gıda enflasyonu açısından en az zararla geçirmeyi temenni ediyorum" ifadelerin kullandı. (İHA)