ZELİHA ÖZİPEK
Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan Aile Hekimliğini Yönetmeliğine tepki gösteren Mersin Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ortak basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşma yapan Uzm. Dr. Ayşe Jini Güneş, “Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği uzun zamandır masada olan, her geçen yıl hak kayıplarının görmezden gelindiği gerçeğine rağmen büyük bir beklentiyle, vaatlerle hak kayıplarını gidereceği söylenen Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği, 30.06.2021 tarihinde yeniden yayınlanmıştır. Sonuçta beklenti ve taleplerimizin karşılanması bir yana bir öncekinden daha da kötü bir düzenleme olmuştur. Adeta sağlık emekçileriyle dalga geçilmiştir. Yönetmelik değişikliği ile aile hekimliği çalışanlarının statüsü, il sağlık müdürlüklerine bağlı işçi noktasına getirilmiş, kölelik sistemine taşınmıştır. Aynı zamanda başta pandemi sürecinde olduğu gibi, toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan, kamuoyunu bilgilendiren, görüş ve önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla üç kez dile getiren aile sağlığı merkezi (ASM) sağlık çalışanlarının sözleşmeleri feshedileceği yönetmelikte yer almıştır. Böyle bir düzenlemeyi kabul etmemiz mümkün değildir. Aile hekimliği uygulamasında iş güvencesi bu yönetmelikle sona ermiştir” dedi.
“DEĞİŞİKLİKLERDEN VAZGEÇİLMELİDİR”
Güneş, “Yeni yönetmelik ile sözleşme yenileme ve fesih yetkisi İl Sağlık Müdürlüklerine verilmiş olup zaten iller arasında var olan uygulama farklılıkları kişilerin insafına bırakılmıştır. Açığa alma, sözleşme yenilememe gibi olağanüstü yetkiler, tüm hukuk kuralları çiğnenerek verilmiştir. İş barışını bozan fiillerden, yapboz tahtası gibi sürekli değişikliklerden vazgeçilmelidir. Hukuk çerçevesinde bir yasa çıkarılmadan sistemin yürütülebilir olması imkânsızdır” dedi.
HEKİMLERİN TALEPLERİ NELER?
Uzm. Dr. Ayşe Jini Güneş, sağlıkçıların taleplerini şu şekilde sıraladı:
“*ASM sözleşmelerinin genel işlem koşullarına sahip olması ve hekimlerin ödevler gücü karşısında zayıf durumda olmasından kaynaklanan sözleşme koşullarındaki dengesizliği ortadan kaldırmak için sözleşmeleri de toplu sözleşmeye dahil olmalıdır.
*Nüfusa ve performansa dayalı sağlık hizmeti yerine bölge tabanlı hizmet sunumu yapılmalıdır.
*ASM ve TSM'lerdeki görev tanımı belirsizliği, iş yükü ve çalışan sayısının artırılması ve kadrolu istihdamı yaratılmalıdır.
*ASM cari giderleri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.
*Kamu dışı ve taşeron çalışanlar kadroya alınmalıdır.
*ASM de çalışan emekçilerin senelik, hastalık ve Sendika izinlerinin kullanımında izni kullanan kişinin kendi yerine birini bulma şartı kaldırılmalı ve hiçbir ücret kesintisi yapılmamalıdır.
*Mobil hizmetlerin nitelikli sunulması için araç, gereç ve uygun mekân tahsis edilmeli, binaların fiziki yetersizlikleri Bakanlık tarafından giderilmeli, çalışanlar için dinlenme alanları sağlanmalıdır.
*Aile hekimlerine eş ve çocuk yardımı yapılmalıdır.
*Aile hekimi ve aile sağlığı çalışan emekçilerinin (kadın) gebelik ve emzirme izinleri 4/B ve diğer kadrolarda yer alanlar için 4/A’ya tabi sağlık emekçileri için yapılan düzenlemeye eşitlenmelidir.”