ZELİHA ÖZİPEK
Türkiye’nin dört bir yanından gelen besiciler, Yenişehir Belediyesi’nin Deniz Mahallesi’nde kurduğu hayvan pazarında alıcıları bekliyor. Canlı hayvan satış fiyatının kilo başına üst sınır olarak 35 TL’den satıldığını söyleyen besiciler mallarının ellerinde kalmasından korkuyor. Sadece küçükbaş hayvanlarının satıldığı pazarda fiyatlar 1.500 ile 3 bin TL arasında kiloya göre değişiyor.
Uzun yıllardır hayvancılık yapan ve Kurban Bayramı’nda mallarını satmak için Muş’tan Mersin’e gelen besici Mutlak Kartal, satışlarının geçen seneye göre düştüğünü söyledi. Kartal, “Bizde hep küçükbaş hayvanlar mevcut. Geçen senelere göre bu sene satışlarımız bayağı bir şekilde düştü. Yem masrafları, nakliye masrafları gibi kalemler arttığı için hayvan fiyatlarında da bu sene bir artış söz konusu oldu. Kimse bu durumdan memnun değil fakat bu durumdan en fazla çiftçi zarar gördü. Mallar elimizde kalmasın diye biz de mecburen olması gerekenden daha düşük fiyata hayvanları satıyoruz. Tabi herkes kendi bütçesine göre mal almak istiyor fakat fiyatlar gerçekten dar gelirli vatandaşlarımızı zorluyor fakat çiftçi de ölmemek için bu fiyatlarda satmak zorunda. Küçükbaş hayvan fiyatları bin beş yüz liradan üç bine kadar var. Koyun, keçi, koç’ larda fiyatlar kiloya göre bu civarlarda oluyor. Ama emin olun hayvanlar kendi değerlerine, kilolarına göre satılamıyor şu anda” diye konuştu.
“KİLOSU 35 TL’DEN MAL SATAMIYORUZ”
Besici Ferzende Çalış ise vatandaşların canlı hayvan satışında kilo başına 35 TL vermekte zorlandıklarını daha düşük fiyatlardan alım yapmak istediklerini belirtti. Çalış, “Mersin Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği canlı hayvan satışında 35 kilo sınırı koydu ama 35 kilodan alan hiçbir vatandaş yok. Genellikle 28,29,30 kilo civarlarında taleplerle karşılaşıyoruz. Bu kilolarda da hayvan tam fiyatına gitmiyor. O yüzden perişan olmuş durumdayız. Ekonomik kriz yüzünden vatandaş bizden indirim bekliyor. Bu durumda da çok fazla zarar ediyoruz” dedi.
“YEM, ARPA VE NAKLİYE FİYATLARI ARTTI”
2 bin TL’den yukarı vatandaşların küçük hayvan almadığını söyleyen besici Ramazan Yıldız ise “Belediye 35 sınırı koydu ama vatandaşlara bu sınırdan satmakta zorlanıyoruz. Ama vatandaşa iki binden yukarı küçükbaş hayvan satamıyoruz. Ekonomik durumlar şu an ülke genelinde çok sıkıntı olduğu için biz de vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Biz gereken anlayışı vatandaşlara gösteriyoruz fakat kimse bize gösterdiğimiz anlayışı gösteremiyor. Yem, arpa, nakliye fiyatları çok artmış durumda. Bu sene çiftçinin durumu sıkıntılı” dedi.
Besiciler insani şartlarda çalışamıyor
Yenişehir Belediyesinin Deniz Mahallesinde kurduğu kurbanlık satış alanında besiciler içinde bulundukları şartlardan şikayetçi. Elektrik, su, duş ve tuvalet sıkıntılarının hat safhaya ulaştığını söyleyen besiciler problemlerin acilen çözülmesini istiyor. Besici Ramazan Yıldız konuyla ilgili, “Elektrik problemleri yaşıyoruz. Mesele Büyükşehir Belediyesinin hayvan satış pazarında çok güzel bir sistem var. Herkes rahat bir şekilde her türlü imkândan faydalanıp insani şartlarda satışlarını yapabiliyorken burada durumumuz çok kötü. Büyükşehir satıcılardan paralarını alıyor ama hizmet de veriyor fakat burada para vermemize rağmen bizim halimizi düşünen kimse yok. Elektrik, su, yatacak yer, duş, tuvalet gibi büyük sorunlarımız var. Hayvanların yanında toprakta yatıyoruz. Namaz kılacak temiz yer bile yok. Burada sıkıntıların çözülmesi gerekiyor. Yetkililer lütfen buradaki problemlerimizi çözsün” dedi.
“GENÇ ÇİFTÇİYİ KÜSTÜRMEYİN”
Genç çiftçileri hayvancılıktan soğutmayın diye çağrıda bulunan Nurullah Atış ise “Bizim asıl problemimiz satış yaptığımız yerle ilgili. Biz bulunduğumuz yer için ücret veriyoruz fakat herhangi bir karşılık alamıyoruz. Talep ettikleri ücretin daha üstünü verebiliriz ama hizmet de bekliyoruz. Buraya doğudan gelen birçok hayvancı var ve bayramın sonuna kadar insani ihtiyaçlardan uzak bir şekilde burada yaşamaya çalışıyor. En büyük sıkıntımız su ile ilgili. Suyu yol tarafına koydular ve bununla birlikte arka taraftaki satıcılar suya ulaşmakta zorlanıyor. Burada çiftçi kendiyle baş başa bırakılmış durumda. Buradaki genç çiftçilerinin durumunu bu halde bırakırlarsa, bu çocuklar bu işleri de bırakır. Ülkede çiftçi de kalmaz. Bir insan işinden nefret etme noktasına gelirse neden yapsın ki o işi?” diye soru yöneltti.