ABİDİN YAĞMUR
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, Avrupa Birliğinin küresel iklim değişikliğine karşı hayata geçirmeye çalıştığı “GreenDeal” (Avrupa Yeşil Mutabakatı) hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“YEREL YÖNETİMLER DE DESTEK VERMELİ”
“Avrupa Yeşil Mutabakatının”, iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda Avrupa Birliği’nin önceki taahhütlerini daha geniş ve daha etkili bir şekilde yeniden düzenlemeyi amaçlayan bir yol haritası olduğunu ifade eden Kızıltan, “Kente yapılan ve yapılacak yatırımların bu mutabakata uyumlu olmasına dikkat ediyor, varsa itirazlarımızı söylüyor ve alınması gereken önlemler konusunda baskı yapıyoruz. Ancak bu tek bir kurumun eliyle yapılacak bir şey değil, kamu, yerel yönetimler, STK’ların iş birliğinde yapılması gereken bir şeydir” dedi.
AB’nin büyük kamu yatırımları ve özel sermayeyi iklim ve çevresel eylemlere yönlendirmek için birtakım aksiyonlar alacağını kaydeden Kızıltan, “Bu yeni dünyaya uyum sağlayamayanlar küresel ekonomide de yerini alamayacaklardır” ifadelerini kullandı.
“HEM EKONOMİYİ HEM ÇEVREYİ KORUYABİLİRİZ”
Kızıltan, “MTSO olarak tarımdan gıdaya lojistikten sanayiye ve turizme her sektörde bu mutabakata uyum anlamında çalışmalar yapılamasının zorunlu olduğunu söylüyoruz. Birçok sektörümüzde ve firmamızda bu bilincin başladığını, bu mutabakata uyum sağlamak için çalışmalar ve projeler ürettiklerini görüyoruz. Birçok firmamızın daha çevreci yaklaşımlar, su tasarrufu, çevreyi ve toprağı koruma, çevreyi kirletmemek gibi, zararlı gazların salınımını azaltma gibi mutabakatın kapsadığı birçok konuda yenilikçi uygulamalar sergilediklerini görüyoruz. Bu sadece çevremizi korumak adına değil, geleceğin bu yeni duyarlı ekonomisinde yer alabilmek ve rekabetçiliğimizi sağlamak adına da hayati bir konudur. En basiti en büyük pazarımız olan Avrupa’nın Yeşil Mutabakat temelinde beklentilerini karşılamaz ve uyum sağlamazsak bu pazarı kaybederiz. Çin’in bu mutabakata uyum anlamında ekonomisini kısa sürede adapte edebilmesi zor. Bundan dolayı, Türkiye bu uyumu ekonomisinde sağlayabilirse hem çevresini, doğasını, kaynaklarını korumuş olacak, hem de bu mutabakata önem veren pazarlarda büyük bir rekabet gücü elde edecektir” dedi.