MAHMUT SÖNMEZ
Haber-Sen Mersin Temsilciliği üyeleri Mersin Eğitim – Sen terasında basın yüksek enflasyon ve son zamanlarda yaşanan zamlara dair basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Eğitim – Sen üyeleri ve Emek Demokrasi Platformu üyeleri destek verirken Basın Metnini Haber – Sen Mersin Temsilcisi İbrahim Utku Şenocak okudu.
Türkiye halklarının ve kamu emekçilerin gün geçtikçe yoksullaştığı zor bir süreçten geçtiğini belirten Şenocak, “Özellikle asgari ücretin açıklanması ile birlikte “alım gücü” hiçe sayılarak adeta insanların aklı ile oynayan yandaş ve iktidarcı sendika, bu sözde zammı bir kazanım olarak lanse etmiştir” dedi. Ülkedeki genel tablodan PTT’deki ücret dağılımına baktığımızda, “eşit işe eşit ücret” taleplerinin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını belirten Şenocak, “Kurumda 399’lu, İdari Hizmet Sözleşmeli (İHS) ve taşeron emekçilerin hepsi aynı işi yapmakta ama farklı ücret almaktadırlar. Üç ayrı başlıkta toplanan emekçilerin hiçbiri insanca geçinebilecek bir ücret alamamaktadır” ifadelerini kullandı.
“YÜZDE 25 ZAM DEĞİL, ZULÜM”
Elektrikten doğalgaza, akaryakıt ürünlerinden ulaşıma yapılan fahiş zamların ülkenin üstüne kabus gibi çöktüğünü söyleyen Şenocak, “İktidarın döviz kurunun düşmesi ile övündüğü koşullarda yapılan bu zamlarla ekonomik krizin yükü yine halka ve PTT’ de emeği ile geçinen emekçilere yıkılmıştır. Elektrikte %127, doğalgazda %25, vergi, resim ve harçlarda %36, halkın vergileri ile yapılan ve normal koşullarda ücretsiz olması gereken köprülerin geçiş ücretlerinde %25 oranında yapılan fiyat artışlarının adı zam değil, zulümdür” diye konuştu.
“AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI YÜZDE 55 ARTTI”
Dört kişilik bir ailenin hem açlık hem de yoksulluk sınırı son bir yılda yüzde 55 arttığını söyleyen Şenocak, “Açlık sınırı 4 bin TL’yi, yoksulluk sınırı 13 bin TL’yi aşmıştır. Dolayısıyla bu koşullarda altı milyon kamu emekçisinin ve emeklisinin sahte verilerden türetilen enflasyon farkı ile çoktan kadük hale gelmiş toplu sözleşme artışları ile yetinmesi beklenemez. Milyonlarca çalışan gibi PTT emekçileri de TÜİK vasıtası ile açıklanan sanal rakamların enflasyon diye yutturulmasından bıkmıştır. Buna rağmen kara kışın ortasında bu hayat pahalılığı ve zam kasırgası içinde, PTT emekçilerinden ve emeklilerden daha fazla fedakarlık beklemek tek kelime ile aymazlıktır” ifadelerini kullandı.
“PTT emekçilerinin ve emeklilerinin yıllardır artan kayıplarını gidermek için iki adımlı bir plan hayata geçirilmelidir” diyen Şenocak taleplerini şöyle sıraladı:
İlk adımda PTT emekçilerinin ve emeklilerin maaşları Ocak ayından itibaren en az asgari ücrete yapılan artış oranında, yani %50,4 oranında artırılmalıdır.
“İkinci adımda mevcut “toplu sözleşme sistemi” derhal değiştirilmeli, grev hakkı ile tamamlanan evrensel gerçek toplu sözleşme sistemine geçilmelidir.
Bunun devamı olarak en geç üç ay sonra toplu sözleşme masası kurulmalıdır. Tüm tarafların ve bağımsız iktisatçıların katılımı ile dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı tespit edilmelidir.
En düşük maaşı alan, eşi çalışmayan, iki çocuklu kamu emekçisinin geliri maaş zammı, kira yardımı, ulaştırma yardımı, yemek yardımı gibi kalemlerde yapılan artışla tarafların birlikte belirlediği dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı rakamının üzerine çıkarılmalıdır.
PTT emekçilerinin maaşları en düşük maaşı yoksulluk sınırı üzerine taşımak üzere yapılan artış oranında artırılmalıdır.”