ZELİHA ÖZİPEK
Can, nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme, doğal varlıkların kontrolsüz tüketimi, ormansızlaşma gibi baskılar nedeniyle su kısıtlılığının artmasının, kaynakların tükenmesinin, kirliliğin, aşırı doğa olaylarının dünyada ve ülkemizde yaşam için tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.
Can, “Türkiye, artan nüfusu, gelişen ekonomisi ve büyüyen kentleriyle, “su fakiri” olma yolunda ilerlemekte olup, hâlen, kişi başına düşen 1.519 metreküplük su miktarı ile “su sıkıntısı çeken” bir ülke kabul edilmektedir. Mersin ili Genelinde ise Berdan Baraj Gölünün 2021 yılı ortalama doluluk oranı yüzde 20-22 civarında olarak kaydedilmiştir. Görüldüğü üzere gün geçtikçe gerek ülkemizde gerekse kentimizde su kaynaklarımız azalmaktadır. Bugün suyun evlere ulaştırılmasındaki en büyük iki sorun: su kayıpları ve enerji gideri olmaktadır. Su kayıplarını azaltıcı önlemler ve suyun daha verimli kullanılması ile sera gazları salınımı azalacaktır. Bu uygulamalar, suya erişimi toplumun tüm fertleri için daha uygun hale getirecek ve iklim değişikliği etkilerinin azalmasını sağlayacaktır. Suyu verimli kullanmak için beklemeyi göze alamayız. Toplumun tüm kesimlerinin bilinçlenmesini sağlamak için, su kaynaklarımızın, sulak alanların ve denizlerin korunması için tüm kurumlarla işbirliği ile çalışacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz” dedi.