MAHMUT SÖNMEZ
Özgür Çocuk Parkında yapılan anma etkinliğinde “Özgür, bağımsız, mutlu bir halk için sürüyor mücadele” yazılı bir pankart açıldı, Deniz Gezmiş ve arkadaşları anısına mumlar yakıldı, saygı duruşunda bulunuldu.
Mersin 68’liler Derneği Başkanı Hasan Kapıkıran, 68 gençlik hareketinin bütün dünyada aynı tarihlerde kapitalist sisteme ve emperyalist paylaşımlara karşı itiraz olarak doğduğuna dikkat çekti.
Kapıkıran, “Aynı zamanda Türkiye'de işçi, emekçi ve köylü yığınları yurdun her tarafında daha fazla özgürlük, insan onuruna yaraşır bir yaşam mücadelesi yükseliyordu, üniversitelerde başlayan gençlik hareketi, köylülerin mitinglerinde, işçilerin grev ve direnişlerinde görülmeye başlandı. Haksızlığa karşı eşit ve özgür bir dünya talebi olarak şekillenen 68 gençlik hareketini bastırmak için dönemin iktidarı baskıcı politikalarını devreye koyara hak arama mücadelesini şiddetle, baskı ve tutuklamalar ile özel yetiştirilmiş karanlık güç odaklarını devreye koyarak bastırmak istedi” dedi.
“ONLAR BİZE YOL GÖSTERİYOR”
Kapıkıran, “Denizler ve 68 kuşağının devrimci militanları Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya, Sinan Cemgil sadece dönemlerinin korkusuz gençlik önderleri değil, aynı zamanda bilgili ve kültürlü halk öncüleriydi. Kendi çağlarının sorunlarını biliyorlar, bu sorunların nasıl ortadan kaldırılacağına dair araştırmalar yapıyorlar ve yazıyorlardı. Onların bu iki temel özelliği bugün bize yol gösteriyor. Birincisi, içinde bulunduğumuz koşulları tam olarak anlamak ve ikincisi nasıl mücadele edileceğine dair aydınlık bir bilinçle karar vermek. Bu yüzden onlar işçilerin ve halkın saflarını ölümün karşısında bile terk etmediler. O safta sağlam durdular. İdam sehpasının altında da savaşmaya devam ettiler. Deniz, mücadelesinin tam bir özeti olan son sözlerinde aynı zamanda bir de vasiyet bırakmıştır” ifadelerini kullandı.
“EŞİTLİK VE KARDEŞLİK DENİZLERİN İDEALİYDİ”
Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun adeta 68 dönemini hatırlattığını kaydeden Hasan Kapıkıran şunları söyledi:
“Tek adam tek parti yönetimi uygulamaları ile 12 Eylül dönemini aratmamaktadır. 68 ve Denizleri anlamak ve anmak için demokrasi, eşitlik ve özgürlük isteyen bütün güçler barış içinde bir dünya, ortak bir gelecek için mücadele etmelidir. Ülkemizde bugün meclis etkisiz ve devre dışı kalmış, halkın iradesi yok sayılarak seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları görevlerinden alınarak cezaevlerine atılıp, yerlerine kayyum atanmıştır. Kayyımla yönetme daha ileri giderek üniversite rektörlerine kadar uzanmıştır. Temel hak ve özgürlükler yok sayılmakta anayasa da yazılı haklar ayaklar altına alınmaktadır. Yargının iktidarın denetimine açık olması insanların adalet duygusunu da yok etmiştir. Ülkemizin bütün sorunları eşit haklara dayalı eşit yurttaşlık temelinde çözümlenmedikçe hak, hukuk ve adaletten bahis etmek mümkün olmayacaktır. Eşit haklar temeline kardeşçe yaşanacak bir ülke ve bir dünya özlemi Denizlerin ve 68 kuşağının idealleriydi. o özlem bugün de halkın özlemi olarak sürmektedir.”