MAYSA DERYAYEVA
Panele Çevre Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Sinan Can, Mimarlar Odası Mersin Şube Başkanı Ünal Şahin ve Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Uğur İnce konuşmacı olarak katıldı.
Mimarlar Odası Mersin Şube Yönetim Kurul Başkanı Ünal Şahin, “Parkla iç içe olan limanın kapasite artırımı sevdasından neden vazgeçilmemekte, Asıl Konteyner limanının yapılması dururken mevcut limanın kapasite artırımı ve erişilecek TEU miktarıyla bırakın Atatürk parkının park olarak işlevini yerine getirmesini kente, parka yönelen devasa vinçleriyle devasa gemileriyle, römorkörleriyle konteyner dağlarıyla, ve kentle iç içe olmuş limanın hormonlu ve yerine sığmayan dar alandaki elleçleme faaliyetleri ile tam bir mahşer yeri olan noktada kentlinin kadınıyla, emeklisiyle, gençliğiyle, çocuğuyla orada var olma sebebini ortadan kaldıracaktır” ifadelerini kullandı.
“NAYLON KOPYALA YAPIŞTIR ÇED RAPORLARINI TANIMAYACAĞIZ”
Doğanın ekonomik gelişim için göz ardı etmeyeceklerini söyleyen Şahin, “Kucağımızda değil uzağımızda istiyoruz. Tabi ki asıl klimanı mevcut limanın kapasite artırımından kat be kat fazla olacak, elbette denizin, doğanın, tarımım, ulaşımın etkilenmesi kat be kat fazla olacak. Ve o işte zaman yeni taş ocakları, tarımsal ürünlerin zarar göreceği, yeraltı su kaynaklarının değişeceği, adeta dağların denizin içine doldurulacağı, deniz faunasının dip tarama ve dolgularla olumsuz etkileneceği gerçeği ile karşı karşıya olacağız. Bu süreci kentin geleceği için göz yummayacağız. Bu sürecin tam merkezinde olacağız. Naylon kopyala yapıştır ÇED raporlarını tanımayacağız. Doğamızı ekonomik gelişim için göz ardı edemeyiz” diye konuştu.
“KİRLİLİK VE GÜRÜLTÜ KİRLİĞİ AÇISINDAN SIKINTI VAR”
Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilcisi Uğur İnce, “Mersin Limanının süreci yaklaşık iki yıldır devam ediyor. Bu süreci mahkemeye taşıdığımız ve mahkemeden sonucunu bekliyoruz. 2021 yılında Mersin limanı genişleme projesiyle bizim karşımıza çıktı. İmar planını inceledikten sonra biz mahkeme aşamalarına götürdük. Yürütmeyi durdurmalar aldık. Yürütmeyi durdurma bölge mahkemesine gitti. Bölge mahkemesi Mersin Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Mersin İl Koordinasyonu ve çevre örgütlerinin davasını kabul etti ve bunu onayladı. Bu konuya hukuksal boyutuyla girmek istedim çünkü hukuksal boyutu gelecekte üniversitelerde okutulacak bir süreç. Nasıl hukuksuzluk hukuk yoluna çevrelenir özelliğidir. Burada ulaşım açısından sıkıntı var. Kirlilik ve gürültü kirliği açısından sıkıntı var ve burada yaşayan insanların bu limanın çalışma ve buna benzer belli bir Atatürk Parkı kullanımından sıkıntı olacağından, burada iş yapan insanlarda bir sıkıntı var. Mahkeme aşaması daha sonuçlanmadığı için bekleyip görüşeceğiz” dedi.
“PROJELER ŞEFFAF ŞEKİLDE AÇIKLANMASI GEREKİYOR”
Çevre Mühendisler Odası Mersin Şube Yönetim Kurul Başkanı Dr. Sinan Can, “Mersin Limanı konusunda herkesin düşüncesini alması gerektiğini, tartışılması gerektiğini, kamu yararı neyi getirdiğini, nasıl ve ne şekilde getirdiğini, kente sunmak için öneride bulunmuştuk ama bunlar yapılmıyor. Belli bir yerlerde projeler üretiliyor. Yerel, ulusal ve uluslararası fark etmez belirli yatırım yerlerine belli ve bu projeler gerçekleşiyor. Bizim önerimiz yerelden gelen kararlarla bu yatırımların olgunlaştırılması ve çevre en az zarar verecek sürdürülebilinir kalkınma ilkelerini temel alınarak en iyi noktalarda, ortak noktada buluşacağı şekilde yapılması gerekir. Mersin Limanı kapasitesi var genişlemek istiyor. Orada bir ana konteyner limanı var ve ana konteyner limanı denizin içine yapılıyor. Şu anda genişlemek istenen limanın en az dört katı çevreye zararı var ve dört kat dolgu alanı yapılacak. Biz bunları biliyoruz. İstihdam, ekonomi, Mersin’in küresel güç olması, Ortadoğu ilişkileri, Akdeniz’de aranan doğalgaz çalışmaları, Kıbrıs konusu dolayı ana konteyner limanı Mersin’e bu gerekçelerle isteniyor. Mersin Limanı neden genişliyor ve kentsel çelişkilerle arasındaki bağı ne bunu açıklamıyor. Bunu kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklaması gerekiyor” diye konuştu.