MAHMUT SÖNMEZ
Öğrenci velileri için yüksek kırtasiye masrafları ile başlayan eğitim öğretim yılı, artan kantin gideri yüksek servis ücreti ve okulun ihtiyaçları ile devam ediyor. Yüksek servis ücretini ödeyemediği için bu yıl birçok öğrencinin kazandığı nitelikli okula gidemediğini söyleyen Eğitim İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, artan kantin masrafları karşısında okullarda sefertası döneminin de başladığını söyledi. Tekin, ayrıca birçok okulun fotokopi kağıdı sıkıntısı yaşadığını ve Milli Eğitimin birçok okul müdürüne bu konuda “Kendiniz ne yapıyorsanız yapın, başınızın çaresine bakın bizde para yok” dediğini söyledi.
Eğitim öğretim yılına öğrenci velileri fahiş şekilde artan kırtasiye masraflarıyla başladı. Eğitimde yaşanan yüksek zamlar sadece defter ve kalemde değil, okul servisinde, okul kantininde de yaşanmakta. Öğrenci velilerinin anı sıra okul yönetimlerinin de ekonomik dar boğaz ve zamlar yüzünden sıkıntı yaşadığını söyleyen Eğitim İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, birçok okulun bu yıl fotokopi kağıdı ve toner sıkıntısı yaşadığını söyledi. Okulların açılmasının henüz ikinci haftasında sorunların kendini hissettirdiğini söyleyen Tekin, eğitimde gözlediği sıkıntılıları şu şekilde sıraladı:
“FAHİŞ FİYATLAR YÜZÜNDEN ÖĞRENCİLER KAYNAK KİTAP ALAMIYOR”
“Artan kağıt maliyetleri yüzünden geçen yıl 120 lira olan yardımcı kaynak kitaplarının fiyatı 350 liraya oldu. Birçok velinin bu fiyatları karşılayamıyor. Fahiş şekilde yapılan zamlar yüzünden birçok öğrenci kaynak kitaplardan faydalanamıyor. Durum böyle olunca öğretmenler kaynak kitap alamayan öğrencinin eksiğini gidermek için fotokopi ile çalışma yapıp çocuklara dağıtmak zorunda kalıyorlar ama fotokopi kağıdına gelen zamla birlikte artık bu durumda zora girdi.”
“OKULLARDA FOTOKOPİ KAĞIDI SIKINTISI YAŞANIYOR”
“Önceki yıllarda özellikle ilkokul ve ortaokullarda velilerden senede 3 top fotokopi kağıdı istenirdi. Fotokopi kağıdının topu iki yıl önce 12 liraydı, geçen sene 21 liraydı şimdi ise yüz lirayı geçti maalesef. Böyle olunca veliler bu kağıtları alamıyor. Öğretmenlerin dolabındaki fotokopi kağıdı sayısı azaldı. Maalesef öğretmenler öğrencilere kağıtla özgün çalışma, ek çalışma, kompozisyon yaparken iki defa düşünüyor kağıt bitecek diye. Fotokopi makinelerinin toner fiyatları da 500 lirayı buldu, okul yönetimleri öğretmenlere fotokopileri daha idareli kullanın diyor.”
“MİLLİ EĞİTİM OKUL YÖNETİMLERİNE BAŞINIZIN ÇARESİNE BAKIN DİYOR”
“Milli Eğitim Bakanlığı okullara gerekli desteği vermediği için hem öğrenciler, hem öğretmenler hem de ekonomik krizde zor günler geçiren veliler zarar görüyor. Bakanlık okullarda kayıt parası almak yasak diyor ama Bakanlık okulların ihtiyaçlarını gidermiyor. Böyle olunca okul yönetimleri ihtiyaçları gidermek için velilerden kayıt parası almak zorunda kalıyor. Ama artık birçok velinin de kayıt parası verip, fotokopi kağıdı, toner alacak durumu kalmadı. Okul müdürleri Milli Eğitime gidiyor, eksiklerini aktarıp gidermek için. Milli Eğitimde diyor ki ‘Kendiniz ne yapıyorsanız yapın, başınızın çaresine bakın bizde para yok’ diyor. Böyle giderse bu sene birçok okul toner ve fotokopi kağıdı sıkıntısı yaşayacak.”
“YÜKSEK SERVİS ÜCRETİ YÜZÜNDEN ÖĞRENCİ KAZANDIĞI NİTELİKLİ OKULA KAYIT YAPTIRAMIYOR”
“Geçen yıl eğitim öğretim yılının başında mazotun litresi 8 liraydı, şu an 24 lira. Servis ücretleri kısa mesafede ortalama 5 bin lira, uzun mesafede ise bu fiyat 9 bin liraya kadar çıkıyor. Ayrıca servisçiler on aylık okul sezonunda ödenecek taksitlerin yedi ayda ödenmesini istiyor. Bir veli sadece okul servisine 1000 - 1200 lira nasıl versin. Asgari ücret alan bir vatandaş, kira, yiyecek, fatura bunları ödedikten sonra eline hiçbir şey kalmıyor. Dar gelirli bir ailenin öğrencisi nitelikli bir okul kazanıyor ama velisi fahiş servis ücreti yüzünden o okula gönderemiyor, mahallesindeki niteliksiz okula gönderiyor. Çok acı ki bu sene bunun birçok çok örneğini gördüm. Asgari ücretli, işçi ve memurlar kırtasiye ve servis ücretlerini ödeyemeyecek duruma geldi maalesef. “
“ARTAN KANTİN MASRAFI YÜZÜNDEN ÖĞRENCİLER EVDEN YİYECEK GETİRİYOR”
“Ekonomik olarak halkın yaşadığı darboğazı okul kantinlerinde gözlemlemek çok kolay. Geçen yıl okul kantinlerinde tost 5 liraydı, bu yıl ise 15 lira oldu, ayranda 5 lira. Bir öğrenciye bir tost ve ayranın maliyeti 20 lira. Döner ve tantuni fiyatları 25 ila 30 lira arasında. Bu çocukların okulda başka ihtiyaçları da olabiliyor, su ve çay gibi. Yani bir çocuğun günlük kantin masrafı 50 lirayı bulabiliyor. Ekonomik sıkıntılar yüzünden bu konuda eski düzene döndük. Artık veliler çocuklarının beslenme çantasına evde hazırladıkları börek, tost, çörek ve lahmacun hattı sıvı yemek koyanlar var. Sefer tası dönemine döndü artık. Bu yöntemle kantin maliyeti düşürülmeye çalışılıyor.”
“BÖYLE GİDERSE KANTİNLER KAPANIR”
“Diğer tarafta da iş yapamayan kantinciler kan ağlıyor. Her yıl kendini çevirebilecek kadar para kazanan kantinler şu anda çalışmamaya başladı. Gözlemim şu yönde böyle giderse gelecek yıl birçok kantin çalışmayacak. Kimse kantin ihalesi almayacak. Doğrusu da o eskisi gibi okul kooperatifleri açılmalı amaç kar değil hizmet olmalı. Eskisi gibi kantin ihaleleri bol keseden satılamayacak. Kısacası her yerimizde kapitalizmin kucağına itiliyoruz, bunu özellikle ekonomik kriz anında hissetmeye başladı insanlar. Sosyal devletin önemi anlaşılıyor şimdi. Özellikle eğitim ve sağlığın kamu eliyle yapılmasının önemi. Nitekim artık vatandaşın alım gücü düştü ve sağlık ve eğitimde dahi insanlar kısıtlamaya gitmeye başladı yokluktan bunun bu şekilde sürdürülebilir olacağını düşünmüyorum.”