ABİDİN YAĞMUR
Alevi Kültür Derneği Mersin Şubesi Cemevi, Tahtacılar Derneği, Girit Türkleri Kültür Dostluk ve Dayanışma Derneği, Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu ve Gaziantep Çepniler Derneği “Mersin’de Alevi Toplulukları Çalıştayı” düzenledi.
Prof. Dr. Şükrü Aslan’ın kolaylaştırıcı olduğu çalıştaya konuşmacı olarak Tahtacı Alevileri temsilen Prof. Dr. Ayten Kaplan, Çepnileri temsilen araştırmacı-yazar Ali Aksüt, Roman Alevileri temsilen CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, ve Girit Bektaşilerini temsilen kanaat önderi Ali Yıldız katılım sağladı.
Konuşmacıların yanı sıra çeşitli illerden katılan Alevi topluluklarının kanaat önderleri ve araştırmacılar da görüşlerini bildirdi.
Çalıştaya dâhil olan her bir grubun inanma biçimleri ritüeller, sosyal akrabalık kurumları, kültürel aktarım ve yola giriş töreni, düğün, cenaze törenleri ve matem orucu ekseninde tartışıldı.
“CEMİ VE SEMAHI SÜRDÜRDÜLER”
Çalıştay sonunda yayınlanan sonuç bildirgesinde, “Burada vurgulanması gereken sonuç ise yüzyıllarca yıldır çeşitli zorbalık türleri ve zulümlere maruz kalmış Alevilerin biçimsel farklılıklar haricinde tüm akideyi takip ediyor oluşlarıdır. Daima doğayı ve insanı merkeze alan Aleviler, cem olma, en zor şartlarda dahi geleneklerini sürdürme ve semah dönmeyi sürdürebilmiştir. Ocak geleneği ve musahiplik kurumu canlılığını koruyabilmiş ve bu bağlar aracılığıyla iletişim dili sürdürülebilmiştir” ifadelerine yer verildi.
“ALEVİ KALMAK BEKLENTİSİ DİLE GETİRİLDİ”
Çalıştayın, Alevi toplulukların mesafelenmesi önündeki engeli kaldırmak için adım anlamını taşıdığının vurgulandığı bildirgede, “Çalıştayda bir araya gelen Alevi topluluklar açısından Alevi olmak, Alevi kalmak, kimliklerini, geleneklerini özgürce yaşayabilme arzusu ve beklentileri dile getirilmiştir. Alevi kimliğinin anayasal olarak tanınması hem bu inanç grupları üzerindeki kısıtlayıcı ortamı dağıtacak hem de Türkiye’deki demokrasiye büyük alan açacaktır. Bu tespit, çalıştay katılımcılarınca mutabık olunan en önemli unsurlardandır” denildi.
“TEK BİR ALEVİLİK YOK”
Çalıştayın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Alevi Kültür Derneği Mersin Şube Başkanı Hasan Kılavuz, “Alevilik kendi içinde farklılıkları olan bir bütünsellik sunmaktadır. Bu yönüyle Alevi geleneğindeki yol bir, sürek bin bir ilkesine de uygunluk göstermektedir. Bu yüzden tek bir Alevilikten söz edemeyeceğimiz gibi tek bir Alevi toplumu olmadığını da vurgulamak gerekir” dedi.
“CEMEVLERİ TALEBİNDEN VAZGEÇMİYORUZ”
Kılavuz, geçtiğimiz günlerde AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan Aleviler ve cemevleriyle ilgili açıklamaları da değerlendirdi.
Kılavuz şunları söyledi: “Örgütlü Alevilerin açık mücadelesi yıllardır devam ediyor. Bu topraklarda ötekileştirilmiş, sindirilmiş, kabul edilmeyen bu inanç mensupları örgütlendiler. Örgütlendikleri günden beri en önde gelen istemimiz cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasıdır. On yıllardır bu talebi her yerde dile getirdik. Cumhurbaşkanının son seçimlerde bir vaadi vardı. İlk 100 gün içinde Alevilerin sorunlarını dile getireceğini söyledi. Yüz gün geçti, iki yüz gün geçti, beş yüz gün geçti… En son Şahkulu dergahında bir açıklama yaptı. Bu Aleviler için bir adımdır ama yeterli değildir. Çünkü bizim temel beklentimiz cemevlerinin ibadethanemiz olduğuna dair Sayın Cumhurbaşkanının açık beyanı olmasıdır. Onun dışında Alevi kurumlarına yapılacak tadilattır, tamirattır, aydınlatma parasıdır, su parasıdır bir lütuf değildir, Alevilerin hakkıdır. Çünkü biz bu devletten alacaklıyız. Alevilerin yüz yıllardan beri biriken alacağıdır. Bizim için önemli olan cemevlerimizin ibadet yeri olarak söylenmesi, bunun TBMM’de yasa olarak kabulü ve anayasal bir kurum olarak güvence altına alınması tek ve nihai hedefimizdir. Bundan vazgeçmiyoruz.”