ABİDİN YAĞMUR
Dırahşan Bulut, “dördüncü kuşak için Mersin anılarını” geçen yıl “Sanat Hayattır” adlı kitapta toplamıştı. Bulut, kitabın imza günlerinde elde edilen geliri Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin “Anadolu’da bir kızım var” projesi kapsamında derneğin burs fonuna bıraktı. Dayanışma ağı sayesinde Mersin’de 30 liseli kız çocuğuna burs sağlandı. Dırahşan Bulut, “Şimdi benim Mersin’de liseye giden 30 kız çocuğum var” diyor. İlk kitabında Mersin anılarını anlatan Bulut, Mersin’i bu kez kadınların gözünden anlatacağı ikinci kitabının hazırlıklarına da başladı.
Dırahşan Bulut, Türkiye’nin özel televizyonlarla tanıştığı 1990’lı yıllarda, Mersin’den yayın yapan Kanal 2000 Televizyonunda “Sanat Hayattır” adlı programıyla tanınmıştı. 15 yıl boyunca kesintisiz olarak program yapan Bulut, hem Mersin’in sanatçılarını hem de dünya çapında ün kazanmış sanatçıları ekranlara taşımış, önemli söyleşilere imza atmıştı.
Dırahşan Bulut, hem eski Mersin’e dair hatıralarını hem 15 yıllık sanat muhabirliğine dair anılarını “Sanat Hayattır-4. Kuşak İçin Mersin Anıları” adlı kitapta topladı.
Bulut, Mersin Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle yayınladığı kitabını, önemli bir sosyal sorumluluk projesine de çevirdi ve ÇYDD’nin öğrenci bursuna katkı sağladı.
Dırahşan Bulut, “Sanat Hayattır” kitabının serüvenini ve ikinci kitap hazırlıklarını gazetemize anlattı.
“GELECEK KUŞAKLAR MERSİN’DE NELER YAŞANDIĞINI BİLSİN İSTEDİM”
“İnsanlar yaşadıklarını, tanıdıklarını anlatmalı öncelikle. Hayal ürünleri değil de yaşanmışlıklar önemli benim için. Kitap çok beğenildi. Aslında çok beğenilmesi için yazmadım. Mersinliyim. 60 yıldır Mersin’de yaşıyorum, burada doğdum, büyüdüm. Eski Mersin tabi ki çok güzeldi. Değişim kaçınılmaz. İnsanlar değişiyor, Mersin değişiyor. Bunları anlatmak istedim. Benden sonraki kuşaklar yani benim çocuklarım bir kısmını biliyor. Ama torunlar asla bunları bilemeyecekler. Çünkü binalar olsun, insanlar olsun, sosyal hayat olsun hızla değişiyor. İlerde bunları okuyanlar Mersin’de neler yaşandığını bilsinler istedim. Bu kitabı yazmamın öncelikli amacı buydu.”
“ÇOK OKUYARAK KENDİMİ GELİŞTİRDİM”
“15 yıl televizyonlarda kültür sanat programları hazırlayıp sundum. İşin mutfağında çok çalıştım. Kulislerde hep çalıştım. Bütün yerel sanatçıları ve dünya sanatçılarını televizyona çıkarmaya çalıştım ki bunu da başardığımı sanıyorum. Bir tek Mersin’de yapmadım bunu. Yurtdışında da değişik festivallere de katıldım. Bütün bilgimi, birikimimi paylaşmak ve bir yerde toplamak istedim. Medyada alaylıydım, kendi olanaklarımla kendimi medyada geliştirdim. O zamanlar Google yoktu, bilgiye ulaşmak zordu, çok kitap okuyarak kendimi geliştirdim.”
“OPERANIN KURULMASI MERSİN İÇİN MİLAT”
“Aileden gelme sosyal bir kişiliğim var. Babamdan gelme daha çok o sosyal kişiliğim. O zamanlar çok az televizyon kanalı vardı. Bunlardan biri de Kanal 2000’di. Orada program yapmaya başladım. İlk başlarda siyaset programları yapıyordum. Forumlar yönetiyordum. Daha sonra sanat daha çok ilgimi çekmeye başladı. Opera ve Bale’nin kurulmasıyla bunları yayınlamak, Mersin halkına ulaştırmak için sanat programları yapmaya başladım. Operanın kurulması Mersin için büyük bir milattır. Bununla ilgili ayrıntıları kitapta anlattım.”
“PANDEMİDE ESKİ YAZILARIMI OKUDUM”
“15 yılın sonunda farklı gelişmeler ortaya çıkmaya başladı. Uydu çıktı, dijital yayınlar çıktı. Mersin televizyonları bu akımlara ayak uyduramadı. Gerek maddi gerekse vizyon bakımından ayak uyduramadık. Uyduramadığımız için de yavaş yavaş sonuna geldik. Her güzel şeyin sonu olduğu gibi. Ama ben bu arada gazetelere, dergilere yazdım. Sonra pandemide herkes evde ekmek yaparken ben de eski yazılarımı okumaya başladım. Bunları bir yerde toplamayı düşündüm. Sonucunda kitap elinizde. İkinci kitabımın hazırlıkları da başladım. Yine Mersin’i anlatacağım ama bu kez kadınlar olacak.”
İMZA GÜNLERİ GÖNÜLLÜLERİ BULUŞTURDU
“Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin üyesiyim, bağışçısıyım. Kitapla ilgili bir hiçbir şey almadan tamamını kız çocukları için ÇYDD’ye bıraktım. Bu kitap Mersin Büyükşehir Belediyesi Yayınlarından çıktı. Bu da çok önemli. 1500 kitap basıldı. 500 tanesi MBB kütüphanesinde dağıtıldı. Bizde kalan bin tanesini de ÇYDD için sattık. Bir alt limiti, üst limiti yoktu. Kitap fiyatı yoktu. İsteyen istediği rakamdan aldı. Kitap imza günlerinden bu geliri elde ettik. Kongre Merkezinde, Toros Mezunları Derneğinde, Kültürhane’de, İçel Sanat Kulübünde, CNR Kitap Fuarında ve Anamur’da çocuk kitapları satan bir kitapçıda ve Gözne yaylasında ve en sonda İstanbul’da Mersin Liseliler Derneği ile ÇYDD Şubesi ortaklığında bir imza günü yaptık ve çok iyi rakamlara ulaştık. “Anadolu’da bir kızım var” başlığı adı altında kişisel sosyal sorumluluk projem oldu. İnsanlar gönüllü oldular, ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Şimdi benim Mersin’de liseye giden 30 kız çocuğum var.”