ABİDİN YAĞMUR
İçel Sanat Kulübü salonundaki etkinlik, Baha Sadık Akıner tarafından kaleme alınan ve Ali Adalıoğlu’nun hayat hikayesi ile gazetecilik serüveninin anlatıldığı metnin, video gösterisi eşliğinde okunmasıyla başladı.
Etkinlik, Ali Adalıoğlu’nun Fatih Alkar’ın sorularından hareketle eski Mersin’i, eski gazetecileri, gazeteciliğin 1970’lerden 2000’lere uzanan serüvenini anlatmasıyla devam etti.
Ali Adalıoğlu’nun ağabeyi Murat İlker Adalıoğlu’nun çocukluk ve gençlik yıllarına ilişkin anılarını paylaştığı etkinlikte gazeteciler Yüksel Ekici, Necdet Canaran, Bülent Ufuk Ateş, Ali Şen, Hüseyin Kar, iş insanı Duran Birinci ve Çukurova Basketbol Kulübü CEO’su Ender Ünlü Ali Adalıoğlu ile ilgili düşüncelerini, anılarını katılımcılarla paylaştı.
“BİZİM EMEKLİLİĞİMİZ OLMAZ”
Etkinlikte, gazetecilik mesleğinde tanık olduklarını anlatan Ali Adalıoğlu, 1970’li yıllarda Cumhuriyet muhabiri olarak başladığı gazetecilik mesleğine sonraki yıllarda Güneş gazetesi temsilciliği, Deniz Ticaret Odası dergisi ile devam ettiğini kaydetti.
Sun TV’deki televizyon yöneticiliği deneyiminin ardından 3 yıl önce Güney gazetesini satın alarak gazetecilik serüvenine devam ettiğini belirten Ali Adalıoğlu, “Bizim emekliliğimiz olmaz. Gazeteci ancak öldükten sonra emekli olur. Gazetecilik bir yaşam biçimidir. Ben gazetecilik hayatım boyunca hiçbir siyasetçinin, hiçbir gücün gazetecisi olmadım. Yeni nesil gazeteci arkadaşlarıma da hep söylüyorum: Gazeteci bağımsız olmak zorunda. Gerekirse kaleminizi kırın ama satmayın” dedi.
“Başbakan Özal’ın toplantısını terk ettik”
Uzun süre Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı yaptığını da hatırlatan Ali Adalıoğlu, gazetecilerin örgütlü olmasının, dayanışmasının ve meslek itibarı için ortak tavır koymasının önemine işaret etti.
Adalıoğlu, “Turgut Özal başbakan iken Mersin’de gazetecilerle kahvaltı yapacaktı. Kahvaltı sırasında merhum Hamdi Yurdakul kalktı, Özal’ı kahvaltı ederken bir kare çekmek istedi. Özal’ın koruma polisi Yurdakul’u itekledi. Biz o toplantıda sekiz ya da dokuz Mersinli gazeteciydik ve başbakanın kahvaltısını terk ettik. Protesto ettik. O zaman Ankara’dan gelen Başbakanlık muhabirleri, biz toplantıyı terk edemeyiz ama siz haklısınız dediler. Kaya Mutlu’nun belediye başkanı olduğu dönemde iki kez basın toplantısı yarım saat geç başladı diye salonu terk ettik. Üçüncü toplantıda Kaya Başkan gazetecileri kapıda karşıladı. Gazeteciler olarak bu tavrı koymanız lazım. Gazeteciye saygı duymayan siyasetçi halka hiç saygı duymaz” dedi.