Zor zamanlardan geçiyoruz.. Tarihi zamanlara şahitlik ediyoruz. Ülke olarak yaralarımızı sarmak evet zaman alacak fakat tüm bunların ötesinde bir gerçek var ki o da Türkiye Astroloji Haritasının bizlere ne anlatmaya çalıştığıdır.
5 Şubat aslan dolunayı
5 Şubat akşamı saat 21:28’de aslan burcunun 16. Derecesinde bir dolunay yaşadık. Dolunay an haritasında; güneş ve aya, boğa burcundaki uranüs astrolojide ‘T kare’ dediğimiz bir açı kalıbı oluşturuyordu. Kova burcundaki güneşin modern astrolojideki yöneticisi uranüs boğa burcundan bu gergin açıyı yaparken aklımıza ilk gelen şey tabi ki depremdi.. Uranüsün boğa burcundaki seyri her zaman doğal felaketleri ve özellikle de depremleri akla getirir. Kova burcu zaten yine depremsel etkilerle alakalıdır ve güneş de kova burcunda..
Astrolojik olarak bir olayın gerçekleşmesi için birkaç gösterge bir arada gereklidir. Bir olayı tetikleyebilecek ne kadar çok gösterge olursa o olay o kadar belirgin şekilde tezahür eder. Türkiye astroloji haritasındaki halkı ifade eden ay transit plutondan bir süredir sert bir açı alıyordu,5 Şubat gecesi yaşanan dolunay, uranüs etkileşimi ile düğmeye basmış oldu. Önümüzdeki 20-25 günlük sürecin çok sıkıntılı geçeceğini söyleyebilirim. Sonrasında 2023’ün yaz ayları ve daha sonrasında 2023 aralık ve 2024 ocak-şubat ayları çok kritik.. Yine 2024 yılının ağustos ayından itibaren 2025’in ilk aylarına kadar olan süreç çok kritik.. Bu tarihler sadece depremsel etkiler açısından değil halk sağlığını etkileyecek veya toplu ölümleri tetikleyebilecek konuları gündemimize getirebilir. Yine banka sektörü ve parasal konular ile alakalı ani, sarsıcı gelişmeler, çöküşler, krizler.. Fakat harita depremsel etkilere ve doğal felaketlere özellikle dikkat çekiyor. Pluton yakıp yıkan, bomba etkisi yaratan ve sonrasında da ‘yoktan var olmayı’ simgeleyen bir gezegendir. Pluton’un etkisi altındayız.
Peki bu böyle mi olmalıydı?..
Biz bir akrep burcu ülkelisiyiz. 29 Ekim 1923’te güneş akrep burcundaydı ve Ankara’da doğu ufkunda yengeç burcu yükseliyordu. Akrep burcu krizlerle, kaoslarla iç içe yaşayan, başından musibet eksik olmayan, ölümün kıyısında yaşayan bir burçtur ve tam olarak da bu özelliği sebebiyle krizlere dayanıklı bir yapısı vardır. Güçlüdür. Yükselen burcumuz ise yengeç ve tarihini seven, geçmişine bağlı, ataya saygılı ve aile kurumuna bağlı bir yapımız var.
Kişisel haritalarımızda olduğu gibi Türkiye haritasında da ay düğümlerine odaklanmak çözümsellik açısından en doğru bakış açısıdır. Kuzey ay düğümüz başak burcunda, güney ay düğümümüz balık burcunda. Haritada güney ay düğümü bizi geriye çeken, gölge yönlerine dikkat etmemiz gereken bir gösterge iken, kuzey ay düğümü ise belli döngülerde sürekli yaşadığımız, içinden çıkmakta zorlandığımız sorunlara ve travmatik etkilere nasıl bir çözüm bulacağımızı gösteren haritanın kilit noktası ve anahtarıdır. Dikkat ederseniz ülke olarak yaşadığımız her travmadan sonra henüz birkaç ay geçmeden konuları unutuyor, üzerini kapatıyor, görmezden geliyor ve kadersel bir bakış açısıyla yaşadığımıza razı olup teslimiyete geçiyoruz. Teslimiyet ve şükür güzeldir fakat burada eksik bir şey var. İşte burada malesef güney ay düğümü balığın gölgesine düşüyoruz. Önlem almadan gelen kadercilik ve teslimiyet yeni felaketlere zemin hazırlıyor. Kuzey ay düğümü başak bize der ki; ‘Eşeğini sağlam kazığa bağla, önlem al, analizci ve hatta mükemmelliyetçi bir bakış açısıyla hareket et, mantıklı ol ve sezgilerine güven. Daha sonra teslim ol, bir balık gibi yardımlaş, birlik ol, empati kur, unut..’ Bunu yapmadığın sürece, önlem almadan üzerini kapattığın sürece ve mantıklı adımlar atmadığın sürece krizler başından eksik olmaz, yaralanırsın, gelişemezsin. Çıkış noktan budur. Önlem almak.. Başak huzursuz bir enerjidir ve mantıklı bir mükemmelliyete kavuşmadan rahat edemez. Biz de tam olarak böyle olmalıyız.. Bu bir kader değildir.
Ülkeme geçmiş olsun diyorum.. Yaralılara acil şifalar ve ölenlere başsağlığı diliyorum. Bununla son olsun, bununla geçmiş olsun…
Sevgiler