ABİDİN YAĞMUR
Fotoğraf: EKİN CANARAN
Bugünlerde Mersin’de sahil kesiminde yürüyüş yapanlar, deniz yüzeyinin üzerindeki beyazımsı köpük tabakayla karşılaşıyor.
İlk bakışta bu tabaka denizin dalgasından oluşan köpük tabakası gibi algılansa da gerçek öyle değil. Kirlilikle denize taşınan mikroorganizmalar deniz yüzünde müsilaj adı verilen bu tabakanın oluşmasına neden oluyor.
Çevre uzmanları, Mersin kıyılarındaki kirliliğin, Kuzey Afrika ve Suriye kıyılarından geldiğini, ayrıca Adana havzasının tüm kirliliğinin Seyhan nehri üzerinden Akdeniz’e geldiğini, onun da akıntı yönü dolayısıyla Mersin’e doğru ilerlediğini söylüyor.
“ADETA BİR KISIR DÖNGÜ”
Seyhan nehrindeki kirliliği belgeleyen Dr. Sedat Gündoğdu, “Seyhan/Tabaklar Köyü de dâhil olmak üzere nehir boyunca ve denize döküldüğü alandan Mersin/Adanalıoğlu kıyılarına kadar çok ciddi balık ölümlerinin gerçekleştiğini bölgedeki küçük balıkçılardan öğreniyoruz. Bunun yanında özellikle erken karpuz hasadı yapmak isteyen çiftçilerin kullandığı ve tekrar toplamak yerine toprakta bıraktıkları plastikler de ciddi bir problem. Sanayi atıkları ve kentsel arıtma tesislerinin yetersizliği ile kirletilen Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile sulanan kavun karpuz ya da biber gibi meyve ve sebzelerin yetiştirilmesi için kullanılan plastikler nedeniyle tekrar kirletilen nehirler. Adeta bir kısır döngü” ifadelerini kullandı.