İLKAY ADALIOĞLU
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri Suruç’ta katledilen 33 kişiyi ölümlerinin 8. Yılında andı. Platform adına konuşan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Nasır Nesanır, “20 Temmuz 2015’te Türkiye’nin çeşitli illerinden Suruç’a gelen ve çoğu üniversite öğrencisi olan gençlerin basın açıklaması yaptığı sırada yaşanan saldırıda 33 genç vahşice katledilmiştir. Suruç katliamı ile başlayan süreçte, yüzlerce canımızı kaybettiğimiz 10 Ekim katliamı başta olmak üzere, çok sayıda bombalı saldırı ve katliamlar yaşanmıştır. O yıllarda IŞİD’in tehdidi ve saldırılarından en çok etkilenen Kobani’li çocuklara umut olmak için onlara oyuncaklar götüren, büyük bölümü çeşitli üniversitelerde öğrenci olan gençlerimizi katledenlerin ve katliamın sorumlularının ortaya çıkarılmamış olması düşündürücüdür. Bugüne kadar başta Suruç katliamı olmak üzere, Suruç’tan sonra yaşanan katliamların arkasındaki güçleri ve gerçek sorumluları ortaya çıkarmak için verilen tüm araştırma önergeleri AKP tarafından reddedilmiştir” dedi.
“İNSANLIĞIN KALBİNDE KAPANMAYACAK BİR YARA”
Suruç’ta yaşanan saldırının failleri ve onları destekleyen zihniyetin herkes tarafından çok iyi bilindiğini vurgulayan Nesanır, “Suruç’ta hayatını kaybedenlerin katilleri, tıpkı 10 Ekim Ankara katliamında olduğu gibi, sadece bombayı patlatanlar değil, o bombanın hiçbir engelle karşılaşmadan oraya girmesine seyirci kalanlar, katillerin ve saldırının siyasi sorumlularının hesap vermesini engelleyenlerdir. Çocukların düşlerini gerçekleştirmek için yola çıkan 33 canımızı unutmayacak, onların yaşadıkları bizlerin ve insanlığın kalbimizde hiç kapanmayacak bir yara olarak kalacaktır. Suruç Katliamı’nın üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen faillerinin bulunmaması, dava sürecinin sürekli uzaması, Suruç için adalet talebinin daha güçlü dile getirilmesini gerektirmektedir” ifadelerini kullandı.
Emek ve Demokrasi Platformu olarak Suruç’ta hayatını kaybedenleri bir kez daha andıklarını söyleyen Nesanır, “Aradan ne kadar süre geçerse geçsin, katillerin ve katilleri koruyup kollayanların peşini bırakmayacağımızın bilinmesini istiyoruz. Ayrıca anma ile ilgili her türlü yasaklama ve gözaltına alınmayı kınıyor, katliamla ilgili hukuki sürecin bir an önce tamamlanması ve katliamı yapanlar ile azmettiricilerin hukuk önünde hesap vermesini istiyoruz” şeklinde konuştu.