Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) evsahipliğindeki toplantıda özellikle hasat dönemi yaklaşan nar ve turunçgili tehdit eden meyve zararlısına karşı kısa ve uzun vadede alınması gereken aksiyonlar belirlendi.
Akdeniz Meyve Sineği popülasyonunun en çok Ağustos ayında arttığı hatırlatılan toplantıda, bu ay içinde yapılacak etkin mücadelenin tüm sezon etkili olacağı vurgulandı.
“SEKTÖR PAYDAŞLARININ EMEĞİ ZAYİ OLMAMALI”
Toplantının açılışında konuşan Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, sözlerine kentin tarımsal üretimindeki gücünü özetleyerek başladı. Ardından bugüne kadar yürütülen çalışmalar hakkında bilgi paylaşan Pehlivan, yapılan kimyasal, biyolojik ve doğal mücadeleleri aktardı. Sonuç alınması için bu mücadelelerin süreklilik taşıması gerektiğine değinen Pehlivan, “Sinek üreten alanların tespit edilip buraların düzenlemesine yönelik çalışmalar yapılmalı. Her detay düşünülüp ayrıntılı çalışmalıyız. Sektör paydaşlarının ortaya koyduğu emek neden zayi olsun? Elimizde imkan varken, mücadele enstrümanları varken bu adımları etkinleştirmeliyiz” dedi.
“TURUNÇGİL VE NARDA AKSİYON ALINMALI”
Mersin İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden Ziraat Mühendisi Dr. Kubilay Derin, 2017’den buyana sürdürülen çalışmaları özetleyerek üreticinin entegre mücadele prensibini benimsemesi gerektiğini söyledi. Kurulan 146 sabit istasyonda Akdeniz Meyve Sineği popülasyonunu takip ettiklerini belirten Derin, “Turunçgil ve nar, aksiyon alınması gereken en önemli gruplar” dedi. Geçmişte yapılan mücadelelerle şeftali ihracatının 3 kat arttığını hatırlatan Derin, gerçekleştirilecek kültürel, biyoteknik ve kimyasal mücadelelerle nar ve turunçgilde de benzer sonuçlar sağlanabileceğine dikkat çekti. Mayıs ayından bu yana toplu mücadele kararı aldıklarını kaydeden Derin, bu sorunun üstesinden el birliği ile gelinebileceğini söyledi. (Haber Merkezi)
“Mersin ve Adana ortak mücadele etmeli”
Akdeniz sineğiyle mücadele için yapılan iyi uygulamalar yerine yapılmayanların konuşulması gerektiğini kaydeden MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, “İyi yaptıklarımız cebimizde ama demek ki bir de yapmadıklarımız var ki yıllardır bu sorunla mücadeleyi konuşuyoruz” dedi. Toplu bir mücadele ile sonuç alınabileceğini ifade eden Çakır, belediyelerle Tarım İl Müdürlüğünün etkin ve koordineli hareket etmesinin önemini vurguladı. “Belediyeler, Tarım İl Müdürlüğü, Ziraat Odaları üyelerinin yer alacağı bir komisyon oluşturulabilir” diyen Çakır, bu komisyonun mücadeleyi yakından takip ederek gerekli aksiyonları zamanında alarak etkin mücadele sürdürebileceğini belirtti. Üreticinin Akdeniz Meyve Sineği ile mücadele konusunda bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çektiği konuşmasında Çakır, yasaklı ilaç satışlarının önüne geçilmesinin de sorunun çözümüne önemli katkı sunacağını ifade etti. Aynı zamanda Adana’nın da bu mücadeleden ayrı düşünülemeyeceğine değinen Çakır, zararlının çok çabuk yayıldığını hatırlatarak gerekirse Bakanlık tarafından Çukurova’nın karantina bölgesi ilan edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
GÜRÜZ: “KALINTI BIRAKMAYAN İLAÇLAMA EN BÜYÜK SİLAH”
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ferhat Gürüz ise, Çukurova Bölgesi’nde bu dönem nar ve narenciyede çok yüksek rekolteler beklediklerini bildirdi. Bu nedenle ilk etapta kısa vadeli çözümler üzerinde konuşmak gerektiğini kaydeden Gürüz, kalıntı bırakmayan ilaçlamanın şu anda en etkili yöntem olabileceğini söyledi. Gürüz, “Kurumlar olarak geçmişte olduğu gibi bugün de kurulacak tuzaklara destek vermeye hazırız. Bakanlık zaten uzun vadeli koruma sağlayacak biyolojik mücadele için ciddi çalışma yürütüyor. Biz ise yaklaşan sezonu kurtaracak kısa vadeli çözümlere odaklanmalıyız” diye konuştu. (Haber Merkezi)