“Cemevlerine hiçbir destek verilmedi” | Güney Gazetesi Mersin

“Cemevlerine hiçbir destek verilmedi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz yıl Kasım ayında Cemevlerinin ihtiyaçlarının karşılanacağına yönelik açıklamasını hatırlatan Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, “Hayli zaman oldu ama elektrik paraları, aydınlatma giderleri ve diğer sorunlar, yapılması gerekenler konusunda herhangi bir şey görmedik” dedi.

“Cemevlerine hiçbir destek verilmedi”


ELVAN KONUK

Alevi Kültür Dernekleri Mersin Şubesi aşure etkinliği düzenledi. Mersin Cemevi'nde düzenlenen etkinliğe Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, CHP Grup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, CHP Mersin Milletvekilleri Gülcan Kış, Hasan Ufuk Çakır, Mersin İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, Mersin Baro Başkanı Gazi Özdemir, CHP Mersin İl Başkanı Koral Ömür, ilçe belediye başkanları, siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, oda ve dernek temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Gülbengi okunması ve semahların dönmesiyle başlayan program, açılış konuşmaları ile devam etti. Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz, “Biz Aleviler olarak diyoruz ki Muharrem ayı yanyana yaşayan halklar arasında kin ve nefreti hortlatacak bir üsluba dönüşmemeli. Onun için diyoruz ki bu aşure lokmalarını dağıttığımız bütün mekanlarımızda bütün canlarımız hangi kimlikten hangi inançtan hangi coğrafyadan olursa olsun birlikte bu lokmaları kardeşçe bölüşelim” dedi.

 

“YAPILMASI GEREKENLER KONUSUNDA BİR ŞEY GÖREMEDİK”

 

Konuşmasında Alevilerin sorunlarına dikkat çeken Kılavuz, “9 Kasım 2022’de Sayın Cumhurbaşkanımız bir açıklama yaptı. 22 Kasım’da da bunu pekiştirerek bir açıklama yaptı ve açıklaması resmi gazetede yayımlandı. ‘Cemevlerinin aydınlatma giderleri, elektrik giderleri diğer ihtiyaçları bundan böyle karşılanacaktır’ diye. Tabi Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne Cumhurbaşkanımızın ilk defa kamusal alanla ilgili bu açıklaması bizi sevindirdi. Dedik ki devletin artık bundan sonra kamusal alanda Cemevlerini kullanması dile getirmesi bize bir umut verdi, gayet güzel ve selamladık. Bekliyoruz dedik. Alevi Bektaşi İnanç Kurulu Başkanlığı kuruldu ve başkanlığına da Arif Zeybek getirildi. Sağ olsun o günden bugüne kaç ay geçti, hayli zaman oldu ama elektrik paraları, aydınlatma giderleri ve diğer sorunlar, yapılması gerekenler konusunda herhangi bir şey görmedik” ifadelerini kullandı.

 

“GÜNDÜZ LAMBA YANMIYORSA GECE DE BU CEMEVLERİ KAPALIYSA AYDINLATMA GİDERİ OLUR MU?”

 

Aydınlatma giderlerinin olmadığını vurgulayan Kılavuz, “Dediler ki aydınlatma giderleri verilecek, aydınlatma gideri yanan ampulün parası. O zamanlar İçişleri Bakanımız demişti ki 2100’e yakın Türkiye’de Cemevi var. 2 bin 100 Cemevi gündüz lamba yanmıyor, ampulleri yakmıyoruz. Gece gelince de bu Türkiye’deki 2100 Cemevi’nin yüzde 99’u kapalı. Gündüz lamba yanmıyorsa gece de bu Cemevleri kapalıysa aydınlatma gideri olur mu?  Misafirlerimizi Cemevi salonuna alsaydım 40 derece dışarısı sıcak ama içerisi 50 derece. Ondan sonra buram buram terleyeceklerdi. Diyecektim ki elektrik giderlerini vermiyorlar. Klimaları çalıştırmayın diyorlar bu hakka reva mıdır? Valimizden isteğimiz bu istek ve taleplerimizin yukarıya iletilmesi. Alınacak bir karar varsa bir orta noktasında biz eyvallah diyoruz. Bunu yüzde 50-50 mi yaparlar, yoksa tümünü mü öderler bilmiyorum. Tümünü ödemeleri bizi sevindirir, çünkü biz bu devletten alacaklıyız. Yüz yıldır bu devletten Aleviler alacaklı, bu alacaklarımızın verilmesi lazım” diye konuştu.

 

 

 

“MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI VE DİYANET İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TALEPLERİMİZ VAR”

 

Alevilerin diğer taleplerini sıralayan Kılavuz, şu şekilde konuştu:

“30 yıldır Aleviler diyor ki Madımak Utanç Müzesi olsun, Madımak’ı bir türlü Utanç Müzesi’ne dönüştürmediler. Ama Madımak’ın o olaydan sorumlu olup cezaevinde olan insanları affettiler. Biz diyoruz evet affedersin ama hak affetmez. Bu da bizim talebimizdir.

Bir başka sorun daha var Alevilerin en can alıcı sorunu, bu ülkede iki kurumla aramız limoni. Bunu ısıtmamız lazım, bunu tatlıya dönüştürmemiz lazım. Bir Milli Eğitim Bakanlığı iki Diyanet İşleri Başkanlığı. Milli Eğitim Bakanlığı hazırladığı müfredat programlarıyla tek bir inancı anlattırıyor Din ve Ahlak Bilgisi derslerinde. O programı hazırlayan komisyonlarda Alevilerin temsilcileri yok, kanaat önderleri yok, Alevi dedeleri yok, Alevi akademisyenleri yok. O müfredat programları bu topraklarda kardeşçe yan yana yaşayacaksak bizim çocuklarımız bile bile okullarda asimile edilmemeli, Aleviliği öğrenmeli.  Sunni vatandaşlarımızın çocukları da Aleviliği öğrenmeli. Yani orada iki inancın değerlerini birlikte öğrenmelidirler. Bu bakımdan Milli Eğitim Bakanlığı’na böyle bir serzenişimiz var.”

 

“Mersin Türkiye’nin özetidir”

 

Aşure dolayısıyla Mersin Cemevi’nde vatandaşlarla bir araya gelen Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Muharrem ve aşurenin birkaç mesajı beraberinde getirdiğini belirterek, “Muharrem yası; zalime karşı mazlumun haklılığını, aynı zamanda haksızlığı, iyiyi, kötüyü ifade eder” dedi.

Mersin’in Türkiye’nin farklı bölgelerinden çok farklı statülerde insanların yaşadığı renkli bir kent olduğunu ifade eden Başkan Seçer, “Mersin Türkiye’nin özetidir.  Mersin rengârenk bir yerdir. Mersin’de huzuru sağladığınız zaman Türkiye'de huzuru sağlarsınız. Bu önemli ve değerlidir. Her yöneticinin, siyasetçinin bu bilinç içerisinde olması lazım. Burada yöneticilik yapan her kimse; siyasetçidir, bürokrattır; bu gerçekler ışığında, Anamur’dan Tarsus’a, Çamlıyayla’dan Mut’a kadar herkesi kucaklamak, kimseyi incitmeyen sözcükler kullanmak, kollarını sevgiyi açmak zorundadır. Dört yıldır Mersin’de gören yapan bir Belediye Başkanı olarak başta belediyemde daha sonra da 806 mahallede yaptığımız hizmet alanlarında bu amaçla ve bu temel ilkeyle çalıştım, bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 

 

 

“Birliğimizi pekiştirelim”

 

 

Alevi Kültür Derneğinin aşure etkinliğine Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da katıldı.

 Aşurenin birlik ve beraberlik açısından önemli bir mesaj barındırdığını belirten Vali Ali Hamza Pehlivan, “Hz. Nuh’un gemisindeki nasıl son günlerde kalan bütün o yiyecekler bir kazanda toplanıp aşureye dönüştü ve insanların ayakta kalmasını sağladı. Tabi ki manevi sembolleri de asırlardan beri bu günlere taşındı. Bununla birlikte işte bu aşurede olduğu gibi, Türkiye’mizin genelinde olduğu gibi bu lezzetleri bir araya getirip ortak lezzetler oluşturmak, bu anlamda birliği, dayanışmayı, paylaşmayı pekiştirmek elbette ki bugünler vesilesiyle hep birlikte vurgulamamız gereken hususlardan birisidir. Bugünü tertip eden Hasan Kılavuz başta olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi. (Haber Merkezi)