HASAN KÜÇÜK / ELVAN KONUK
Saadet Partisi Mersin İl Başkanı Av. Mehmet Polat ve Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile Hosta Otel’de biraraya geldi. Genel seçimlerle ilgili konuşan Milletvekili Karaman, kurdukları Saadet Partisi – Gelecek Partisi grubundan söz etti.
Her milletvekilinin kendilerine verilen 9 ilde çeşitli toplantılar gerçekleştirdiğini dile getiren Karaman, “Biz hayra motor şehre tren olacağız. İktidardaki parti yöneticileri hayra ne kadar iş yaparsa biz bunlara yardımcı olacağız ama ülkenin yararına olmayan işlerde de bunlara engel olacağız. Herhangi bir muhalefet partisi de eğer hayırlı bir iş teklif ediyorsa meclise buna da destek olacağız. Muhalefet iktidar ayrımı yapmayacağız. Biz memleketin lehine olan her şeyde parlamentoda müspet oy kullanacağımızı ama memleketin hayrına olmayan şeylerde de güçlü bir muhalefet olacağımızı her defasında da söylüyoruz. Bu böyle devam edecek” ifadelerini kullandı.
“SİYASETTE KUTUPLAŞMA DEVAM EDİYOR”
2023 genel seçimlerinin kutuplaştırma ve suçlamalar altına geçtiğini dile getiren Karaman, devletin tüm imkanlarını kullanan Cumhur İttifakının seçimde ipi göğüslediğini anlattı. Karaman, “Burada yeni bir dönem başlatıyoruz diye iktidar partileri konuşma yaptılar, ama bu yeni dönemde de bu kutuplaştırmanın devam ettiğini, ötekileştirmenin devam ettiğini, hala muhalefetin suçlandığını görüyoruz. Halbuki yeni dönem başlayınca ‘beyaz sayfa açıyoruz’ diye söz söylerler. Bu beyaz sayfanın açılmasını istiyoruz. Bu beyaz sayfanın ortaya konmasını istiyoruz. Eğer biz iktidar ve muhalefet partileri biraraya gelip memleketin meselelerini konuşamazsak, memleketin meseleleri hakkında en zıt fikirde bile muhalefet partisi olarak düşüncelerini söyleyemeyecekse burada bir yol bulamayız. Şimdi yeni bir Anayasa Teklifi söz konusu. Çünkü Cumhurbaşkanı ‘millet bize dedi ki aranızda uzlaşın, yeni bir Anayasa yapın’ dedi. Tamam uzlaşın, oturun bir masada konuşun diyor. Ama şimdi söylenen şey şu, ‘Siz Anayasa tekliflerinizi bize getirin’. Öyle olmaz, bir masada toplanacağız, hangi maddelerde, hangi konularda ittifak edersek o konularda yürüyeceğiz” diye konuştu.
“MUHALEFETEN GELEN ÖNERİLER İYİ OLSA DA REDDEDİLİYOR”
Muhalefet partilerinin mecliste konuşma süresinin daha çok olduğundan söz eden Karaman, “10 milletvekilimiz varken Meclisteki ihtisas komitelerinde bir komisyon üyeliği verdiler bize. Şimdi 20 milletvekilimiz var, grubumuz var 19 komisyonun hepsinde birer milletvekilimiz var. O zaman 1 dakika konuşuyorduk, şimdi iktidar partisi, ana muhalefet partisi ne kadar konuşursa biz de aynı konuşma hakkına sahip olduk. Şimdi diyeceksiniz ki bu adalet mi? Kanunu öyle yapmışlar. Muhalefetin konuşma sesini duyurma süresi daha fazla. Ancak parlamentoda iktidar çoğunluğu Cumhur İttifakı’nın. Ne kadar iyi şeyler getirirseniz getirin muhalefetten geldi diye hep reddediliyor” şeklinde konuştu.
“İSRAFIN TERKEDİLDİĞİ, ANCAK İNSAFIN TERKEDİLMEDİĞİ BİR ÜLKE OLMAK İSTİYORUZ”
AKP iktidarının seçim öncesi vaatlerini hatırlatan Karaman, ancak söylenenle yapılanın çok farklı olduğunu vurguladı. Karaman, şu ifadeleri kullandı:
“Seçim öncesi faiz düşmeli dediler, seçim sonrası yükselmeye başladı. Seçim öncesi Karadeniz’de gaz var, Gabar’da petrol var dediler, seçimden sonra petrole, gaza, elektriğe habire zam yaptılar. Doğalgaz faturanızı bir ay ödedi Cumhurbaşkanlığı biliyorsunuz değil mi? Gaz var, bulduk diye bunu ödüyorlar, gaz varsa neden zam yapıyorsunuz o zaman?
Memlekette öyle bir hal meydana geldi ki söylenen başka icra edilen başka.
Seçimden önce milli gelir artacak dediler, seçimden sonra gerginlik arttı. Memura, işçiye, emekliye zam yapacağız dediler, daha zamlı maaşlar geçmeden vatandaşın eline her şeye 2-3 misli zam yapıldı, vatandaş elini bir şeye artık süremiyor.
İsrafın terkedildiği, ancak insafın terkedilmediği bir ülke olmak istiyoruz. İnsafsızlık yapmayacağız bu millete karşı. Türkiye’mizde parlamentonun etkili ve güçlü, şu anda böyle bir etki yok Cumhurbaşkanlığı sisteminde. Kuvvetler ayrılığının mutlak adil devletin esas olduğu birlikte yaşama hukukunun vazgeçilmez olduğunu hep birlikte idrak etmemiz lazım. Hangi düşüncede olursa olsun biz bir arada yaşamak mecburiyetindeyiz.”