ABİDİN YAĞMUR
Türkiye’de muz tüketimi artıkça çiftçi ailelerin yanı sıra sermaye grupları da muz üretimine başladı. Muz üretim merkezlerinden Anamur’da meslek odaları ve çiftçi örgütleri bu durumu “Muz üretiminin rantabl oluşu, bazı sermaye şirketlerinin iştahını kabartmıştır” sözleriyle yorumluyor. Odalar ve çiftçi birlikleri “Kontrolsüz verilen hibe destekleri küçük aile işletmelerini sermaye karşısında zor durumda bırakmıştır. Böylelikle büyüyen muz üretimi, üretim fazlası vermeye başlamıştır. Sübvansiyonlu krediler arttırılarak, sermaye şirketlerine değil, küçük aile işletmesi dediğimiz çiftçiye tekrar verilmeli” diyor.
Anamur Bozyazı Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, Anamur Bozyazı Ticaret Odası Başkanı Mehmet Tuna, Anamur Hal Komisyoncular Derneği Başkanı Ali Çevik ortak bir açıklama yaparak muz üreticisi aile işletmelerinin sorunlarına dikkat çekti, muz üretimine sonradan giren sermaye şirketlerine karşı aile şirketlerinin korunması çağrısı yaptı.
“Muz ülkemiz ve bölgemiz için hayati öneme sahiptir” denilen açıklamada, iklim şartlarından dolayı ağırlıklı olarak Anamur ve çevresinde muz yetiştirildiği vurgulandı.
“MUZ İTHALATINA GEREK YOK”
Açıklamada, “İthalatta gümrük vergisi ile korumacılık yapılan muz üretiminde son 20 yılda önemli artışlar yaşanmış ve üretim alanı genişlemiştir. 1999 yılında sadece 34 bin ton olan üretim 2022 yılında 29 katın üzerinde bir artışla 997 bin 244 tona ulaşmıştır. Bu rakam, ülkemizin ihtiyacını karşılayabilecek büyüklüktedir” denildi.
“ÖZAL, MUZ LİBERALİZMİN SİMGESİDİR DEMİŞTİ”
Eski başbakan ve cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın “muz liberalizmin simgesidir” dediğinin, o dönemde ithalat genel müdürlüğünde uzman olarak görev yapan Mustafa Sever’in çabasıyla muza gümrük vergisi uygulandığının hatırlatıldığı açıklamada “1990’lı yıllar da muz tüketimi, ülkemizde kişi başına 1 kg altında iken şu anda 12-13 kg’ı bulmuştur. Bu sayede, üretimimiz artarken aynı zamanda tüketimimiz de artmıştır. Bu artışlar üretim ve tüketimde aynı toprağın evladı olan Türk çiftçisi ve Türk milleti kazanırken, yerli ve milli sermaye de ciddi ölçüde ithalat yükünden kurtularak rahatlamıştır” denildi.
“KREDİLER ŞİRKETLERE DEĞİL, AİLE İŞLETMELERİNE VERİLMELİ”
1999 yılında açık muz ve örtü altı muz üretimi neredeyse yarı yarıya iken son yıllarda, örtü altı muz yetiştiriciliğinin artmasıyla beraber 2019 yılında toplam muz üretiminde, örtü altı üretimin yüzde 77,48'e çıktığının kaydedildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Gerek üretici gerekse farklı meslek gruplarından gelen yatırımcıların muza yatırım yapmaları, tarıma sermaye transferi açısından olumlu ancak olası riskler karşısında, tarım dışı sektörlerden gelen sermaye şirketleri dediğimiz bu yatırımcıların tutum ve davranışlarının belirsizliği muz üretiminde sürdürülebilirlik üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. Muz üretiminin rantabl oluşu, bazı sermaye şirketlerinin iştahını kabartmıştır. Kontrolsüz verilen hibe destekleri küçük aile işletmelerini sermaye karşısında zor durumda bırakmıştır. Böylelikle büyüyen muz üretimi, üretim fazlası vermeye başlamıştır. Şu anda muz seralarının yapımında sübvansiyonlu kredi verilmiyor. Acilen muzda havza çalışması başlatılmalı muz üretiminde rantabl olan yerlere sübvansiyonlu krediler ve bakım kredileri arttırılarak, sermaye şirketlerine değil, küçük aile işletmesi dediğimiz çiftçiye tekrar verilmeli. Hal kayıt sistemine, coğrafi işareti olarak alınan Anamur muzu şeklinde işlenmeli. Diğer bölgelerde üretilen muza “Yerli Anamur Muzu” yazılmamalıdır.”
Ortak açıklamada, 2024 seçimlerinde AKP’den Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Mustafa Sever’in, Dış Ticaret Bakanlığında görev yaptığı sürece muz üreticisine önemli katkıları olduğu belirtilerek, şimdilerde AKP yönetiminde olan Sever’e “siyasete dön” çağırısı yapıldı.