“31 Mart sonuç değil, başlangıç olacak” | Güney Gazetesi Mersin

“31 Mart sonuç değil, başlangıç olacak”

Kürt siyasi geleneğinin batı illerinde kazandığı ilk ilçe belediyesi olan Akdeniz Belediyesi’ne 2016 yılında kayyım atandı. 2019 seçimlerini AKP karşısında kaybeden HDP, bu kez DEM Parti adıyla seçime girecek ve 8 yıl sonra belediyeyi kazanmaya çalışacak.

“31 Mart sonuç değil, başlangıç olacak”


ABİDİN YAĞMUR


DEM Partinin önseçim sonucunda belirlenen eş başkan adayları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız, bir yandan seçim kampanyasıyla seçmene ulaşmaya çalışıyor bir yandan da hükümete yakın medyanın ve sosyal medya fenomenlerinin linçiyle baş etmeye, karalama kampanyalarını boşa çıkaramaya çalışıyor.

Eş başkan adayı Nuriye Arslan, geride kalan 5 yıllık sürede Akdeniz Belediye Meclisindeki 10 HDP’liden biriydi.

 

“NORMAL BİR SİYASİ PARTİYLE ORADA MÜCADELE ETMEDİK”

 

Neredeyse her oturumu tartışmalı geçen o mecliste 5 yıl boyunca hükümete ve AKP’li belediyeye yakın medya tarafından hedef gösterilen, “terörle bağlantılı olmakla” suçlanan, kritik bir meclis toplantısından önce kelepçelenerek göz altına alınan Nuriye Arslan o süreci şöyle özetledi:

“2019 seçimlerinde Akdeniz Belediyesini kaybettik. 10 HDP’li meclis üyesi olarak görevimizi sürdürdük. 5 yıl içinde normal bir siyasi partiyle orada mücadele etmedik. Belediyeyi rant alanı olarak gören, bir müteahhit anlayışıyla yönetmek isteyen bir anlayışla mücadele ettik orada. Zaman zaman ciddi krizler de yaşadık. Yetki istendiğinde, biz de “bu parayı nereye harcayacaksınız” dediğimiz de ciddi anlamda üzerimizde bir saldırı, siyaset ahlakından uzak, toplum ahlakından uzak, faşizan bir anlayışla bir saldırı gerçekleşiyordu bize. Yetki vermeyeceğimizi dile getirince bize siz teröristsiniz, bilmem nereden talimat alıyorsunuz diyerek algı yaratan, ırkçı bir söylemle karşı karşıya kaldık. Bir meclis üyesi yerinden kalkarak üzerimize yürüdü. Şimdilerde “İstiklal Marşı okumak istemeyen meclis üyesi aday yapıldı” diyerek benimle ilgili videolar izletiyorlarmış. Öncesindeki ve sonrasındaki cümleyi vermeden, sadece o cümleyi alarak halkta bize karşı bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bizim siyasetimizin geleneğinde toplumun değerlerine saygısızlık yoktur.”

 

“AKDENİZ YERİNDE SAYDI”

 

AKP’li Akdeniz Belediyesini “Rantçı anlayışlarını toplumun değer yargıları üzerinden sürdürmek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız” sözleriyle niteleyen Arslan, “Akdeniz maalesef yerinde saydı. Belediyenin parti ayrımı yapma gibi bir lüksü olmamalı. Biz Akdeniz’in hizmet konusunda geride kaldığını biliyorduk ama aday olduktan sonra bunu sahada daha iyi gördük. 5 yıl boyunca dezavantajlı bölgeler, acil hizmet bekleyen bölgeler görmezden gelinmiş. Şimdi seçim yaklaşmış eline sadaka paketlerini almış halkın karşısına çıkıyor. Bu halka yapılan bir hakarettir” dedi.

 

GASP EDİLEN HAKLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ

 

31 Mart’ta sandıktan zaferle çıkacaklarını ifade eden Arslan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim dönemimizde kadınlara yönelik çalışmalar için İştar Kadın Danışma Merkezi açılmıştı. Bu merkezin bünyesinde sağlık, eğitim, psikolojik destek birimleri vardı. Kreşlerimiz vardı. Kayyumun ilk yaptığı bu kazanımlarımızı gasp etmek oldu. İştar Kadın Danışma Merkezi kapatıldı, yerine sözde Kadın ve Aile Müdürlüğü açıldı ama oraya bir erkek müdür atandı. Elbette kazanacağız ve kazandığımızda ilk yapacağımız şey gasp edilen haklarımızı yeniden almak olacak. Kadın iradesini reddeden bir anlayışla mücadele ediyoruz.”

 

“AKDENİZ TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLABİLİR”

 

 

DEM Parti Akdeniz Belediyesi Eş Başkan adayı Hoşyar Sarıyıldız da önseçimden beri sahada olduklarını belirterek “Halkımızda bir heyecan var. Siyasetle ilgilenmeyen, apolitik diyebileceğimiz kesimler bile bize ulaştı ve bize ait olan belediyeyi nasıl kazanabiliriz diye konuştuk. Kazanacağımıza da inanıyorum. Bunu bir siyasi söylem, propaganda söylemi olarak değil, o gençlerin, o kadınların gözlerindeki heyecandan görüyoruz. Tarihi bir fark atacağımızı ve belediyemizi yeniden kazanacağımızı öngörüyoruz” dedi.

Akdeniz Belediyesinin önemine dikkat çeken Sarıyıldız, “Akdeniz bugün Türkiye’nin minyatürü diyebileceğimiz bir kent. Türklerin, Kürtlerin, Arapların, Romanların, Rumların, Alevilerin, Sünnilerin, Hıristiyanların bir arada yaşadığı bir kent. Halkların ve inançların birbiriyle sorunları yok. Manava gidiyorsunuz manav Kürt, fırıncıya gidiyorsunuz fırıncı Arap, büfeye gidiyorsunuz büfeci Türk. Akdeniz barış ve kardeşlik kenti. Bu barış ve kardeşlik ortamını tesis edebilecek, kapsayıcı, eşit ve demokratik hizmet üretebilecek bir belediye yönetimine Akdeniz’in ihtiyacı var. Bu anlamda yerelin ötesinde genel siyasete de örnek teşkil edebilecek bir şehirden bahsediyoruz. Burada bizlerin başarabileceği barış ortamı genel siyasette özlemini duyduğumuz barış ve kardeşliğe vesile olacak. Burası barış ve kardeşliğin yaşanabileceği pilot kent. Bu renkliliğin, bu çeşitliliğin zenginleştirilebileceği bir yönetime ihtiyacı var Mersin’in. Tek tipçi, gerici, dil ve kültürleri çölleştiren yönetimin burada yöneticilik yapması burada yaşayan halklara haksızlıktır. Geçmişten aldığımız tecrübe ve mirasın üzerine koyacak şekilde Akdeniz’i o eski çoğulcu, çağdaş görüntüsüne kavuşturmak istiyoruz. Özellikle gençlerin ve kadınların çok büyük heyecanı var” ifadelerini kullandı.

 

“PARK VE YEŞİL ALAN SAYISI ARTIRILACAK”

 

Akdeniz’in en büyük sorununun gençlerin işsizliği, umutsuzluğu, kadınlar açısından eşitsiz yaşam koşulları ve ekolojik talan olduğuna değinen Sarıyıldız, “Bir genç olarak en başta ben ve arkadaşlarım gençlerin sorunlarına eğileceğiz. İstihdam alanlarıyla, kooperatifleşmeyle, topluma kazandırma faaliyetleriyle, dil ve kültür faaliyetleriyle gençlerimize toplumsal anlamda, ekonomik anlamda imkanlar yaratacağız. Kadın alanında projelerimiz var. Sadece erkeğin çalıştığı, bir maaşla geçinmeye çalışan aileler var. Kadınlara yönelik projelerle kadınların ekonomik bağımsızlığını kazanmasını sağlayacağız. Akdeniz betonarmeye dönüşmüş durumda. Çocuklarımızın oyun oynayacak alanları yok. Caddelerde oynamak zorunda kalıyorlar. Bu kentin yeşil alan ve parkları olmadığı için ailelerin çocuklarını evde tutmaya çalıştığını, evde tutamadıkları zamanda caddelerin oyun alanına döndüğünü biliyoruz. Bu nedenle yeşil alan ve oyun alanı projelerimiz olacak. Çocuklarımız geleneksel oyunlarını da oynayabilecekleri yeşil alan ve oyun alanlarına kavuşacak. Caddelerde oynayan çocukların karıştığı kazaların, ölümlerin olmamasına özen göstereceğiz” dedi.

 

“KAZANLI, KARACAİLYAS VE KARADUVAR’A TARIM DESTEĞİ VERECEĞİZ”

 

Sarıyıldız, “Kazanlı, Karacailyas, Karaduvar insanların tarım yaptığı bir bölge. O bölgedeki insanlarımıza tohum ve gübre desteği vereceğiz. Her mahalleye kapalı semt pazarı yapacağız. Taziye evleri inşa edeceğiz. İnsanlar ekonomik durumlarından dolayı taziye yemeği veremiyor. Belediye olarak cenaze sahiplerine taziye yemeği vereceğiz. Belediye başkanlığı meslek değil. Görevimiz sona erince halkın içine rahatça çıkmayı isteriz. Cami satan, okul satan, belediyeye ait her şeyi satan karşımızdaki anlayışın gittiği her yerde tepki gördüğünü izliyoruz.  Belediye kimsenin rant alanı, zenginleşme yeri değil” ifadelerini kullandı.

 

“HERKES DİLİNİ, KÜLTÜRÜNÜ YAŞAYACAK”

 

Belediye olarak insanların dillerini geliştirebilecekleri, inançlarını, kültürlerini yaşatabilecekleri projeler geliştireceklerini söyleyen Sarıyıldız, “Arap Alevi toplumunun kendi dilinde kutlayacağı etkinlikleri, festivalleri olacak. Kürt çocukları için kendi ana dillerinde tiyatrolar olacak. Arap çocuklarının, Kürt çocukların ve Roman çocuklarının kendi anadillerinde eğitim alabilecekleri kreşler yapacağız. Akdeniz isminde deniz geçen tek kent ama gençlerimiz buradan denize giremiyor. Yapacağımız temizlik ve sahil düzenleme çalışmalarıyla bu ilçeden de denize girilebilmesini sağlayacağız. 31 Mart bizim için sonuç değil, başlangıç olacak. Biz ancak vaat ettiklerimizi yapabilirsek kendimizi kazanmış sayacağız” dedi.

 

“BU ÜLKENİN BAYRAĞIYLA, İSTİKLAL MARŞIYLA SORUNUMUZ YOK”

 

Hoşyar Sarıyıldız, adil bir seçim süreci yaşanmadığına da değinerek şunları söyledi: “Devlete ait kurumların halka adaletli davranması gerekir. Belediyede yönetimde olan anlayışın devletin tüm olanaklarını kendi reklamı için kullandığını, belediye araçlarını ve personeli kendi reklamı için kullandığını görüyoruz. Belediyede hiçbir değer üretmediler, var olanı sattılar. Halk da bunu biliyor. Bunu örtebilmek için bizimle ilgili bir algı yaratmaya çalıştılar. Bizim bu ülkenin marşıyla, bayrağıyla, üniter yapısıyla ilgili bir sorunumuz varmış gibi kirli bir algı yaratmaya çalıştılar. Biz her vatandaş gibi vatandaşlık hükümlülüklerimizi yerine getiren insanlarız. Niye ödevlerimizi yaparken eşit oluyoruz da hak ve yetkilerden faydalanırken eşit olmayalım. Bugün seçme ve seçilme hakkı hepimizin temel hakkı.  Akdeniz Belediyesi de bizlerin talip olduğu bir belediye. Hizmet üretmenin değil, kendi koltuklarının peşine düşenlerin sığındıkları şey bayrak ve marş siyasi olmuş durumda. Bizim ne bu ülkenin bayrağıyla ne İstiklal Marşıyla sorunumuz olmadı. Bizler de bu ülkenin vatandaşı olarak seçme ve seçilme hakkımızı kullanıyoruz. Bunun ötesindeki hiçbir iddiayı kabul etmiyoruz. Halkımızın vicdanına bırakıyoruz.”