ELVAN KONUK
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, partisinin belediye başkan adayları ve parti yöneticileriyle Güney gazetesini ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Adalıoğlu ile yerel seçimleri değerlendirdi.
DEVA partisi Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Güran Dinçer, Yenişehir Belediye Başkan Adayı Faik Tok ve Mersin İl Başkanı Taner Işıkbay ile gazetemizde 31 Mart yerel seçimleri öncesi sahadan edindikleri izlenimleri aktaran Mehmet Emin Ekmen, “Mersin’in sorunlarına hâkimiz” dedi, belediye başkan adaylarının kronik sorunları çözeceğini belirterek Mersinli seçmene seslendi: “Fırsat verin deva olalım.”
DEVA heyeti, seçmene “sandığa gidin” mesajı verirken, Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Güran Dinçer ile Yenişehir Belediye Başkan Adayı Faik Tok seçmenden karşılık bulduklarını kaydetti.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, seçimlere yönelik gözlem ve beklentilerini şöyle anlattı:
KUŞATICI YÖNETİM ANLAYIŞI
“DEVA Partisi 81 ilde kendi adaylarıyla seçime giriyor. 600’e yakın belediye başkan adayımız var. Belediye meclisi ya da il genel meclisi noktasında neredeyse her seçim bölgesinde aday çıkarttık. Mersin özelinde ise 13 ilçenin 11’inde belediye başkan adayımız bulunuyor. Sadece Anamur ve Gülnar’da adayımız yok ama oralarda da belediye meclis üyesi adayımız mevcut. Bir de Büyükşehir adayımız var. Arkadaşlarımız gerçekten dürüst güvenilir, çalışkan, etraflarında kabul gören ve kendi ilçelerinin ya da Mersin’in sorunlarına hâkim insanlar. Bir fırsat verilmesi hâlinde arkadaşlarımız şehrin bütün dinamiklerini kapsayan kuşatıcı bir yönetim anlayışıyla ilçelerin ya da Mersin’in kronik sorunlarına önemli inisiyatifler alabilir.”
DEVA: KRİZDEN ÇIKIŞIN REÇETESİ
“Bu seçimde DEVA Partisi’nin elbette bir iddiası var. Birçok ilçede bazı illerde kazanabilmek için yarışıyor. Ama DEVA Partisi’nin bu seçimdeki ana iddiası Türkiye genelinde alınacak oy ile yerleşik partiler dışında bu seçimin en güçlü çıkışını yapan parti olmak. Bu seçim bittiğinde AKP, CHP ya da DEM’le ilgili değerlendirmelerden çok DEVA Partisi, Zafer Partisi, Yeniden Refah Partisi hatta son aldığı karar nedeniyle İYİ Parti’nin aldığı oy oranları tartışılacak. Bu dört parti arasında da DEVA Partisi kadrolarında, söylemini, programını, liderini Türkiye’nin en demokrat, en çoğulcu, en özgürlükçü, insan haklarına saygılı, kapsayıcı ve bu ekonomik krizde Türkiye’nin bu krizden çıkışının gerçek reçetesini elinde bulunduran bir parti olarak görüyoruz. Dolayısıyla seçmene çağrımız şudur; Partiniz ne olursa olsun önümüzdeki 5 yılın iktidara karşı en güçlü mücadelesini verecek olan DEVA Partisi’ne desteğinizi esirgemeyin. Başkanlıklarda tercihiniz farklı olsa bile belediye meclis üyeliklerinde DEVA Partisi lehine oy kullanarak DEVA Partisi’nin bu iddiasını Mersin’de güçlendirebilirsiniz. Şu ana kadar olduğu gibi bu andan sonra da güvenlik içerisinde, adil bir seçimin tamamlanmasını arzu ediyoruz. Adil derken oy kullanırken adil, yoksa bugün Mersin’deki partilerin bütçesine bakarsak arkamızda ne bir devlet gücü ne de bir belediye gücü olmadan, Hazine yardımı almayan bir parti olarak yarışıyoruz. Neredeyse bizim bütçemizin 20 katı, 40 katı, 50 katı belki de 100 katı büyük bir bütçe dönüyor. Seçmenimizin bu dengesizliği dikkate almasını arzu ediyoruz.”
“SEÇMENDE YILGINLIK, TEPKİ VAR”
“Sahada çok kuvvetli şekilde hem muhalif seçmende hem de iktidar seçmeninde bir yılgınlık, bir tepki görüyoruz. İktidar seçmenindeki tepkinin üç ana dayanağı var. Birincisi, genel ekonomik göstergelere bozulma, enflasyon, hayat pahalılığının devam etmesi. İkincisi, özellikle emekli kesiminin tamamen çökmüş olması. Üçüncüsü de Gazze’deki soykırıma rağmen Türkiye’nin İsrail’e ticari ya da hukuki bir yaptırım uygulamamasından kaynaklanan bir tepki.
Muhalif seçmende ise tepkiyi üç ana esasta görüyoruz. Birincisi, Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmek yeterince moral bozucuydu. İkincisi, masanın birlikteliğinin korunamaması bu moral bozukluğunu besledi. Son olarak CHP’nin kongre içi tartışmaları muhalif seçmende ‘sandığa gitmem neyi değiştirecek? Bu iktidara karşı bu muhalefeti mi destekleyeceğim?’ gibi bir his ve tepki yaratmış durumda. Onlara da çağrımız şudur. Bir vatandaş olarak elimizde seçim günü kullanacağımız pusuladan daha büyük bir silah yok, sandığa gitmezsek sevmediğimiz ve beğenmediğimiz partilerin oy oranını yükseltebiliriz. Sonra şikâyet etme hakkımız da elimizden alınmış oluyor. Lütfen sandığa gidelim, oyumuzu kullanalım.
Neticede seçmene diyoruz ki partinize, adayınıza, muhalefete ve siyasete küsmüş olabilirsiniz. Lütfen sandığa gidin. İlk defa seçime katılacak olan DEVA Partisi’ne vereceğiniz destekle Türk siyasetinde gerçek bir alternatifin ortaya çıkmasına destek olun.”