ABİDİN YAĞMUR
Kent uzlaşısı kapsamında CHP’den Toroslar Belediye Başkan adayı olan, sosyalist/çevreci kökenli Abdurrahman Yıldız, ilçede 30 yıldır süren sağ iktidara son vermiş ve seçimi MHP rakibi karşısında kazanmıştı.
Bayram tatilini ilçeye bağlı köy ve mahallelerde vatandaşlarla buluşarak geçiren Abdurrahman Yıldız, belediyenin yeni döneminin ilk meclis toplantısına başkanlık etti.
Yıldız, “Bütün ülkemizde olduğu Toroslar’da da yeni bir dönem başlıyor. Bundan sonraki dönemde Toroslar için en iyisini, en güzelini nasıl yapacağımızı belirlememiz için hepimizin elini taşın altına koyması gerekiyor. Seçim döneminde yaşadıklarımız, tartıştıklarımız demokrasimizin tarihine geçti ve artık geçmişte kaldı. Bundan sonra daha güzel, daha yaşanabilir bir Toroslar’ı nasıl oluşturabiliriz bunu kafa yormamız lazım gelir. 320 bin vatandaşın her biri Toroslar’ın yönetiminde kendini ifade edebilmeli. Bunun da en önemli sacayağı belediye meclisimiz olmalı” dedi.
“MHP DÖNEMİNDEN KALMA ENTERESAN BİR MAKAM ODASI VAR”
Toplantıda AKP’li ve MHP’li üyelerin, “Seçimlerden sonra birileri belediyeye gelip personeli tehdit etti, bazı odakların kapılarını kilitledi” iddialarına yanıt veren Yıldız şunları söyledi:
“Seçimleri kazandığımız bilinmesine rağmen mazbatayı almadan belediyeye gelmedim ama şöyle şeyler duydum. Oraya gelip eski belediye başkanının resmini yırtan arkadaşlar olmuş. Ama şöyle bir şey değil. Benim arkadaşlarım değil bunları yapan. Eski belediye başkanının kendi arkadaşları. Ortalığı dağıtmışlar, cam çerçeve kırmışlar anladığım kadarıyla. Kapı kilitlemesi meselesi de bu güvenlik meselesinden dolayı olabilir. Zaten Toroslar’ın en büyük şansızlığı 30 yıldır o bina değiştirilmemiş. Makamdan giriyorsunuz, arkaya doğru bir sürü kapı var. Ben yarı yoldan geri döndüm. O kapıların nereye gittiğini de anlamadım. Orada öyle enteresan bir makam yapısı var.”
“BEN İŞÇİ OLARAK HAYATIMI İDAME ETTİRDİM”
AKP’li ve MHP’li meclis üyelerinin işçi çıkarmayla ilgili soruları üzerine de Başkan Yıldız şu ifadeleri kullandı:
“Personel meselesini defalarca dile getirdim. Ben işçi sınıfı mücadelesinden gelmiş, hayatını işçi olarak idame ettiren bir insanım. Evet, mali müşavirim ama bir başka ofiste yıllardır işçi olarak kendi alın teriyle evine ekmek götüren bir insanım. Parayla kurduğum ilişkinin düzeyi bu. Dolayısıyla ben, hiçbir zaman, helal lokma kazanan, çocuklarına helal lokma götüren hiç kimsenin karşısında benim partime oy vermedi diye karşısında durmadım. Benim kırmızı çizgim şu: Herkes kendi işini yapacak. Sokağı süpüren arkadaşımız sokağı süpürecek. Bugüne kadar süpürülmemiş. Bayramda bile bana bir sürü fotoğraf geldi. Toroslar zengin bir bütçeye sahip. Bizim standart hizmetleri yapamayacağımız bir durum yok Toroslar’da. Herkes görevinin başında olacak Toroslar’da. Bu Toroslar hiçbirimizin babasının malı değil. Toroslar’ın bütçesini ben babamın evinden toplayıp getirmedim. Toroslar bütçesi değimiz şey, Toroslar halkının verdiği vergilerdir. Dolayısıyla bu hakkın Toroslar için ayrılması gerekir. Dolayısıyla biz politik işlerin peşinde koşup işini gücünü savsaklayan insanlarla değil, işinde gücünde olan insanlarla bir sorunumuz yok. Çalışan arkadaşlarla bir sorunumuz yok. Ama seçimden 1 ay önce işe alınan arkadaşlar varsa onları değerlendireceğiz. Onların belediye işleri için alınmadığı belli.”