Efe için adalet çağrısı | Güney Gazetesi Mersin

Efe için adalet çağrısı

Mersin’in Mezitli ilçesinde bulunan özel bir engelli bakım merkezinde kalan yüzde 94 otizmli 20 yaşındaki Efe K., bakım merkezince bakıcı olarak çalışan Ali Kazancı adlı şahıs tarafından feci şekilde darp edildi.

Efe için adalet çağrısı


ABİDİN YAĞMUR


Olay, 25 Ocak 2024’te meydana geldi. Dava dosyasında yer alan kamera görüntüleri dökümüne göre, Efe K., bakım merkezinin ortak kullanım alanında, bir kanepede otururken bakıcı Ali Kazancı, elinde anahtarlık sallayarak odaya geliyor. Kazancı, doğrudan Efe K.’ya yöneliyor ve elindeki anahtarlıkla zihinsel engelli gencin başına vuracakmış gibi yapıyor, “Kırayım mı kafanı” diye bağırıyor.

Efe K., “Kırma” diyor ve ellerini başını korumaya çalışıyor. Bu sırada Ali Kazancı, engelli gence bağırarak bir şeyler söylüyor ancak ne dedikleri anlaşılmıyor. Kazancı, bir kez daha “Kırayım mı kafanı” diyor, engelli genç de bir kez daha “Kırma” diyor.

 

ÜZERİNE ÇIKTI, BOĞAZINI SIKTI, YUMRUK ATTI

 

Ali Kazancı daha sonra sol eliyle engelli gencin boğazını sıkmaya başlıyor. Bakım merkezindeki diğer engelli gençler de yaşananları kayıtsızca izliyor.

Ali Kazancı’nın tacizlerinin sürmesi üzerine Efe K. Karşılık vermeye çalışıyor ancak Kazancı engelli gencin karnına yumruk atıyor.

Kazancı daha sonra engelli gencin başına ve gövdesine baskı yaparak üzerine çıkıyor ve yüz bölgesine doğru 3 kez yumruk atıyor. 8 dakika sonra Efe K. Ali Kazancı’nın elinden kurtulmayı başarıyor ve odadan çıkıyor. Engelli gencin koridorda ağlayarak koştuğu, bir başka odaya girdiği, bakıcı Ali Kazancı’nın da peşinden yürüyerek gittiği, ancak 8 dakika kadar süren bu olaya rağmen kimsenin müdahale etmediği, diğer engelli çocukların da kayıtsız kaldığı görülüyor.

 

SAVCILIK BASİT YARALAMA DEDİ, AİLENİN AVUKATLARI “EZİYET” SUÇUNA DİKKAT ÇEKTİ

 

Şiddete uğrayan Efe K.’nın ailesinin şikayeti üzerine, bakıcı Ali Kazancı hakkında Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Geçtiğimiz hafta yapılan ilk duruşmada, bir başka suçtan dolayı tutuklu olan Ali Kazancı, engelli gençten ve ailesinden özür dilediğini söyledi. Sanığın avukatları da eylemin basit yaralama olarak değerlendirilmesini talep etti.

Mağdur çocuğun ailesi ve Otizmli Çocuklar Derneğinin avukatları ise davaya konu olan eylemin basit yaralama değil, “işkence ve eziyet” suçu kapsamında değerlendirilmesini, sanığa en üst sınırdan ceza verilmesini talep etti.

Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesi, bugün duruşmada sanık hakkındaki kararını açıklayacak.

 

ANNE ÜNAL: EN AĞIR CEZAYI ALMALI

 

Şiddet mağduru Efe K.’nın annesi Muazzez Ünal, “Efe yüzde 94 oranında otizmli, zihinsel geriliği de olan bir çocuk. Bakım merkezinde kalması gerekiyor. Gözünün iç kısmındaki yaralanmayı görünce konudan haberimiz oldu. Kamera kayıtlarında da her şey görülüyor. Bakıcı Ali Kazancı benden ve Efe’den özür diledi ama en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Efe daha önce şiddete uğradı mı bilmiyorum. Ama Ali Kazancı Efe’ye eziyet ederken oradaki çocukların izlemesi bu tür şeylere alışkın oldukları izlenimi doğurdu. Efe hâlâ o merkezde kalıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünün yeni bir bakım merkezine yerleştirmesini bekliyoruz” dedi.

 

EĞER BİZ DEVLETE GÜVENEMEYECEKSEK ÇOCUKLARIMIZI KİME EMANET EDECEĞİZ?”

 

Otizm ve Özel Çocuk Anneleri Derneği Başkanı Nazmiye Yaman, engelli bakım merkezlerindeki denetim yetersizliğine ve şiddet olaylarının cezasız kalmasına dikkat çekerek Mersin’deki olayda da benzer bir cezasızlık örneği yaşamak istemediklerini söyledi.

Yaman, “Yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biri bu. Bakım evlerinde eğitim almış, tecrübeli, referansı kuvvetli bakım elemanları olmuyor. İşe alınırken çok fazla incelemeden geçmiyorlar. Baştan savma başvuruları alıyorlar, adli sicile bakıyorlar, basit bir psikolojik testten geçtikten sonra işbaşı yaptırıyorlar. Engelli özel bireyle daha önce çalışmış mı, engelli özel birey yakını var mı diye soruşturmadan işbaşı yaptırıyorlar ve maalesef bu nedenle ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Hukuk devleti gereğini yapmıyor. Yapanlar para cezası alıp elini kolunu sallayarak geziyor. Ne cezalar yeterli ne de Aile VE Sosyal Politikalar Bakanlığının denetimleri yeterli. Ben de 14 yaşında bir otizmli çocuk annesiyim. Bizim en büyük kaygımız biz öldükten sonra çocuklarımıza ne olacak kaygısı. Eğer biz öldükten sonra devlete güvenemeyeceksek, yetkilere güvenemeyeceksek çocuklarımızı kime emanet edeceğiz?  Biz yarın adliyede olacağız. Ailemizin yanında olacağız. Sanığın serbest bırakılmasını değil, en ağır cezayı almasını istiyoruz. Bu insanların yaptıklarının ağırlığını anlamak için illa bir çocuğun ölmesi mi lazım? Para cezası verilerek serbest bırakılmasını istemiyoruz. En ağır cezayı almasını istiyoruz” dedi.