Açılışta konuşan Ressam Onur Çetin, Hasan Basri İnan ile birlikte ilk kez sergi açtıklarını belirtti. Resimlerinde mekanların verdiği olanakları, toplumsal meseleleri de içine alarak hikayeci bir dille anlattığını dile getiren Çetin, “Konu bağlamında mekanlar, daha çok neler yapabileceğimizin farkındalığını anlatıyor. Ben de bunu resimlerimle dile getirmeye çalışıyorum. Etken noktası da toplumsal bir sürece değiniyor. 19 yy. edebiyat, resim nasıl ilerliyorsa, şimdide o şekilde toplumsal süreç içerisinde ilerliyor” diye konuştu.
Güzel sanatlar lisesinden bu yana sanatın içerisinde yer aldığını anlatan Ressam Çetin, çalışmalarına kişisel atölyesinde devam ettiğini söyledi. Mersin’de sanata ilgi duyan bir kitlenin var olduğuna işaret eden Çetin, bu kitleyi arttırabilmek adına kurumsal galerilerin çoğalması ve kamu kurumları gibi odakların da desteğinin olması gerektiğini vurguladı. Genç sanatçılara da seslenerek, “Çalışmak çok önemli ve asla pes etmeyin” mesajı veren Çetin, şunları söyledi:
“Yapılan işte bir şeyleri başarısızlık olarak görmeden sonuna kadar gitmeleri gerek. Küçük bir olanağımız mı oldu, değerlendirin ve o süreç dahilinde bile devam edin.”
İNAN: “BİR ÖMÜRLÜK MİSAFİR”
Ressam Hasan Basri İnan da resimlerindeki temanın, bir ömürlük misafir, olduğunu söyledi. Resim tablolarının da birer misafir olduğuna değinen İnan, “Siz bir resim aldınız yıllar sonra sattınız dileyim, bir başkasının evine misafir olarak gitti. Daha sonra bir başkasına, böyle böyle dünyada, insandan daha fazla misafirler aslında” diye konuştu.
Fotoğrafik görüntülerin temsilini yağlı boya kullanarak resimlerine yansıttığını kaydeden İnan, seramik bölümü mezunu olduğunu ve kültürünü yansıttığı için eserlerinde sıkça motifler de kullandığını belirtti.
Eğitim hayatından da bahseden İnan, Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü’nden dereceyle mezun olduğunu, ancak resim dalında da kendini geliştirdiğini belirtti. 2018’de Hacettepe Üniversitesi’nde yüksek lisansını bitirdikten sonra Mersin’e geldiğini ve babasının kaynak atölyesini sanat atölyesine çevirdiğini aktaran İnan, çalışmalarını burada sürdürdüğünü kaydetti. Hayatının dönüm noktasının ise Ahmet Yeşil’le olduğunu ifade eden İnan, “Yaptıklarıma, yeteneğime, en çok da bana inandı, güvendi ve desteğini hiç esirgemedi. Ahmet Yeşil’in verdiği tuvalle katıldığım yarışmada ilk ödülümü kazandım” dedi.
Mersin sanat açısından güçlü bir kent olsa da galerilerin yetersizliği nedeniyle bunun hissedilemediğini belirten İnan, kentin bağımsız sanat galerilerine ihtiyacı olduğuna işaret edip bu galerilerin devamlılığının da bir o kadar önemli olduğunu vurguladı. (Haber Merkezi)