ABİDİN YAĞMUR
DİSK’e bağlı sendikalar, 15-16 Haziran 1970’te meydana gelen büyük işçi eylemlerini 54. Yıldönümünde andı.
Genel-İş Mersin Şubesi önünde bir araya gelen işçiler, “Şanlı haziranın izinde, kurtuluş ellerimizde”, “Güvenceli ve insanca bir yaşam için bildiğimiz yoldan yürüyoruz”, “Hayat pahalılığına karşı insanca yaşam için yürüyoruz” yazılı pankart açtı.
Özgür Çocuk Parkında bir açıklama yapan DİSK Çukurova Temsilcisi Kemal Göksoy, 1970’li yıllardaki hükümetlerin DİSK’i kapatma girişimlerine karşı başlayan 15-16 Haziran direnişinin işçi sınıfının ayağa kalkıp “Artık yeter” dediği bir direniş olduğunu kaydetti.
Göksoy, “15-16 Haziran işçi sınıfının burjuvaziye, tüm sömürüye nasırlı ellerin yumruğunu vurmasının simgesidir” ifadelerini kullandı.
Göksoy, “İşçiler, emekçiler, emekliler olarak, zor günler geçiriyoruz. Yüksek enflasyon karşısında maaşlarımız eriyor; ekmeğimiz her gün biraz daha küçülüyor. Gelirde, vergide ve ülkede adalet her gün biraz daha bozuluyor; zengin daha da zenginleşirken milyonlar yoksullaşıyor. Sendikal hak ve özgürlüklerimiz başta olmak üzere hürriyetimiz alabildiğine kısıtlanıyor. Bu zorlu günleri nasıl aşacağımızı ise Türkiye işçi sınıfının, 15-16 Haziran 1970’teki büyük işçi direnişi gösteriyor. Türkiye işçi sınıfı olarak 15-16 Haziran direnişinde gösterilen birliği, dayanışmayı ve mücadeleyi örgütlemek zorundayız. Çünkü bize bir kez daha sömürü, adaletsizlik ve kölelik dayatılıyor. Türkiye’de düzenin tüm çarkları emeği ucuzlatmak için dönüyor. Emeği ucuzlatmak uğruna, Türkiye İstatistik Kurumu dahi suç işlemeyi göze alarak mahkeme kararlarına rağmen enflasyon sepetine yönelik sansür uygulamaya devam ediyor. Türkiye işçi sınıfı bunu hak etmiyor. Türkiye işçi sınıfı bu adaletsiz düzeni kendi elleriyle değiştirebilir. Ülkenin tüm değer ve güzelliklerini üreten bizler 15-16 Haziran direnişinin ışığında birleştiğimizde ve mücadele ettiğimizde hiçbir kuvvetin bizi yenemeyeceğini biliyoruz” dedi.