İLKAY ADALIOĞLU
Bakliyatın aynı zamanda Mersin için de çok önemli bir ürün grubu olduğuna işaret eden Özdemir, “Ülkemiz bakliyat ticaretinin yüzde 80’i ve ihracatının yüzde 89’u Mersin üzerinden gerçekleşmektedir. TÜİK Özel Ticaret Sistemi verilerine göre Mersin’in tüm ihracat gelirinin yüzde 19’u sadece bakliyattan gelmektedir. Bu özellikleri ile Mersin ülkemizin bakliyat ticaret merkezidir. Mersin Ticaret Borsası olarak hiçbir kâr amacı gütmeden sektörümüz ve üyelerimiz için faydalı olacak, yeni kapılar açacak projelerimizi ilerletiyoruz. Bu doğrultuda tohumculuk şirketimiz ve bakliyat araştırma merkezimiz faaliyetlerini genişleterek sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
“SERTİFİKALI TOHUMUN ÖNEMİ ARTIYOR”
Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı çalışmalar neticesinde buğdayda sertifikalı tohum sorununun çözüldüğünü ifade eden Özdemir, “Buğdayda elde edilen başarıyı bakliyata da taşımamız gerekiyor. Çünkü sertifikalı tohum içerisinde bakliyatın payı sadece yüzde 5. Oysa son 20 yılda nüfusumuz yüzde 20 artarken tarım alanlarımız yüzde 10 azaldı. Ayrıca başta kuraklık olmak üzere iklim değişikliği tarımsal üretim üzerinde etkili oluyor. Bu nedenle tarım alanlarımızı çok daha etkin kullanmalıyız. Şu anda çiftçilerimiz kendi ürettikleri bakliyat ürünlerinden tohumluk ayırarak yeni ekim döneminde bu tohumları kullanıyorlar. Çiftçilerimizi sertifikalı tohum kullanımına yönlendirecek mekanizmayı geliştirmemiz gerekiyor. Çünkü sertifikalı tohumlar yüksek kaliteli, kuraklığa ve hastalıklara karşı dayanıklı olduklarından verimde artış sağlayarak birim alandan daha yüksek miktarda ürün alınmasını sağlıyorlar. Bu gerçekten hareketle 2015 yılında kurduğumuz tohumculuk şirketimiz faaliyetlerini sürdürüyor. Bakliyat ürünlerinin artması, daha dayanıklı ve kaliteli ürünler olarak üretiminin ve kullanımının yaygınlaşması öncelikli hedefimiz. Şirketimiz kuru fasulye, nohut, kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve barbunyada ıslah, geliştirme ve sertifikalı tohum üretim hizmetlerini genişleterek sürdürüyor” dedi.