Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, belediye tarafından 5 yıldır sürdürlen “Hadi Gel Köyümüze Destek Verelim” projesi kapsamında 31 çiftçi ailesine 775 küçükbaş hayvan ve yem dağıtımı ile üreticilere nergis soğanı dağıtımı törenine katıldı.
“SİYASET İÇİN DEĞİL, SONUÇ ALMAK İÇİN PROJE YAPTIK”
Türkiye’ye örnek olacak bir projeyi 5 yıldır başarıyla sürdürdüklerini ifade eden Vahap Seçer, proje kapsamında bugüne kadar 300 üretici aileye 7 bin 500 küçükbaş hayvan verildiğini ifade etti.
Projeden faydalanan her ailenin kendilerine verilen küçükbaş haayvanların üretimini yaptıklarını, onların ürettiği hayvanların da başka ailelere verildiğini anlatan Seçer, “Bakın işimizi temiz ve sağlam yapıyoruz. Sizden oy almak için bu proje yapılmıyor. Sonuç alınsın diye yapılıyor. Onun için Veteriner Hekimler Odası ile Koyun Keçi Üreticileri Birliği işin içinde. Yoksa mesele siyaset ise 60 aileye değil de 600 aileye dağıtırız, daha belediye aracı köyden çıkmadan hayvanlar kasaba gider. Bu proje değil. Bu göz boyama, oy uğruna verilmiş rüşvet olur. Biz bunu reddediyoruz. Her yıl hayvan parası vermiyor belediye. Proje böyle olur. Biz görevde olduğumuz sürece bu proje devam edecek. Belki ilerleyen zamanda bunu 100 aileye de çıkarabiliriz” dedi.
“VATANDAŞ TESPİT DEĞİL ÇÖZÜM BEKLER”
Her yıl tarımın öneminin arttığını, aynı zamanda çiftçinin şikayetlerinin de arttığını kaydeden Vahap Seçer, “Bizim daha fazla üretmemiz lazım. Bize ucuz gübre lazım. Ucuz elektrik enerjisi ya da yakıt lazım. Ucuz zirai ilaç lazım. Bunlar da her geçen gün artıyor. Her şeye vergi olur da mazota vergi olur mu? Gübreye vergi olur mu? İlaca vergi olur mu? Hep rahmetli babam söylerdi: Ne umarsın bacından bacın ölmüş acından! Çiftçi zaten sıkıntılı bir kesim. Sen vergi yüküyle çiftçyi üretemez hale getirirsen o zaman aç bir toplum, hasta bir toplum, gelecek jenerasyonları hastalıklı ve sağlıksız, problemli bir toplum haline geliriz. Tespit yapmak kolay, muhalefette bunları eleştirmek kolay. Peki çözüm ne? Vatandaş benden tespit değil, şikayet değil çözüm bekler. Ben belediye başkanıyım. Hangi partili olursa olsun üretici benden çözüm bekliyor. Sonuç bekliyor. Sonuç işte şu tırda bekleyen küçükbaş hayvan, dağıttığımız yem, dağıttımız fide fidan, dağıttığımız sulama borusu, balıkçıya, arıcıya yaptığımız destek. İşte çözüm devletin kurumlarının, bu belediyedir, bakanlıktır. Üretime destek vermesi” ifadelerini kullandı.
“OY VERMEYEN İNSAN DA BENİM BAŞIMIN TACIDIR”
Konuşmasında Mersin’in önemli ve değerli bir kent olduğuna dikkat çeken Vahap Seçer sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mersinimiz önemli bir kent. Mersin’imize sahip çıkacağız. Belediye başkanı partisiyle seçilir, yüreğiyle iş yapar. Şefkatli, hoşgörülü, cesur, sevgi dolu, kapsayıcı, insanları ayırmayan, insanlara güven veren bir belediye başkanı kentin büyüyüğüdür. Özü sözü bir olacak. Halkını aldatmayacak ki halkı ona sevgi duysun, saygı duysun. Allah’ıma şükür altıncı yılımıza girdik, böyle düşündük, böyle davrandık. Çünkü fıtratımızda o var. Kişiliğimizde, karaketirimize, parti terbiyemizde, aile terbiyemizde o var. Öyle de devam edececek. 5 yıldır kem sözleri duymamazlıktan geldik. Kötü hadiseler yaratmak isteyenlere, kötü insan, Allah’ından bulsun dedik. Lanet olsun. Görmemezlikten geldik. 5 yıl sonunda Mersin halkınınn karşısına çıktık. Dedik ki bizim notumuzu Mersin halkı verecek. Allah’ımıza binlerce şükür insanlar geldi saygıya, sevgiye, hizmete oyunu kullandı. Emin olun bir kısmı da parti taassubuyla kendi partisine oy verdi ama şurasında Vahap Başkan’dan Allah razı olsun, bize hizmet yaptı dedi. Biz herkesi seviyoruz. Bize 625 bin insan oy verdi. Ama oy vermeyen insan da benim başımın tacıdır oy veren gibi. Mersin’de yaşamak ayrıcalıktır. Öyle olmaya devam edecektir. Mersinli siyasi görüşü ne olursa olsun, herkes bunu biliyor artık, bu da bana gurur veriyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi herkesin belediyesidir. Herkesi sever, herkesi sayar, herkesi kucaklar. Bunun böyle bilinmesini isteriz. Türkiye ne çekiyorsa adaletsiz düzenden, ayrımcılıktan, kavgadan gürültüden, gereksiz hiddetten, şiddetten çekiyor. Yazıktır günahtır israftan çekiyor. Yolsuzluklardan çekiyor. Bu sabilere yazık. Gelecekleri kararıyor. Oysa ülkemin kaynakları yeterli. Önemli olan onu 86 milyona adaletli dağıtmak. Herkesi eşit yurttaş olarak görmek. Biz böyle görüyoruz. Çalışacağız, daha çok çalışacağız. Dünyada böyle rekabet ediliyor, konuşarak değil.”