ELVAN PEHLİVAN
Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısında CHP’li Meclis Üyesi Gülşah Yıldırım Genç, artan şiddet olayları üzerine konuştu. Genç, “Bu hafta 11 Ekim’de Cuma günü Dünya Kız Çocukları Günü’nü kutlayacağız. Birleşmiş Milletler’e üye olan ülkelerin almış olduğu kararda Türkiye, Peru, Kanada başta olmak üzere bugünü kutlama amaçlı öncü olan ülkeler arasında. Bizim de Türkiye olarak bu konuda öncü olmamız gurur verici. Ancak biz bu günleri kutlayamıyoruz. Evet Türkiye’de başarılı kız çocuklarımız var, akademide, sporda her yerde. Ama acılarımız çok daha fazla ve bu başarıları maalesef gölgeliyor. Biliyorsunuz Tekirdağ’a istismara, şiddete uğrayan Sıla bebeğimiz günlerdir yoğun bakımdaydı ve maalesef geçtiğimiz gün hayatını kaybettiğini öğrendik. Bu hafta Kız Çocukları Günü’nü kutlayacakken bebeklerimizin ölüm haberlerini ve canice istismara uğrayan, şiddete uğrayan bebeklerimizin ölüm haberlerini alıyoruz. Narin kızımız Diyarbakır’da 19 gün boyunca arandı yine cansız bedenine ulaşıldı. Yine geçtiğimiz gün evinde öldürüldüğünü öğrendik. Evinde annesinin, amcasının, yengesinin olduğunu öğrendik. Keşke biz Dünya Kız Çocukları Günü’nün kutlanmasına öncü olurken yasaların uygulanması konusunda da öncü olabilsek” dedi.
“AMA İSTANBUL SÖZLEŞMESİ FESHEDİLDİKTEN SONRA ŞİDDETİN VE CİNAYETLERİN ARTARAK DEVAM ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Kadın cinayetlerinin cezasızlık politikasının bir sonucu olduğunu dile getiren Genç, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar hayata geçirilmesi için kadınlara mücadele çağrısında bulundu. Genç, “İstanbul’da canice katledilen kadın arkadaşlarımız oldu; İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil. Mersin Kuyuluk’ta Sonay Öztürk Aslan bir erkek şiddetiyle hayatını kaybetti. Dünya kız çocuklarının kutlanmasında Türkiye öncü olduğu gibi İstanbul Sözleşmesi’nde de Türkiye öncü oldu. Sözleşmenin ismi buradan geldi. Ama yine biliyoruz ki bir gecede İstanbul Sözleşmesi feshedildi. İstanbul Sözleşmesi ev içi şiddeti önleyen bir sözleşmeydi. Yüzlerce çocuk, kadın evlerinde bu şiddeti, zorbalığı gördüler, bu cinayetlere kurban gittiler. Ev içini, aileyi kutsallaştırıyoruz evet ama aile içi şiddetten kaynaklı bu çocukları ve kadınları kaybettik.
Başta kadınlar olmak üzere siyaset üreten, siyaset yapan tüm kadınlar lütfen bir araya gelelim, İstanbul Sözleşmesi’ni tekrar hayata geçirelim. Çünkü İstanbul Sözleşmesi imzalandığı zaman şiddet ve cinayetlerin ciddi anlamda azaldığı görülmüştür. Ama İstanbul Sözleşmesi feshedildikten sonra şiddetin ve cinayetlerin artarak devam ettiğini görüyoruz. Çünkü bu cezasızlık politikasının vermiş olduğu bir tablo. Eğer faillere katillere gerekli cezaları vermezsek maalesef kadınları, çocukları koruyamayacağız” şeklinde konuştu.