Başkan Yıldız bir kez daha uyardı: Şirket kazanır, Mersin kaybeder! | Güney Gazetesi Mersin

Başkan Yıldız bir kez daha uyardı: Şirket kazanır, Mersin kaybeder!

Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Büyükşehir Belediye Meclisinde yaptığı konuşmada, Mersin Limanının genişleme projesinin Atatürk Parkını yok edeceğini, bu nedenle 3 yıldır parkın tahsisinin Büyükşehir Belediyesine verilmediğini söyledi. Yıldız, “Kentin belleğini, kentin güzelliğini, kentin tarihini yok etmeye çalışan bir operasyondur bu operasyon. Liman genişledikten sonra da her delikli senti yurt dışına kaçıran firmanın daha fazla para kazanmasını sağlamaktan başka herhangi bir işe yaramayacak. Çoğunluğu Toroslar’da olan antrepolar ise kapanacak” dedi.

Başkan Yıldız bir kez daha uyardı: Şirket kazanır, Mersin kaybeder!


 

 

 

ABİDİN YAĞMUR

 

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisinin Ekim ayı olağan toplantısının ikinci bileşimi Ali Uyan başkanlığında yapıldı.

Toplantının dilek ve temenniler bölümünde söz alan İmar Komisyonu Başkanı Uğur İnce, Mersin Limanı genişleme projesinin, Mersin Büyükşehir Belediyesinin uhdesinde olmadığını, genişleme projesinin bakanlıkça onaylandığını vurguladı.

İnce’nin bu açıklamaları üzerine AKP’li meclis üyesi Muhammet Tunçaz, mevcut limanın genişleme projesi ile ana konteyner limanı projesini birbirine karıştıran bir konuşma yaptı.

 

AKP’Lİ ÜYEYE ELMALAR, ARMUTLAR TEPKİSİ

 

Bunun üzerine söz alan Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, “Bizim çocukluğumuzda felsefe tartışması yapılırken üstadlarımız derdi ki elmayla armudu birbirine karıştırmayın. Bu aslında bir deyim haline gelmiş bir şeydir. Şimdi kıymetli meclis üyem Sayın Tunçaz biraz elmayla armudu birbirine karıştırdı gibi geliyor bana.  Ben bu limanın genişletilmesiyle ilgili meseleyi kişisel olarak başından beri takip eden insanlardan birisiyim. Sayın Tunçaz'ın bahsettiği genişleme aslında bir genişleme değil. Ya da bizim yatırım programında yer almasını istediğimiz ve limanın büyütülmesini ettiğimiz talep o talep değil. Birbirine karıştırmamak lazım gelir” dedi.

 

“ŞİRKETE YENİ ALANLAR AÇILIYOR”

 

Uluslararası Mersin Limanı İşletmecisinin (MIP) yüzde 100 yabancı sermayeli şirket olduğuna dikkat çeken Yıldız, “Kazandığı her delikli senti yurt dışına çıkaran bir şirketten bahsediyoruz. Bu şirket aslında limanı genişleterek, Mersin Oteli'nin hizasından itibaren bütün o parkı yok etmesinin yanı sıra limanın içerisinde gereksiz bir büyüklük sağlayacak. Orayı genişleterek yapılmaya çalışılan şu: Mersin'imizdeki bir kısmı Toroslar ilçemizin sınırlarında bulunan gümrüklü antrepoların aslında çanına ot tıkamak işi yapılıyor. Yani şehrin çok ciddi bir gelir kaynağı olan elleçleme meselesi ve on binlerce insanımızın çalıştığı elleçleme işi, Mersin'de konuşlu, Türkiye'ye vergi ödeyen, Mersin'in kalkılmasına bir anlamda katkı sağlayan şirketlerden alınarak her delikli sentini yurt dışına taşıyacak olan bir şirkete vermeye çalışıyoruz. Yani on binlerce insanın ekmek yediği yüzlerce şirketin çalıştığı ve ülkeye vergi ödediği bir yerden her türlü muafiyete sahip tek kuruş vergi ödemeyen bu işlerden kaynaklı olarak vergi ödemeyecek olan bir şirkete yeni alanlar açmaya çalışıyoruz. Yani limanı genişletmiyoruz biz. Limanın dışında yapılması yapılan ve bundan sonra da yapılması gereken işleri limanın içine taşıyarak aslında biz o yabancı şirkete bir ek gelir sağlıyoruz. Yoksa limancılıktan kaynaklı bir büyümeden bahsetmiyorum burada” dedi.

 

“MERSİN’İN ÇIKARINA DEĞİL”

 

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in “Atatürk Parkının tahsisini istedik ancak vermiyorlar” şeklindeki sözlerini hatırlatan Başkan Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:

“Büyükşehir Belediyesi Atatürk Parkındaki bakım işlerini, onarım işlerini, budama işlerini, ağaçlandırma işlerini, sulama işlerini fiilen yapıyor olmasına rağmen 3 yıldır yani liman genişletme tartışmasının başladığı günden bu yana 3 yıldır buranın tahsisi Büyükşehir Belediyesi'ne yapılmıyor. Oradaki çalışmalar fiilen yürüyor. Aslında çok güzel yatırımlar yapılacakken Mersin halkı için çok güzel işler yapılacakken, o park genişletilip güzelleştirecekken Büyükşehir Belediyesi bunu yapamıyor. Niye? Çünkü orası tahsis edilmiyor. Niye? Çünkü orası liman genişleme sahasının içerisine katılmaya çalışılıyor. Bizim itiraz ettiğimiz budur. Yani kentin belleğini, kentin güzelliğini, kentin tarihini yok etmeye çalışan bir operasyondur o operasyon. Yoksa limanın genişletilmesi falan değil. Genişledikten sonra da dediğim gibi her delikli senti yurt dışına kaçıran firmanın daha fazla para kazanmasını sağlamaktan başka herhangi bir işe yaramayacak bu genişleme işi. Mersin Limanı'nın Atatürk Parkına doğru genişletilmesi meselesi Mersin'in çıkarına değildir. Mersin'in aleyhinedir. Her kuruşu, her senti yurt dışına kaçıran firmanın daha çok zenginleşmesini sağlayacak, daha çok para kazanmasını sağlayacak ama aynı zamanda yüzlerce antreponun, gümrüklü antreponun iflası nedenine olacaktır. Orada çalışan binlerce arkadaşımızın da işsiz kalmasına sebep olacaktır. Bunu görmek için de ne ekonomi profesörü olmaya gerek var, ne efendime söyleyeyim, su ürünleri profesörü olmaya gerek var.”