Festivalin açılış konuşmasını Güneş Doğdu yaptı. Doğdu açıklamasında şunları söyledi:
“Görünmeyeni göstermeye, duyulması istenmeyeni duyurmaya çalışan, tekelci sinema ve sermayeye karşı, sansürsüz, parasız, sponsorsuz ve yarışmasız olan halkın festivali İşçi Filmleri Festivalinin 19. Yaşı kutlu olsun!
19 yıldır festivalimizde memleketin ve dünyanın dört bir yanında patronlara boyun eğmeyen işçiler, hakları ve yaşamları için mücadele eden kadın ve LGBT+’lar var. Festivalimizde; faşizme ve emperyalizme karşı mücadele eden; topraklarını, tarihini, canlarını savunan halklar var. Oy vermediği için cezalandırıldığı itiraf edilen, aradan 15 ay geçmesine rağmen insanca koşullara erişemeyen, halen enkaz başlarında cenazelerini bekleyen depremzedeler var. Devletin bile olmadığı, enkaza dönen şehirlerde insan hayatı için mücadele eden emekçiler var. Ülkeyi koca bir maden sahasına dönüştürmek isteyen patronlara ve onun iktidarına karşı canı pahasına yaşam alanlarını savunanlar var. Emperyalizmin çıkarları doğrultusunda hayatları çalınarak ya ölmeye ya da göçe zorlanan yoksul göçmen halklar var. Parasız eğitim ve barınma hakkı elinden alınan, tarikat ve cemaat yurtlarına mahkûm edilen, okurken çalışmak zorunda olup, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden üniversiteliler var. İnsanca yaşam için mücadele eden halklar var, haklar var memleketten direniş manzaraları var. İşçi Filmleri Festivali’nde; emeğine ve hakkına sahip çıkma iradesini gösteren, Fernas patronuna boyun eğmeyen maden işçileri var. Cankurtaran’da ormanını maden şirketlerine karşı savunurken hayatını kaybeden Reşit Kibar’ın mücadelesi var.
Kent merkezlerinden yoksul mahallelere, kasabalardan deprem bölgesine kadar, gönüllülerinin olduğu her alanda Festivalimizi gerçekleştiriyoruz. Maddi kaygı ile sinema salonlarının bir avuç makul azınlığa peşkeş çekildiği bir memlekette, sözde baskılarla 60 yıllık festivali iptal edenlerden değil, sansüre, dayatmalara karşı bir kez olsun boyun eğmemiş bir festivalin emekçisi olmak bizim için bir gururdur.
Sözlerimi noktalarken hikayesi yarım kalan tüm kadınları da buradan bir kez daha anıyorum. Bu ülkede bir kadın katliamı yaşanıyor. Bu katliam ve kadın düşmanlığı karşısında sokaklarda, kampüslerde, evlerde erkek şiddetine ve erkek egemenliğine karşı direnen tüm kadınları selamlıyorum.”
Açılış konuşmasının ardından Filistin halkının dramına odaklanan “Toprak ve Ekmek” isimli film gösterildi. Filmin ardından Halkevleri Müzik Topluluğu dinleti sundu.
Festival kapsamında 46 yerli ve 28 yabancı film olmak üzere 16 ülkeden 74 film ve 3 söyleşi yapılacak. 20 Ekim'e kadar gösterimler ve söyleşilerle festival; Akdeniz, Toroslar, Yenişehir, Tarsus ve Silifke ilçelerinde seyircilerle buluşacak. (Haber Merkezi)