ABİDİN YAĞMUR
Eğitim-Sen Mersin Şubesi Yürütme Kurulu, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının başında merkez ilçelerdeki milli eğitim müdürlerinden randevu olarak eğitimde yaşanan sorunları ve talepleri içeren raporları ilçe milli eğitim müdürlerine sundu.
Eğitim-Sen Yürütme Kurulu, benzer raporu sunmak ve hükümete yakın Eğitim-Bir-Sen sendikasına okullarda ve işyerlerinde idarecilerce imtiyazlar tanındığı yönündeki şikayetleri iletmek üzere Mersin İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’tan da randevu aldı.
Milli Eğitim Müdürlüğünün verdiği randevu bilgisi uyarınca Eğitim-Sen Mersin Şube Yürütme Kurulundan 5 kişi 24 Ekim Perşembe günü saat 14..00’te Milli Eğitim Müdürlüğüne gitti. Ancak sendika heyetine, Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’un yerinde olmadığı, Erdemli ilçesindeki bir programdan döndüğü, yolda olduğu bilgisi verildi ve biraz beklemeleri rica edildi.
Bunun üzerine sendika heyeti beklemeye başladı ancak yaklaşık yarım saat geçmesine rağmen Müdür Durmuş gelmeyince yeniden telefonla bağlantı kuruldu ve Durmuş’un Mersin merkeze 90 kilometre mesafedeki Erdemli’den henüz çıkmadığı, sendika heyetinin biraz daha beklemesi gerektiği bildirildi.
“ÇÜRÜMÜŞLÜK, LİYAKATSİZLİK”
Eğitim-Sen Yürütme Kurulu üyeleri bunun üzerine durumu protesto ederek müdürlükten ayrıldı.
Aradan geçen 4 günde Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş’un ya da müdürlük yetkililerinin Eğitim-Sen heyetiyle irtibat kurmaması üzerine sendika yaşananları sosyal medyaya taşıdı ve kamuoyu önünde protesto etti.
Sendikanın açıklamasında, “Bir randevuyu dahi planlayamayan Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü bir ilin eğitim süreçlerini nasıl planlayabilir? Çürümüşlük, liyakatsizlik, iş barışını anlayamayan tavrı Mersin kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” denildi.
“RANDEVU İÇİN GÜNLERCE BEKLEDİK. RANDEVU ALDIK YİNE BEKLEDİK”
Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “İl Milli Eğitim Müdürlüğünün randevu vermesini günlerce bekledik. Randevu saatinde de dakikalarca orada bekletildik. Bize program değişikliği bildirilmedi. Bu yapılmadığı gibi sonrasında arayıp özür dileme nezaketini bile göstermediler” dedi.
Okullarda ve Milli Eğitim’e bağlı birimlerde, Eğitim-Bir-Sen sendikasından istifa etmek isteyenlere karşı idarecilerin de katılımıyla baskı yapıldığını, Eğitim-Sen, Eğitim-iş ve Türk Eğitim-Sen üyesi olan idarecilere de baskı yapılmak istendiğini belirten Sümbül, “İş barışı ve sendikal özgürlükler açısından bu konuları dile getirmek istedik. Ayrıca eğitim yılı başında hazırladığımız raporu sunmak istedik. Ancak randevulu gittiğimiz halde bu nezaketsiz tutumla karşılaştık” dedi.