Gülcan Kış, teklifte yer alan düzenlemelerin kaçak yapılaşmayı önlemek bir yana, bunu meşrulaştırıcı bir etki yaratacağına dikkat çekti.
2017 yılında getirilen imar barışının yarattığı tahribatın hâlâ hissedildiğini belirten Gülcan Kış, bu teklifin de benzer bir yaklaşım içerdiğini söyledi.
“Devlet ormanlarında yapılan izinsiz yapıların yıkım kapsamından çıkarılması, plansız kentleşmeyi daha da artıracaktır” ifadelerini kullanan Gülcan Kış, bunun vatandaşların mülkiyet hakkını ihlal ettiğini ve şehirleşme sorunlarını derinleştireceğini kaydetti.
“YEREL YÖNETİMLERİN YETKİLERİNİ BUDUYORSUNUZ”
Teklifte yerel yönetimlerin yetkilerini merkeze devreden düzenlemelere karşı çıkan Gülcan Kış, “Bu teklif açıkça yerel yönetimlerin yetkilerini budamayı ve merkezî idarenin gücünü artırmayı hedefliyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na tanınan sınırsız yetkilerle yerel yönetimleri devre dışı bırakıyorsunuz” dedi.
“DENETİMDE REKABET KALİTEYİ DÜŞÜRÜR”
“Bir kentin imarını o kenti yöneten yerel belediyeler mi yoksa merkezî idare mi daha iyi anlar?” sorusunu soran Gülcan Kış, merkeziyetçi politikaların halkın taleplerini görmezden geldiğini ve yeni sorunlar doğurduğunu belirtti.
Teklifteki yapı denetimiyle ilgili düzenlemelerin halkın can güvenliğini tehlikeye atacağını söyleyen Gülcan Kış, deprem gibi felaketlerden ders alınmadığını belirtti.
Kış, “Denetim firmalarını maliyet üzerinden yarışa zorlayarak kaliteyi düşüreceksiniz. Küçük projelerde denetim bedellerini artırarak vatandaşı cezalandırıyorsunuz” ifadelerini kullandı. Bu düzenlemelerin sağlam yapıların inşa edilmesine engel olacağını ve vatandaşların güvenini sarsacağını kaydetti.
“HUKUKSUZLUĞUN KARŞISINDA DURACAĞIZ”
Gülcan Kış, teklife olan tepkisini, “Bu teklif yalnızca hukuka değil, vicdana da aykırıdır. Yerel yönetimlerin yetkilerini gasp etmek, çevreyi koruma bahanesiyle halkın kaynaklarını sömürmek ve deprem gibi hayati bir konuda halkı koruyacak adımlar atmamak kabul edilemez” sözleriyle dile getirdi. (Haber Merkezi)