“Yazmak insanı zorlar<br>zorladıkça geliştirir” | Güney Gazetesi Mersin

“Yazmak insanı zorlar
zorladıkça geliştirir”

Mersinli Şair Abidin Kurt, ‘Güneşim Ol’ isimli şiir kitabıyla okuyucuyla buluştu. Kitabının oluşum sürecinden ve gelecek dönem projelerinden söz eden Kurt, “Yazmak da okumak da dünyanın en zevkli, en kolay ve en zor uğraşlarından biridir. İnsanı zorlar zorladıkça geliştirir” dedi.

“Yazmak insanı zorlar<br>zorladıkça geliştirir”


ELVAN PEHLİVAN

Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği (MEŞYAD) üyesi Şair Abidin Kurt ile şiir ve edebiyat üzerine konuştuk.

 

Okuyucularımız için kendinizden kısaca bahseder misiniz?

A.K.: 01.07.1968 tarihinde İşçi bir baba ve ev hanımı bir annenin beş çocuğunun dördüncüsü olarak Malatya ili Hekimhan ilçesi Hasançelebi kasabasında dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve liseyi Hasançelebi’de okudum. Yükseköğrenimimi Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesinde tamamladım. Eskişehir, Karaman ve Elazığ’da görev yaptım. Halen Mersin’de bir devlet okulunda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görev yapmaktayım. Sanata olan ilgimden dolayı şiir dinletilerine katıldım. Şiir dinletileri düzenledim. Bu dinletilerin çoğunda kendi şiirlerimi seslendirdim. İstanbul, Van ve Mersin’de birçok sanatçıyla tiyatro eseri sahneye koydum. Oyuncu ve yönetmen olarak görev aldım. Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği (MEŞYAD) üyesiyim. Derneğimizin yapmış olduğu etkinliklere katılmaya devam etmekteyim. Ayrıca Yöresel bir derneğin yönetim kurulu başkanlığını yürütmekteyim. Selin ve Helin adlı iki kız çocuğu babasıyım.

 

Yazma yolculuğunuz nasıl başladı? İlk şiir anınızı hatırlıyor musunuz?

A.K.: Yazma yolculuğum ortaokul yıllarında başladı. Türkiye genelinde liseler arası 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı şiir yarışması düzenlenmişti. Bu yarışmaya okulu temsilen bende katıldım. Şiirim okulum ve Malatya’da birinci seçildi. Böylece şiir yazma şevkim daha da arttı. İstanbul’da Genç İletişim adlı derginin düzenlemiş olduğu yarışmada “Anadolu’mun Kadını” adlı şiirim üçüncülük ödülü aldı. Birçok antoloji ve dergide şiirlerim yayımlandı.

 

“ŞİİRLERİMİ ÇOCUKLARIMA BİR KÜLTÜR MİRASI BIRAKMAYI DÜŞÜNEREK KİTAPLAŞTIRMAYA KARAR VERDİM”

 

‘Güneşim Ol’ kitabınızın ortaya çıkış sürecinden söz eder misiniz? Hangi türde şiirleriniz var?

A.K.: Uzun yıllardır yazmaya devam ediyorum. Şiir dinletilerinde, etkinliklerde okuduğum şiirlerimin dinleyenler tarafından beğenilmesi, dernekteki arkadaşlarımın teşviki sonucu yılların birikiminin bir kısmını kitap haline getirip en azından çocuklarıma bir kültür mirası bırakmayı düşünerek kitaplaştırmaya karar verdim. Yayınevi sahibi olan arkadaşıma şiirlerimi gönderdim editörün de şiirlerimi beğenmesi ve kitap adının ve kapağının belirlenmesi çalışmalarının birlikte yürütülmesi sonucunda ‘Güneşim Ol’ adlı şiirimin kitap adı olmasını kararlaştırdık. Kitaptaki şiirlerim genelde aşk şiirlerinden oluşmakta. Ancak sosyal yaralara değinen şiirlerim de kitapta yer almaktadır. Sosyal yaşamda duygularımıza, hallerimize, düşüncelerimize ve dünya görüşümüze dokunan şiirlerim var.

 

Edebiyat türleri arasında şiirin yeri konusunda ne düşünüyorsunuz?

A.K.: Şiir edebiyatın vazgeçilmez bir türüdür. Dünya ve Türk edebiyatında kilometre taşları olan yazarlar dahi yazın hayatına şiirle başlamıştır. Klasik bir söylem olacak ama hani derler ya “Bir şiir için bir roman yazarsınız ama bir roman için şiir yazamazsınız.”  Bu da gösteriyor ki şiir edebiyatın çok önemli türlerinden biridir. İfade etmek istediklerimizi en kısa ve en etkileyici şekilde aktarmanın yolu şiirdir. Bunları bir de şiirin ahenk unsurları içinde ve imgelerle destekleyerek sunarsanız hem harika şiirler ortaya çıkar hem de okuyucular bundan büyük bir haz alırlar. Bu da edebiyatın en güzel türlerinden olan şiiri daha da vazgeçilmez kılar. Şiir bir isyandır, şiir bir karşı koymadır, şiir bir yakarıştır, şiir bir duygu selidir, şiir bazen ereğe ulaşmaktır bazense ereğin kıyısında bir ömür dolaşıp erişememektir. Erişememenin verdiği acıyı bal eylemektir. Bu acıdan haz duymaktır. Bu denli insanı etkileyen, kendisinden içinde bir şeyler bulduran edebiyat türü her halde edebiyatın önemli türlerinden birisi olsa gerek.

 

“KUŞKUSUZ Kİ İLHAMSIZ ŞİİR YAZILAMAZ”

 

İlhama inananlardan mısınız? Şiir yazarken özel bir ortama ihtiyaç duyuyor musunuz?

A.K.: Kuşkusuz ki ilhamsız şiir yazılamaz. Bazen ilhamımız güzel insanlar, bazen karşılaştığımız acılar, bazen sosyal yaşamımızı etkileyen olaylar, bazen dünya görüşümüze ters gelen hadiseler, bazen bir manzara, bir ağaç, bir çiçek, bir deniz, bir nehir, bir dağ vs. olabilir. Şiir yazmak için genelde bir ortama ihtiyaç duymam ama sessiz bir ortam ve yalnızken yazmak, sadece yazdığım şiire odaklanmak isterim. Bu da sessiz ve yalnız bir ortama ihtiyaç duyduğumu gösterir.

 

Yeni kitap çalışmalarınız olacak mı?

A.K.: Yeni kitap çalışmalarım olacak. Denemelerimden oluşan ikinci kitabımın çalışmalarına başladım. Bunun yanında değerlendirmeye aldığım şiirlerimden ikinci şiir kitabımın da çalışmalarına devam ediyorum. Kısmet olursa bir de öykü kitabı çıkarmayı düşünüyorum. Birkaç öykü yazdım ama henüz kitaplaşacak seviyeye ulaşmadı. Bu arada okullarda oynanacak birkaç piyes denemem var olgunlaştığında bunları da kitaplaştırmayı düşünüyorum.

 

Son olarak neler eklemek istersiniz?

A.K.: Yazmak da okumak da dünyanın en zevkli, en kolay ve en zor uğraşlarından biridir. İnsanı zorlar zorladıkça geliştirir. Yaşamdan haz almayı ve başarmanın sonsuz huzurunu yaşatır. Bakış açımızı genişletir. Tüm okurlara şiir tadında bir yaşam diliyorum. Kitaplar başucumuzdan eksik olmasın. Okuyalım, okutalım ve yazalım…

 

 

ZAMAN

 

Zaman

Dünyada kalmışlığımıza biçilen ömür

Kimine sarı

Kimine yeşil

Kimine mavi

Kimine karalık

 

Zaman

Uyur uyanırsın

Günle başlar geceyle biter

Yirmi dört saattir

Her daim yenileyen

Ve

Hep senden bir şeyler

Bireyler çalan

Ne yazık ki

Tükettiğini sanıp da

Kendini tükettiğindir

 

Zaman

Alınacak yoldur

Doğumla ölüm arasında

Mezar taşında iki sayı arasında

Kısa bir çizgidir

Ruhuna el fatiha