ELVAN PEHLİVAN
Mersin’de avukatlar baronun kuruluşunun 100’üncü yılında bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Mersin Barosu Başkanı Av. Gazi Özdemir, “1 Aralık 1924 tarihinde kurulan Mersin Barosu’nda, merkezde 16, Tarsus’ta 3, Silifke’de 1 olmak üzere toplam 20 kayıtlı avukat bulunuyordu. Mersin Barosu kurulduğu günden bugüne büyüyerek, şu anda baromuza kayıtlı aktif görev yapan 3711 avukatımız ve 172 stajyer avukatımız ile Türkiye’nin 8. büyük barosu olmuştur. Mersin Barosu fiziki mekânı, donanımı ve eğitimlerimizle her geçen gün büyümüş, topluma ve meslektaşlarımıza sunduğu hizmetlerle, verdiği hak, hukuk mücadelesi ve projeleri ile Türkiye’de örnek ve öncü bir baro olmuştur. Mersin Barosu, Baro pulu uygulamasını ilk gerçekleştiren barodur. Günümüzde Barolar, Baro pulu uygulamasının yasalaşarak, baroların ve avukatların ekonomik anlamda gelir elde etmesini Mersin Barosuna borçludur” dedi.
“MERSİN BAROSU 100 YILLIK VARLIĞINI, CUMHURİYET DEĞERLERİNDEN TAVİZ VERMEMEYE BORÇLUDUR”
Mersin Barosu’nun geride bıraktığı 100 yılını örnek projeler ve başarılarla doldurduğunu vurgulayan Özdemir, “Mersin Barosu 100 yıllık varlığını, Cumhuriyet değerlerinden, hukukun üstünlüğünden, kişi hak ve özgürlüklerinden taviz vermemeye borçludur. Mersin Barosu 100 yıllık varlığını, baronun, avukatların ve avukatlık mesleğinin geleceği için elini taşın altına koymaktan asla korkmamaya borçludur. Mersin Barosu 100 yıllık varlığını, verdiği kaliteli eğitimlerle geleceğe binlerce hukukçu yetiştirmeye borçludur. Mersin Barosu 100 yıllık varlığını, meslektaşların birlik ve dayanışmasına borçludur. Mersin Barosu yönetimi olarak, 100 yıllık varlığımıza hukuk ve adalet mücadelesinden ödün vermeden katkı sunmanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
“AVUKATA YAPILAN HER SALDIRI ESASEN HALKIN ADİL YARGILANMA HAKKINA YÖNELİKTİR”
Avukatların kişi hak ve özgürlüklerinin korunmasında en büyük güvence olduğunu söyleyen Özdemir, ancak avukatların her geçen gün daha da büyüyen mesleki sorunlarla karşı karşıya dile getirdi. Özdemir, “Birçok meslektaşımız, mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturma ve kovuşturmaya maruz kalmakta, ya da tutuklu olarak yargılanmaktadırlar.
Meslektaşlarımıza yönelik fiili ve sözlü saldırıların her geçen artmasının derin üzüntüsü ve endişesi içerisindeyiz. Avukatlara yönelik saldırılarda, saldırganların çoğunlukla tutuksuz yargılanması, hak ettikleri şekilde cezalandırılmamaları nedeniyle; avukatı uyuşmazlığın tarafı gören zihniyetin, yeni saldırılarına sebep olmaktadır. Avukata şiddetin önüne geçilmesi için ülke yöneticilerinin acilen harekete geçmesini ve önleyici tedbirleri almasını istiyoruz. Bilinmelidir ki, avukata yapılan her saldırı esasen halkın adil yargılanma hakkına yöneliktir.
Ülkemizde hukuk fakültesi sayısının her geçen gün artması sebebiyle hukuk fakültelerinde eğitim kalitesinin düşmesi, avukatlık mesleğinin faaliyet alanının daraltılması gibi sorunlar, avukatlık mesleğini ekonomik olarak geriye götürmektedir. Kaliteli eğitim vermeyen hukuk fakültelerinin kapatılmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.