Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer; Gazeteci-Yazar Enver Aysever’in Youtube kanalında yayınlanan ‘Radikal Tahammülsüz’ programına konuk oldu. . Programda; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘CHP’i Belediyeleri silkeleyin!’ sözlerinden SGK ve vergi borçları konusuna, Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarından Suriye meselesine kadar dünya ve Türkiye gündemine ilişkin pek çok konu hakkında değerlendirmeler yapıldı.
Suriye’de yaşanan rejim değişikliğine ilişkin değerlendirme yapan Seçer, 2011 yılından beri Mersin’in en fazla göç alan kentlerden bir tanesi olduğunu kaydederek, “Bölgede bazı gelişmeler oldu ve birkaç günde olmuş gibi görünse de bunun projeksiyonu daha geriye dayanıyor. Çünkü iç politikada da bunun yansımalarını gördük. Bunun için de müneccim olmaya gerek yok. Özellikle Kürt meselesi konusunda bazı açılımların yapılması, İsrail tehdidinin burada anons edilmesi ya da bölgede bazı gelişmeler olabilecek dünyada barışı sağlamaya çalışırken; ‘Kendi içimizde mi barışamayacağız?’ gibi aslında çok önemli notlar verildi. Bunlar, okuyabilenler için çok önemli ayrıntılardı” dedi.
“BUNLARI ENDİŞEYLE SÖYLÜYORUM”
Rejim değişikliği sonrası şu an belirsiz bir ortamın bulunduğunu dile getiren Seçer, “Geldiğimiz noktada orada meçhul bir durum ve farklı gelecek beklentisi içerisinde olan farklı gruplar var. Bir de şimdi İsrail tehdidi var; kendi başına okyanusun ortasında kaptanı olmadan, rüzgârını arkasına aldığı şekli ile devam eden bir yolculuğa çıkmış bir gemi hüviyetinde. Bu bizi endişeye düşürüyor ve bölgemizde tarihi bağlarımız var” diye konuştu.
“Seçer, devamında bu bölgelerde yaşayan sığınmacıların belli bir program dâhilinde kendi vatanlarına dönmesi gerektiğinin altını çizerek rejim değişikliği ile birlikte bölgede ikinci bir göç dalgası tehlikesinin de olabileceğini vurguladı.
Gelinen noktada Türkiye’nin olası bir yeni göç tehlikesi ve bazı gelişmelere karşı hazır olması gerektiğine dikkat çeken Seçer, söz konusu farklı yüksek beklentileri olan grupları bir arada anlaştırıp, bir hükümet çerçevesinde toplayıp demokratik bir düzen sağlamanın kolay olmadığını söyledi.
Seçer, “Her gün farklı gelişmeler oluyor Dün farklıydı, önceki gün çok farklı, yarın da farklı olabilir. Bu olaylardan en çok etkilenen bir şehrin Belediye Başkanı endişesiyle bunları söylüyorum. Böyle bir tehlike olursa şehrimiz tekrar böyle bir düzensiz, plansız göçü almak zorunda kalırsa bu bize değişik komplikasyonlar yaratabilir” dedi.
SEÇER SGK BORÇLARINA İLİŞKİN KONUŞTU: “BU TAMAMEN ADALETSİZLİK”
CHP’li belediyelerin SGK ve vergi borçları konusuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Seçer, söz konusu borçlar hakkında belediyelerin bir yapılanma beklerken hacizlerin ve tebligatların geldiğini belirterek, “Mesele şu; bu borçların nereden kaynaklandığına bakmak lazım. Bugüne kadar birçok büyük kenti, il belediyesini ya da ilçe belde belediyesini Cumhur İttifakı’na mensup belediye başkanları yönetiyordu. Eğer bir borç birikimi varsa zaten onlardan aktarılan borçlar. Doğal olarak da Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları kötü bir miras ile karşı karşıya kaldılar” diye belirtti.
Yeni seçilen CHP’li belediye başkanlarının kötü bir mirasla karşı karşıya kaldıklarını kaydederken; 2. dönemlerine başlayan belediye başkanlarına da bu kez kamuya olan borçlar konusu üzerinden baskı kurulmaya çalışıldığını vurgulayan Seçer, “Bu tamamen adaletsizlik. Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu konuyu diline pelesenk etmesini de anlamış değilim. Aslında kendi kendine zarar veriyor. Bırakın bir belediye başkanını, dışarıdan bir seçmen olarak ben değerlendirme yapsam, AK Parti’ye de oy veren bir seçmen olsam; ‘Bugüne kadar hiç bu konulara girmiyordunuz da, belediyeleri kaybedince mi aklınızda belediyelerden SGK’nın vergi dairelerinin alacağı geldi?’ diye düşünürüm. Belediyelerin borç yüküne, SGK’nın, vergi dairelerinin Türkiye’de genel alacaklarına bakın, çok küçük bir oranının belediyelerin borcu olduğunu görürsünüz” dedi.
“ENGELLEMELERE RAĞMEN BAŞARILI OLDUK”
Mersin Büyükşehir olarak göreve geldikleri günden bugüne kümülatifte 250 milyon dolara yakın borç azalmaları olduğunu ifade eden Seçer, “530 milyon dolar borç vardı. Şu anda 300 milyon dolar borcumuz bile yok. 250 milyon dolara yakın bir borç azalması oldu. Çünkü mali disiplini sağlamak için çaba sarf ettik. Meclis çoğunluğumuz yoktu ve borçlanma yetkisi alamıyorduk. Bunlara rağmen başarılı olduk” ifadelerine yer verdi.
.
“MERSİN’DE ETNİKÇİLİK ÇOK FAZLA KULLANILDI AMA BİZ BU ALGIYI YIKTIK”
Aysever, farklı etnik yapı ve siyasi görüşe sahip Mersin gibi çok kozmopolit bir kentte Seçer’in oyunu artırarak yerel seçimi kazanmasının önemli olduğunu vurgulaması üzerine, Seçer, “Etnikçilik benim dünya görüşüme çok aykırı. Ama ne yazık ki siyaset bunu çok acımasızca kullanıyor. Bunu biz kullanmadık ama siyaset kullandı. Mersin’de çok fazla kullanıldı ama seçim sonucu her şeyi bir anda altüst etti, bütün önyargıları tuzla buz etti. Bütün o yaftalamaları, karalama kampanyalarının hepsini boşa çıkardı” değerlendirmesinde bulundu.
Mersin’de 5 yıl boyunca gerçekleştirdikleri ayrımsız hizmetin vatandaşta karşılık bulduğunu ve CHP’ye daha önce oy vermemiş insanların da kendisine oy verdiğini söyleyen Seçer, “Bu başkan 15 puan oy artırarak, Cumhur İttifakı’nın desteklediği milliyetçi bir adaya 28,5 puan fark attı. Herkese normal yaklaşıyorum, demokrat ruhlu bir insanım. Farklı uçtakileri bir araya getirdim” dedi. (Haber Merkezi)