KADINLAR DEMOKRASİNİN ANAHTARIDIR | Güney Gazetesi Mersin

KADINLAR DEMOKRASİNİN ANAHTARIDIR

KADINLAR DEMOKRASİNİN ANAHTARIDIR


RÖPORTAJ: Necdet CANARAN

 

Dünyanın dört bir yanında Dünya Kadınlar Günü kutlanıyor: Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

Dedim Meral Seçer’e: Kadın?

Dedi: İlk öğretmen.

Dedi: Üç harf: ANA.

Sonra ekledi:

KADINLAR DEMOKRASİNİN ANAHTARIDIR

 

Bugün 8 Mart. Miladi takvime göre yılın 67. günü. Dünyanın dört bir yanında ‘Kadınlar Günü’ kutlanıyor: Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

Meral Seçer ile bu özel güne özel, bu özel günün öncesinde söyleşiyoruz.

“Meral Seçer kimdir?” diye soran olursa…

“Mersin'den Kadın Kooperatifi Başkanı” sıfatı şimdilik şurada dursun.

Meral Seçer, her şeyden önce bir kız evlat. Kız kardeş, abla, kız öğrenci, kız arkadaş…

Her şeyden biraz sonra eş, evdeş, hayat arkadaşı.

Sonrasında… Gün günü, günler haftayı, haftalar ayı, aylar yılı izledikten sonra bir anne.

Neden sonra hala, teyze, elti, yenge.

Eş dedim, evdeş dedim ya…

“Eşi kimdir?” diye soran olursa…

“Meral Seçer’in eşi Vahap Seçer’dir. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı.”

Başka, daha başka…

Meral Seçer, kısmetse kayınvalide, nasipse babaanne.

 

Kadınlar da erkekler de ilk ne öğreniyorsa bir kadından öğreniyor. İlk öğretmeniniz yani annenizi, Hatice Ana’yı anlatsanız biraz?

Annem çok güçlü bir kadın. Duygularını, sevinçlerini, acılarını dışarıya çok belli etmeyen, insanları bir araya getiren, herkesin sır verdiği, sır küpü bir kadın.

Biz babamızı erken yaşta kaybettik. Bizi annem kucakladı, eğitimimize çok emek verdi, hâlâ verme noktasında.

Kaç kardeşsiniz?

Üç kardeşiz. Bir kız bir de erkek kardeşim var.

İki oğlunuz var, kızınız da olsun ister miydiniz?

Evet, kızım da olsun isterdim.

 

Babaannelik özlem mi?

Evet, yaş kemale erince artık özlem.

Vahap Bey’le hiç torun torba konuştuğunuz oluyor mu?

Vahap Bey, çok istiyor.

Torun sevgisinin bir başka olduğu söylenir hep.

Evet, hep öyle diyorlar gerçekten. Karşılıksız, anlatılmaz bir sevgi alışverişi.

Uzak mı ufuklar?

Bilmiyorum.

İster miydiniz?

Evet, artık zamanı geliyor. Kısmet diyelim…

 

 

ANA DEYİNCE…

Bazı kelimeler sayacağım: Ana dil, anayasa, ana fikir, ana kara, analıkızlı… Sizin aklınıza gelen ne var ana deyince. Hemen, şimdi, şu anda?

Her daim ve ilk önce: Annem: Hatice. Ana vatan. Toprak ana. Adana.

 

 

ADANA DEYİNCE

(Adana, Meral Hanım’ın gönlünde ayrı bir önem ve önceliğe sahip. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde okumuş. Vahap Seçer ile ilk göz göze geliş. Bitti, nokta. 35 yıldır göz göze, el ele, hayatı birlikte yürüyorlar.)

Üniversite hayatımı Adana’da geçirdim. Ailece altı sene yaşadık. Ana sıcaklığında, samimi, portakal çiçeği kokan, mis gibi bir şehir Adana.

Adana’yı çok severim gerçekten, selam gönderdik iyi oldu.

 

 

Bir toplumsal yara, dünya yarası, ‘çocuk gelinler’ desem…

Ne çocukluk ne gençlik… Hiçbirini yaşayamıyorlar. Bir çocuk, bir kadın, bir insan hayatı söndürülüyor bu evliliklerde. Yapabileği, üreteceği birçok şeyin önü kesiliyor çocukların. Sonlandırılması gerekiyor bu evliliklerin. Bununla ilgili yasalar var. İnsanların tepkisinden dolayı azalma var ama hâlâ devam ediyor. Yakınen tanıdığım çocuk yaşta evlendirilmiş kadınlar var.

 

 

Birçok sosyal sorumluluk projesinde ön aldığınızı izliyoruz. Kooperatifçi yönünüz de cabası.  Ayrıca Vahap Başkan ile sürekli sahadasınız. Mersin nüfusunun yarısı kadın. Temas ettiğiniz kadınlar en çok ne talep ediyor, öncelikleri neler?

Başkan Bey ile gerçekten çok sayıda kadına temas ettik. 13 ilçeyi dolaştık. Gördüğümüz şu; kadınlar artık hiçbir şeyden habersiz falan değil. En önemlisi sosyalleşmek istiyor, ekonomik kazanç elde etmek istiyor kadınlar. Üretkenliğin öneminin farkındalar. Üretmek ve ürettikleriyle var olmak istiyor kadınlarımız.

2019’dan 2025 yılına geldiğimizde, çok sayıda kadında değişim yaratıldı. Yapılan iş birlikleri, Büyükşehir Belediyesi tarafından yaratılan fırsatlar, kadınlara yönelik çalışmaların özgüveni artırdığını gözlemliyoruz. Bu gerçekten mutluluk verici. Kadınlardaki değişimi, üretime katkı sunmalarını görmek benim için de Başkan Bey için de en büyük mutluluk ve motivasyon kaynağı.

(Yazarın notu: Meral Hanım, eşinden bahsederken ‘Vahap Bey’ demiyor. Söyleşi boyunca Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in adı geçtiğinde, sözcükleri özenle seçip ‘Başkan Bey’ dedi. Bu özenden etkilendiğimi belirteyim.)

 

 

Evimiz Atölye Projesi nasıl ilerliyor?

Büyükşehir Belediyesi Kadın Dairesi ile bugüne değin 44 mahallede çalıştık. Hani, ‘yaptık, bitti’, demiyoruz, program içerisinde tekrar dönüş yapıyoruz o mahallelere. Dört bin civarında kadını eğitip üretime yönlendirdik. Yanı sıra farklı eğitimlerimiz de oluyor, mahremiyet gibi, tasarruf gibi, sağlık, beslenme, kadın-çocuk hakları gibi…

 

Yazıyla, edebiyatla aranız nasıl?

Kooperatifimizin internet sitesindeki yazıları ben yazdım. Yazmayı çok seviyorum ama hiç kolay değil yazı yazmak.

 

Lafın ucu buraya gelince dayanamadım. Ani bir reflekse, Vahap Başkan’dan deneylediğim hamleyle sağ elimi kalbimin üzerine götürüp “Bizim gazetede yazın” dedim. Vahap Başkan usulü ve tarifesiyle telif önerdim: Bir fincandır, 40 yıl hatırı olur.

(Bilen bilmeyen var, Vahap Başkan, belediye meclisinden geçerek resmileşen yeni belediye logosunu hazırlayan firmaya hatır telifi ödedi: 2 tantuni 1 ayran). Duygu Öksüz’ün şahitliğinde, göle maya çalan Nasrettin Hoca gibi bekliyorum. Ya tutarsa? Öyle güldük, çok güldük, kabul edelim güzel güldük…)

Gülüşmeler kesilince dedi ki Meral Hanım:

Aslında ortaokuldayken falan güzel hikâyeler, mektuplar yazardım. Sakladım hepsini, duruyor. İleride toparlayacağım. Ama şu anda o özelliğimi kaybettim. Yazmak kolay değil, ona tamamen eğilmek lazım, daha çok okumak, daha çok dinlemek gerekiyor. Orada eksikliğim var.

(Yazar lafa karıştı. Editoryal anlamda üzerime ne düşerse hay hay, imeceyle. Bir fincandır, 40 yıl hatırı olur.)

 

Yazıdan uzak düşmek bir dosttan ayrılmak gibi işlemiş içinize, özlem olarak kalmış.

Evet, inşalllah zamanı geldiğinde yaparız. Bir şeyi istediğinizde ve zamanı gelince inanın her şey olgunlaşıyor.

 

 

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü ya da diğer adıyla Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün anlam ve önemine dair final cümlenizi dinleyelim.

Kadınların sosyal, kültürel, ekonomik hayatta var olması toplumumuzu güçlendirecektir. Nüfusumuzun yarısı kadınsa kalkınma sadece erkekler tarafından değil, kadınlarla birlikte gerçekleşecektir.

Kadınlar üretmekten vazgeçmesin. Kadınlar görünür olmaktan vazgeçmesin. Kadınlar kendilerine daima güvensin çünkü ailenin, ülkenin direğidir kadın. Kadın eşitliktir, kadın birleştiricidir, kaynaştırıcıdır, yönetendir. Kadın çaredir. Demokrasinin anahtarıdır kadın.

 

 

Bitirirken…

Meral Hanım’ın sözcükleriyle sözüm Meral Hanım’a:

Kadınlar üretmekten vazgeçmesin. Kadınlar görünür olmaktan vazgeçmesin. Kadınlar kendilerine daima güvensin.

Kız kardeş, abla, kız öğrenci, kız arkadaş, eş, evdeş, anne, hala, teyze, elti, yenge; kısmetse kayınvalide, nasipse babaanne Meral Hanım yeniden yazmaya başlasın.

İlk yazısını göle maya çalıp Nasrettin Hoca gibi bekleyen hem öksüz hem yetim gazetecinin yazdığı gazeteye yazsın. Meral Hanım’ın sözcüklerle öreceği yolu açık olsun.

 

 

 

E, sonra!

Sen şimdi merak edersin Tülay.

Pencerenin perdesini havalandıran rüzgâr alnıma değdi.

Mersinden Kadın Koopretifindeki misafirliğim bitti.

Meral Hanım, pozitif enerji yüklü. Samimi. Samimi ama mesafeli. Mesafeli ama dengeli. Dengeli ama candan yürekten, güleç, tüm kadınlar gibi güçlü bir kadın, zarif bir hanımefendi.

 

 

 

MERSİN KAN PORTAKALI COĞRAFİ İŞARET ALDI

Ülkemizde 1500’ü aşkın coğrafi işaret almış ürün var. Mersin bu listeye sadece 24 ürünle katkı sunmuş. Bunlardan biri de “Mersin Kan Portakalı.”

Hikâyesini sizden dinlesek…

 

Mersin Kan Portakalı, aslında çocukluğumuzun tadı, lezzeti. Gittikçe nesli tükenmek üzere olan bir ürün. Coğrafi işaretin öneminin farkındayız. Kırsal kalkınmanın, geleneklerimizin, kültürümüzün devam etmesi yani geçmişimizin geleceğe taşınması konusunda çok önemli bir resmi işaret. Mersin turunçgil bölgesi ancak ‘Lamas Limonu’ndan başka hiçbir turunçgilin coğrafya işaret tescili alınmamış. Mersinden Kadın Kooperatifi olarak, kentimize değer katacak ürünleri ön plana aldığımızdan turunçgiller içerisinde nesli tükenmekte olan ‘Mersin Kan Portakalı’nın tescilini aldık. Attığımız bu adımın, aldığımız tescilin sonraki adımı, ötesi Avrupa Birliği tescil işareti. Türkiye’de AB tescili almış 30 ürün var, Mersin’de sadece Silifke yoğurdu AB tescili almış. Mersinden Kadın Kooperatifi olarak bu hedefi çok önemsiyoruz. Planlamamızda var, üzerinde çalışıyoruz.

 

Coğrafi işareti aldıktan sonra tepkiler nasıl oldu?

Amacımız mevcutları korumak, üretimin artmasını sağlamaktı. Duyulduktan sonra Mersin Kan Portakalı’nın fiyatı arttı. Kesmekten vazgeçenler oldu, yeni bahçe kuranları işitiyoruz. 

Kurutmak için zor buluyoruz.

 

 

 

“ATATÜRK’ÜN EMANETİ OLAN KOOPERATİF RUHUNU YAŞATIYORUZ”

 

Mersin’den Kadın Kooperatifi 2019’da kuruldu. Bugüne kadar neler yaptınız, birkaç satırbaşı açsanız.

 

Örneğin…

Büyükşehir Belediyesi’nin Kooperatifin kullanımına tahsis ettiği binada dikiş kursuna başlayan kadınlarımız, hem öğreniyor hem üretiyor hem de kazanç elde ediyor. Kadınlarımız, maskeden iş kıyafetine, hediyelik ürünlerden çantaya kadar birçok ürünü ilmek ilmek işleyerek üretime katılıyor.

 

Mesela…

Mersinden Kadın Kooperatifi olarak, Dolmabahçe Sarayı’nın seçkin eserleri arasında yer alan İtalyan Ressam Fausto Zonaro’nun ‘Anne Sevgisi’ tablosundan esinlenip inovatif bir ürün ortaya çıkardık. Mersin’in Çamlıyayla ilçesinde nesillerdir geleneksel iğne oyasıyla uğraşan kadınlarımız, tablodaki papatya nakışını işleyerek küpe, kolye ve bileklik gibi ürünler üretti. Milli Saraylar’da satışa sunulan el emeği göz nuru ürünler bir geleneği yaşatırken, üretici kadınlara da kazanç sağlıyor.

 

Söz gelişi…

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle kurulan ve her geçen gün daha çok kadına ulaşarak kadınları üretime teşvik eden Mersinden Kadın Kooperatifi, iki ödül aldı.  Mersin’de kadının gücünü görünür kılan Kooperatifimiz, Kadın Dostu Markalar Platformu tarafından

“Kadın ve toplumsal cinsiyet eşitliği konularında hayata geçirdiği değer yaratan uygulamaları” ile Farkındalık Ödülü…

Atatürk’ün mirası olan Gazi Çiftliği’nin ruhuna uygun bir yapıya kavuşturulması dolayısıyla da Tüketici Özel Ödülü’nü elde etti.

 

Söz misali…

Silifke’nin kokulu çileğini, Gözne’nin harap vişnesini geleneksel yöntemlerle reçel yapan kadınlarımız hem üreticiye can suyu oluyor hem de kadın emeğini toplumla buluşturuyor.

 

Bugün geldiğiniz noktada Mersinden Kadın Kooperatifi “iyi ki”leriniz arasında mı?

Tabii ki… Bir kez dersem eksik kalır: İyi ki bu kooperatifi hayata geçirdik, iyi ki…

Bitti, nokta.