ELVAN PEHLİVAN
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, katıldığı bir televizyon programında üreticilerin içinde bulunduğu ekonomik çıkmaza dikkat çekti. Zirai don felaketleri nedeniyle mağdur olan üreticinin hala destek alamadığını vurgulayan Dinçer, “Mersin’de iki kere don olayı yaşadık, şubat ve nisanda yaşadık. Bu don olayı son 30 yılın en güçlü donlarıydı. Şu an sert çekirdeklilerde dışarıda açıkta meyve kalmadı. Özellikle şubatta yaşanan don olayında ağaçlar tamamen yandı. Şu an meyveden vazgeçtik zaten meyve verme imkânı hiç yok. Bu ağaçların sökülüp yerine yenisinin dikilip yeniden meyve verir hale getirilmesi lazım. Bu sürede aşağı yukarı meyvesine göre 5 ile 7 yıl arasında değişiyor. Bu çiftçi ne yapacak? Çiftçinin hiçbir zararı tazmin edilmedi şu ana kadar. Geldiler dediler ki liste yapın, muhtarlara görev verdiler. Onlar kendilerince liste yaptılar il, ilçe tarım müdürlüklerine verdiler. Şu ana kadar hükümetten doğru düzgün bir açıklama da yok, bir destek de yok. İnsanlar hala bekliyor. Biz CHP olarak şunu söyledik. Bu insanlar borçlu, şu an Ziraat Bankasına olan kredi borçlarını silelim, tarım kredi kooperatifine olan borçlarını silelim, bunlara yeniden bir kredi verelim, sıfır faizli uzun vadeli bir kredi verelim. Bu insanlar yeniden ağaçlarını diksin, eksin, biçsin” dedi.
“AÇIKTA HİÇBİR ŞEYİMİZ KALMADI. SEBZELERDEN VAZGEÇTİK, MEYVE AĞAÇLARIMIZ GİTTİ”
Mersin’in Türkiye’nin gıda deposu olduğunu dile getiren Dinçer, üretimin önemi üzerinde durdu. Dinçer, “Daha yeni burada bir dolu olayı oldu. Dört beş tane köyümüzde soğuğun vurmadığı bir kivi vardı, kiviyi de yok ettiler. Şu an özellikle Erdemli’nin bazı mahallelerinde bir tane ne kivi kaldı ne meyvenin ağacı kaldı. Portakalımız yandı, limonumuz yandı, ağaçlarımız yandı. Bunu anlatmaya çalışıyoruz hükümete, diyoruz ki meyve zaten yok. İki don olayı üst üste olunca ağaçların inanın dallarını yaktı. Şu an ateş vurmuşsunuz ağaca ve yanmış gibi bir ağaç hayal edin. Ağaçlarımız bu durumda. Bunların sökülmesi lazım, bunlardan artık meyve olmaz.
Hükümet nedense kulak vermek istemiyor. 36 ili etkileyen nisandaki soğuğun aynısı burada da oldu. Ama Mersin’de şubatta da oldu, şubatta darbeyi yedi. Açıkta hiçbir şeyimiz kalmadı. Sebzelerden vazgeçtik, meyve ağaçlarımız gitti. Seraların içerisine ekilmiş, biberler, domatesler, patlıcanlar hepsi o kadar vatandaşımızın uğraşmasına rağmen hepsi yandı. Öyle bir talihsizlik oldu ki o soğukta bir de TEDAŞ elektriği kesti. Elektrik kesilince insanlar seraların üstünü sulama yapamadılar. Sulama yapıp dondurmaları lazımdı ki soğuk aşağıya inmesin. Maalesef elektrikler kesildi. TEDAŞ’a ulaşılamadı burada. Orada iki üç saatlik şiddetli don olayı sebze, meyve hiçbir şeyi bırakmadı. Açıkta hiçbir ağaç bırakmadı. Biz bu kadar dertliyiz. Hükümete bunu anlatmaya çalışıyoruz. Yoksa yarın biz limonu dışarıdan ithal edeceğiz, portakalı ithal edeceğiz, sebzeyi meyveyi ithal edeceğiz. Bir an önce şu vatandaşın elinden tutun. Vatandaşın bankalar tepesine çökecek, yarın bizim kredileri verin diyecek, neyle ödeyecek bu vatandaş her şeyi gitti elinde bir şey kalmadı ki. Acil ve çok ciddi şekilde bir planlama yapıp bu insanların zararını biraz destekleyin. Bu insanları üretimden el çektirmememiz lazım” şeklinde konuştu.
“100 BİNLERCE TARIM İŞÇİSİ ŞİMDİ İŞSİZ”
Yaşanan afetler nedeniyle üreticinin üretemez durumda olduğunun altını çizen Dinçer, “Mersin genelini düşündüğümüzde 100 binlerce insan tarım işçisi, bunlar da şimdi işsiz. Ekimler dikimler yapılsın ki bu insanlar da halkanın içerisine girsin bir ekmek yesinler. Yani üretici mağdur, tarım işçilerimiz mağdur, tarım işçileri sadece Mersin’den gelmiyor. İç Anadolu’nun her tarafından tarım işçisi Mersin’e geliyor. Yevmiyeyle burada işlere gidip geçimini buradan aldıkları paralarla sağlıyorlar. Onlar mağdur, üretici mağdur, tüketici mağdur” ifadelerini kullandı.
“MERSİN’DE İNSANLAR GERGİN VE MUTSUZ”
Mersin’de insanların gergin ve mutsuz olduğunu dile getiren CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, “İnsanlar geçinemiyor, üretici üretmekte zorlanıyor, emekli 14 bin lirayla ay sonunu getiremiyor, getirme şansı hiç yok. Zaten Mersin’de en düşük ev kirası 20-25 bin lira arasında değişiyor. 14 bin lirayla bu insanlar ev kirasını bile karşılayamıyor. Asgari ücretliler aldıkları maaşla zaten ayın yarısına bile varamıyor. İnsanlar hep açlık sınırının altında kaldı” dedi.
Milletvekili Dinçer, tüm yurtta insanların hem güven sorunu hem de ekonomik kaygılarla başa çıkmak zorunda kaldığını ifade etti. Dinçer şunları söyledi:
“Türkiye’nin her tarafında olduğu gibi toplumun her kesiminde inanılmaz bir sıkıntı var. Mersin’de iki konu öne çıkıyor. İlk olarak hiç kimsenin hükümete güveni kalmamış, hukuka güveni kalmamış, adalete güveni kalmamış, sıkıntıların başında bu geliyor. İkinci olarak en önemli sorun ekonomik sorunlar. İnsanlar geçinemiyor, üretici üretmekte zorlanıyor, emekli 14 bin lirayla ay sonunu getiremiyor, getirme şansı hiç yok. Zaten Mersin’de en düşük ev kirası 20-25 bin lira arasında değişiyor. 14 bin lirayla bu insanlar ev kirasını bile karşılayamıyor. Asgari ücretliler aldıkları maaşla zaten ayın yarısına bile varamıyor. İnsanlar hep açlık sınırının altında kaldı.
Esnafa gidiyoruz, bu küresel sermayede Türkiye’nin her tarafını örümcek ağı gibi ören küresel firmalar, AVM’ler, zincir marketler esnafı boğmuş durumda. Üreticide de para olmayınca, üretici ürünü satıp para kazanamayınca esnaftan gelip alışveriş yapan da yok. Esnaf olarak baktığımızda müşteriler zaten dar gelirli insanlar. Dolayısıyla esnaf sıkıntıda, işçi memur sıkıntıda. Her kesime gittiğinizde bir saat dert dinliyorsunuz, ‘Nasıl olacak bu iş’ diye. Dolayısıyla birincisi güven sorunu, ikincisi ekonomik sorunlar, üçüncüsü insanlar çok gergin ve mutsuz, neredeyse sokakta cinnet geçiriyor insanlar. Trafikte bile en ufak bir şeyde kavgalar çıkıyor, selam versen küfür gibi geliyor. Dolayısıyla ülkenin bir rahatlaması lazım. Bu şu an Mersin’deki en önemli sorunların başında.”