Yasemin Toklucu
Derneğinizin kuruluş amacı ve faaliyet alanları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kısa adı “Djit4Turkey” olan Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 Derneği, 18 ay önce 9 şirketin bir araya gelmesiyle faaliyetine başladı. Pegasus, Bahçeşehir Üniversitesi, Güler Dinamik, Vestel, Deoitte, Tink, İon Academy, RNZ Medya ve Türkiye Endüstri 4.0 Platformu gibi bu işe gönül veren kafadarlar bir araya geldik. Şirketlerimizi de işin içine katarak derneğimizi devreye aldık. Derneğimizin kuruluş amacı dijitalleşme yolculuğunda, gerek ülkemizdeki gerekse dünyadaki eğitim, danışmanlık ve teknoloji tedariki olmak üzere 3 ana kolonda faaliyet göstermektir.
“UYGUN FİYATLI ONLİNE EĞİTİMLER”
Yaklaşık 4 yıldır 4.0’ı konuşuyoruz. Ama sistematik bir şekilde eğitimler alabileceğimiz bir yapı yok. Birçok sanayi, ticaret odası, üniversiteler eğitimler yapıyorlar ama şu anda biraz dağınık görünüyorlar. Dolayısıyla bir referans merkezi olup endüstri 4.0 teknolojilerini anlatan eğitimleri online olacak şekilde düzenleyeceğiz. Şu anda faaliyetler sürüyor. Eğitimlerimiz 9.90 TL gibi çok ucuz fiyatlarla satın alınmaya başlanacak. Kitlelere ulaşabileceğimiz eğitimlerden bahsediyoruz.
“DANIŞMANLIK HİZMETİ”
Dijital dönüşüm yolculuğuna çıkmak isteyen şirketler, ne yapması gerektiğini kabaca biliyorlar. Ama nasıl yapmaları gerektiği konusuna tam olarak hakim değiller. Bu pekte mümkün değil zaten. Ülke sanayisinde yaratılan katma değerin yüzde 98’i Kobiler tarafından oluşturuluyor. Büyük şirket sayımız oldukça az. Onlar zaten ne yapacaklarını biliyorlar. Kaynakları, bilgileri, uluslararası ilişkileri var. Ama orta ve küçük ölçekli şirketlerimizin danışmanlara ihtiyaçları var. Mevcut danışmanları görünür hale koymak, olmayan danışmanları da yetiştirmek gibi bir hayalimiz var. Bu nedenle web sitemiz üzerinden danışmanlık hizmeti de vereceğiz. Böylece yolculuğa çıkmak isteyen şirketin yetkilisi web sitemize girdiğinde uygun fiyatlı eğitimlerle 4.0 hakkında bilgi sahibi olabilmenin yanı sıra, kendi şirketine bu sistemi entegre edebilmek için danışmanlık hizmeti de alabilecek.
“TEKNOLOJİ TEDARİK HİZMETİ”
“Peki ben bu teknolojileri nerede bulacağım”? Onun da üzerinde çalışıyoruz. A, B, C, D teknolojilerini start up, Kobi düzeyinde veya teknolojik yapı düzeyinde toplu halde, bir yerde görünür kılmak istiyoruz. Böylece hem eğitim, hem danışmanlık, hem de teknoloji tedarik şirketlerini aynı çatı altında buluşturmuş olacağız.
ENDÜSTRİ 4.0 NEDİR?
Endüstri 4.0 sanayinin dijitalleşmesidir. 4.0’ı anlamak için biraz geri gitmek lazım. 1700’lü yılların sonunda, su buharının devreye girmesiyle dünyada insanoğlunda sanayileşme çağı başlıyor. Makinalar çağı başlıyor. Kırsalda yaşayan insanoğlu artık sanayinin de etkisiyle kentleşmeye başlıyor. Çünkü kentlerde sağlık, eğitim, sanat var, sanayide başlıyor. İnsanların deparı geçmişte görünmediği kadar artıyor. Binlerce fabrikalar kuruluyor, yüzbinlerce sanayi istihdamı ortaya çıkıyor.
Bundan bir 100 yıl sonra 1800’lü yıllarda 2. Sanayi devrimi gerçekleşiyor. Yani elektrik devreye giriyor. Elektrik devreye girince, elektrik motoru çeviriyor. Motor hattı çeviriyor ve seri üretim kavramı ortaya çıkıyor. Seri üretim kavramı ortaya çıkınca üretim maliyeti çok hızlı düşüyor. Sanayi ürünlerine olan talep artıyor. Talep artınca binlerce yeni fabrika, milyonlarca yeni istihdam ortaya çıkıyor. Dolayısıyla insanoğlunun refahı ikinci kez artıyor.
3. Sanayi devriminde ise elektronik devreye giriyor. 1969’lu yıllarda. Elektronik devreye girince bu sefer otomasyon çağı başlıyor. Otomasyon çağı sayesinde maliyetler düştüğü için fiyatlar yeniden düşüyor. Fiyatlar düşünce talep artıyor. Hep aynı şey gerçekleşiyor. Talep artınca yepyeni fabrikalar, istihdamlar ortaya çıkıyor.
“BATI ÜLKELERİNİN TEHDİT ALTINA GİRMESİ İLE BİRLİKTE ENDÜSTRİ 4.0 ORTAYA ÇIKIYOR”
Ama geçtiğimiz yıllarda ilk kez doğu ülkelerinin sanayi üretim hacmi, batı ülkelerinin sanayi üretim hacmini geçince batılı ülkeler “Biz ne yaptık denmeye” başlıyor. “Gittik güzel güzel fabrikaları doğuya kurduk. Ucuz kas gücünden faydalandık, global rekabette büyük bir avantaj yakaladık ama doğu beni taklit ede ede, beni geçti.” Batı panik içerisinde bir arayışa giriyor. Kaybettiklerini geri kazanması lazım. İşte tamda bu noktada Endüstri 4.0 ortaya çıkıyor. Yani Endüstri 4.0’ın çıkış noktası batı ülkelerinin büyük bir tehdit altına girmiş olması.
“SANAYİNİN DİJİTALLEŞMESİ KAS GÜCÜNÜ ORTADAN KALDIRMAYA GELİYOR”
Sanayinin dijitalleşmesi, insan kas gücünü nihayet tamamen ortadan kaldırmaya geliyor. Geldi bile. Dolayısıyla ülke olarak en büyük rekabet avantajımızı kaybediyor olacağız. Fabrikalarda mavi yakalılar azalacak. Batı kaybettiği krallığını geri almak için 3 konuya konsantre olmaya karar veriyor. Bunların 1 tanesi hız. Geçmişte olmadığı kadar hızlı bir şekilde, yeni üren ve hizmetlerini dünya pazarlarına sunmayı hedefliyor. 2.si esneklik. Üretim hattını değiştirmeden, durdurmadan değişik ürünler üretebilmeye odaklandı. Çünkü doğu bunu yapamıyor. Kuruluş amacı o değil. Doğunun kuruluş amacı aynı üründen bir milyon tane üretmek. 3.sü ise verimlik. Daha az girdi ile daha fazla üretim yapmak istiyor. Bunların hepsinin mümkün olduğu görülüyor. Batı eski güzel günlerine dönmeye çalışırken bu sefer doğu paniğe giriyor. Bizimde Türkiye olarak yapmaya çalıştığımız gibi.
“ENDÜSTRİ 4.0 İLE İNSANA LAYIK OLMAYAN İŞ YAPIŞ BİÇİMİ TARİHE KARIŞACAK”
Endüstri 4.0'ın Türkiye için önemi nedir? Türkiye'nin dijitalleşme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’nin herkesten daha fazla Endüstri 4.0’a ihtiyacı var. 4.0 insan kas gücünü tamamen ortadan kaldırmaya geliyor artık. Aslında her sanayi devrimi insan kas gücünü azaltmaya geliyordu. 4.0 artık tamamen kaldırıyorum diyor. İlk bakıldığında insan karşıtı gibi görünüyor. Ama biraz derine indiğimizde 4.0’ın aslında inanılmaz insan sever, gezegen sever, ekonomik bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Beyaz yakalıların tuzu kuru. Ama mavi yakalılar, hayatları boyunca aynı tornavida ile günde 1500 defa aynı vidayı sıkıyor. Bir insandan bunu beklemek ve bunu hayat boyu yapmasını istemek vahşi bir kapitalizmdir. Endüstri 4.0 ile insana layık olmayan iş yapış biçimi tarihe karışacak.
“ALIN TERİ DEĞİL, AKIL TERİ”
4.0 artık alın teri ile ilgilenmiyorum, insanın en kıymetli varlığı olan akıl teri ile ilgileniyorum diyor. İnsanlığın gelişimine de çok uyumlu. Nereye kadar alın teri. Bir 300 yıl daha alın teri mi yapacağız? Biz vida sıkmaya mı geldik bu dünyaya? 4.0 bunun reçetesi. Ülke olarak bizim için çok önemli. Bizim dünya pazarlarındaki en büyük rekabet avantajımız bugüne kadar ucuz kas gücüydü. Endüstri 4.0 bizim en büyük rekabet noktamızı vurmaya geliyor. Bizim için çok büyük bir tehdit gibi görünse de Türkiye ciddi dönüşüm hamleleriyle bunu başarıyor. Ülke olarak endüstri 4.0’ı ıskalamıyoruz. Köklü üniversitelerimiz, bu üniversitelerden yetişmiş akademisyenlerimiz, onların yetiştirdiği genç beyinler, kapitalizmi içselleştirmiş iş insanları ve girişimcilik ruhumuz göz önünde bulundurulduğunda, Viyana kapılarından Çin Seddine kadar Endüstri 4.0’ı bizden daha iyi uygulamaya müsait başka bir toplum yok.
“4.0 SANAYİ DEVRİMİNİ KESİNLİKLE ISKALAMIYORUZ”
Türkiye’nin ilk akıllı ve karanlık fabrikası 2018 yılında Gaziantep’te kuruldu. Patır patır geliyoruz. Ülkemizde 3.0 dediğimiz ful otomasyonu yaklaşmış fabrikalarımızın sayısı oldukça fazla. Tamamen dijitalize olmuş fabrikalara ise 4.0 diyoruz. Dolayısıyla ülke ortalaması olarak 2.8’ler yanlış olmaz. Önümüzdeki 3-5 yılda 3.0’a doğru yol alacağız. 3.0’dan sonra da cümbür cemaat 4.0 yolculuğuna başlayacağız. Başlayalı zaten 3 sene oldu. 4.0 sanayi devrimini kesinlikle ıskalamıyoruz. Almanya’nın 4.0’a dönüşüm için kendisine biçtiği süre 20 yıl. 2014’lü yıllarda başladı. 24 yıl gibi bir süre biçti kendisine. Biz biraz daha geriden geldiğimiz için 30 yıl biçmemiz son derece doğal ve doğru.
“AYDIN, ÇALIŞKAN, İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDEKİ İNSANLARIN GÜZEL YURDUDUR MERSİN”
Bacası tüten fabrikaları ile Türk sanayisine büyük katkı sağlayan Mersin'de sanayicinin dijital dönüşümüne katkı sağlamak ve rekabet gücünü arttırmak için Model Fabrika kuruluyor. Sizce kurulan bu model fabrikanın kent sanayisine katkısı ne olur?
Mersin’i öncülüğü nedeniyle gönülden kutluyorum. Aydın, çalışkan, iş birliği içerisindeki insanların güzel yurdudur Mersin. İhracatımızın parlayan yıldızı. Dolayısıyla, Mersin’e model fabrika çok yakışacak. Mersin’e olmayacakta nereye olacak? Model fabrika içerisinde 4.0’ın gerçekten tariflenmesi gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken en önemli konudur. Model fabrika da 3.0 tadında kalınmamalıdır. Dijitalize olmuş 4.0’a koşmak lazım. Burası bir eğitim kurumu haline dönüşmelidir. Kurum içerisinde oluşturulacak sınıflarda gün boyu 4.0’ı tarifleyen teknolojilerin eğitimleri verilmelidir. Sadece teknolojik eğitimlerle kalınmamalı, dünyada uygulanan yeni yönetim yaklaşımları, felsefeleri de anlatılmalıdır. Organizasyonel yapılaşma, sanal takımların kendiliğinden kurulması, kendi başlarına hiyerarşik ortamlar olmadan karar vermeleri ve bunları günlük haftalık bilemedin 2 haftalık proseslerle dizayn etmeleri, 3-5 yıllık planları hemen çöpe atmalar gibi dünyamızda oluşan yeni dalgaları da gösterecek şekilde eğitimler yapılmalıdır. Mersin Model Fabrikası sabah akşam çalışan, yüzlerce binlerce mavi yakalıyı mühendisi işletmeciyi, akademisyeni eğiten bir kurum haline getirilirse, arı kovanı gibi tüm Türkiye Mersin’e gelecektir.